Medyada
Jay ve Heeseung varr
Haydinİyi okumalarr!!!
∆∆∆∆∆∆∆
Uzun süreli uykum ve kendimden geçişim sonrası gözlerimi yavaşça açtığımda karşımda gördüğüm ilk yüz Jay'inki olmuştu.
Harika, şimdi de halüsinasyon mu görüyordum?
"Niye seni gördüm ki?" diye mırıldandım.
"Anlayamadım?" dedi Jay'in görüntüsü kafasını bana yaklaştırarak. Bu görüntü niye dibine girmişti ki şimdi?
"Halüsinasyonun dibimde ne işi var!" diyip kaybolsun diye yanağına üfledim Jay'in. Yetmedi bir de parmağımı alnına bastırarak onu ittirmeye çalıştım.
"Hem üfleyince yok olmadın hem de..." derken parmağımın gerçekten halüsinasyonuma değdiğini fark ettim. "...hissediyorum..." derken de sesim kısılmıştı.
"Sanırım tamamem uyandın." dedi Jay ve yüzünü benden uzaklaştırırken.
"Ne? Ne oluyor ya?" derken Heeseung'ın sesini duydum: "MİDEME SOKTULAR LAN KOSKOCA BORUYU!"
"KES SESİNİ, SANKİ BİZE FARKLI BİR ŞEY YAPTILAR!" Bu da Gaeul'dı.
Jay sağım ve solumdaki perdeyi açarak yan yataklarda yatan Gaeul ve Heeseung'ı görmemi sağladı. Evet, şu an acildeydik.
"Sessiz olun. Burada yatan tek siz değilsiniz." dedi Jay. "Zaten birkaç saate çıkarız."
"Tam olarak ne oldu şimdi bize?" dedim sadece karın ağrım olduğunu hatırlayarak.
"Yemekten zehirlenmişsiniz. Hayır nasıl başardıysanız bir de hepiniz de aynı şeyi yemişsiniz. Midenizi yıkadılar." dedi Jay. "Hastaneden aranınca ne kadar endişelendim haberiniz var mı? Marketten nasıl çıktığımı hatırlamıyorum bile."
"Teşekkürler kardeşimmmm!" diyerek ayaklanmaya çalıştı Heeseung. Ama kolundaki serum onu engellemiş, geri yatmasını sağlamıştı. "Sağ ol yani. İyi ki acil aramalarıma seni koymuşum."
"Ne kadar romantiksiniz siz öyle." dedi Gaeul dalga geçercesine.
"Ya ya, öyleyizdir." dedi Jay de. "Doktor gelince çıkarır bizi muhtemelen. Bakın size lütfediyorum, bir daha tavuk mavuk yemeyin dışarıda."
~~~
"Gör bak, mahvolduk. Bittik biz. Hepimizin sonu geldi." dedi Heeseung, hep birlikte rektörün odasına yürürken. Dünkü zehirlenerek toplu hastaneye gitme vakasından sonra gece yarısı hastaneden anca çıkabilmiştik ve doktor eve gidip dinlenmemizi istemişti. Ki öyle de yapmıştık.
Doktoru dinlememek olmazdı sonuçta.
Ancak ertesi gün sabah 8'de hepimiz rektörün asistanı tarafından aranıp en kısa zamanda ofisine gitmemiz için sert bir talimat yemiştik. Ve hepimiz bunun dün odayı temizlemeden, hem de tüm temizlik malzemelerini ortada bırakarak çıkıp gitmemiz ile alakası olmamasını umuyorduk. Tabii mümkünse.
"Buraya geldim geleli hayat yüzüme gülmüyor cidden. Önce o adını anmaya korktuğum kadının dersi, sonra tam sizinle mutlu oldum derken radyonun kapatılması, zehirlenmem, Riki'nin evime konması..."
"Ne dedin sen? Riki'nin evine konması derken?" dedi Jay Heeseung'a dönüp.
"Bayağı valla, ben gittim diye benim eve yerleşmiş. Biliyorsun zaten yurttan nefret ediyordu. Yoora da onu eve almıyordu, en son üç aşamalı kilit takdırdı yine evi basmasın diye. Ondan görünce Iseul ve Sunghoon da aynısını yaptırdı ama bana söylemediler o sırada. E hâl böyle olunca Riki veledi de benim eve yerleşmiş." diye açıkladı Heeseung. Kişilerin sadece ismini birkaç kez duyduğum için olaya çok adapte olamamıştım ama Riki denen çocuğun biraz dişli birisi olduğunu söyleyebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in all seasons | park jongseong {✓}
Teen Fiction"İlkbahar, yaz, sonbahar, kış fark etmeden sizi dinleyen ve elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan dört arkadaşın küçük güvenli alanı Her Mevsimde'ye hoş geldiniz! Unutmayın, bir yerlerde her zaman size yardım etmek için olan insanlar var ve ol...