Medyada
Bad liar var
Çünkü neden
Çünkü Yoreum
Çünkü neden
Çünkü hâlâ
kendini kandırıyor djchdkhdjs
Bu yüzden bu şarkıyı
Yoreum'a adadımİyi okumalarrr!!
∆∆∆∆∆∆
Dünkü yaşadığımız inanılmaz aksiyondan sonra eve gelmiş, direkt kendimi yatağa atıp uyuyakalmıştım. Olanlar gerçekten hayal edebileceğim şeyler değildi, ve arkadaşlarımın bunu benden gizli planlamasını tahmin bile edemezdim. Ama Luke'un yaşadıkları içimde bir sevince neden olmuştu. Sanırım ne kadar umrumda değil desem de nasıl bir pislik olduğunu herkesin öğrenmesini içten içe hep istemiştim.
Bugün de okula gitmeyecek olmanın verdiği huzurla öğlene kadar uyumuştum. Doğrusunu söylemek gerekirse Luke intikam almayı düşüneceğine emin olduğum bir tipti ve dünkü olanlardan sonra okulda bir daha rahat rahat yürümek bile sıkıntı oluşturabilirdi. En kötüsünün olması için elinden geleni yapacaktı, buna emindim.
Dememi bekliyorsanız yanılıyorsunuz.
Evet, Luke intikam almayı düşünecek biriydi ama beceriksiz korkağın tekiydi. Ayrıca dünkü partiyi de SKS bölümü yönetiyordu. O çok güvendiği eniştesi de partideydi ve her şeyi duymuştu. Okulun internetteki duyuru panosundan, yani duyuru hariç her türlü dedikodu için kullanılan o panodan, gördüğüme göre de eniştesi Luke'u parti alanından kulağını çeke çeke çıkarmıştı. Bunun utancı ona mezun olana dek yeterdi. Dolayısıyla herhangi bir şekilde "hayatımızı mahvetmeye" çalışacağını sanmıyordum.
Denerse de benim de elim armut toplamazdı ama. Karşısında eski pısırık Yoreum yoktu.
Uyandıktan sonra kalkmak istemediğim için otuz beşinci rüyamı görmek üzere soluma dönüp yastığıma sarılırken kapımın pat diye açılması tüm huzurumun içine etmişti. Ve bir şeylerin içine ediliyorsa muhtemelen o işin başrolünde de canım erkek kardeşim Yochan vardı.
"KAÇ KERE DİYECEĞİM DALMA ŞU ODAYA DİYE! ÇIK ODAMDAN, ÇIK!" diyip yere uzanarak aldığım pandufumu fırlattım Yochan'a.
"Ya abla bir dur ya! Önemli olmasa ben hiç dalar mıyım öyle?"
"Evet?"
"Yani tamam dalarım ama-"
"GİT DEDİM!" ve diğer pandufu da fırlattım.
"AMA BİR DUR, BİR DİNLE!"
"Ne var?" dedim Yochan'ın içeriye girmesine izin vererek. "Pandufumu ver ayrıca."
"Ya şey diyecektim abla ya..." dedi Yochan panduflarımı yatağımın yanına koyarken. "Bana biraz para versene."
Hızla ayağa dikilerek sarıldığım peluş fok balığını sıkıca tutarak Yochan'a vurmaya başladım. "Sen. Niye. Her. Zaman. Para isteyip. Duruyorsun?!" her kelimemde bir kez daha vuruyordum. "YİYİP YUTUYOR MUSUN PARAYI? NE YAPIYORSUN SEN YA?!"
"OF ABLA! Vermiyorum desen yeterdi!" diyip hızlıca odamı terk etti Yochan. Daha sonra kapıdan kafasını çıkararak "Annem markete gitmeni istiyor bu arada hemen. Süt ve yumurta alacakmışsın, krep yapacakmış."
"Kesin yine seni yolluyordur da sen bana yıkmışsındır. ANNNNEEEE!!!"
Benim seslenmem ile annemin cevap vermesi neredeyse aynı ana denk gelmişti. "YOREUM KARDEŞİN GEÇEN MAÇTA AYAĞINI BURKTU, SEN GİDER MİSİN ONUN YERİNE?"
Karşımda ceylan gibi seken Yochan'a hayretler içerisinde baktım. "Burktun demek?"
"Ha? Ay evet. Aaahh, ayağım! Olamaz, çok kötü vallahi!" sahte bir sızlanma ile birden ayağını tutan Yochan'a karşı gözlerimi devirip "Çık git odamdan." dedim ve ayağa kalkıp ardından kapıyı kapattım. Görüşünüşe göre bugünkü market kesin olarak benim başıma patlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/367575850-288-k754347.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in all seasons | park jongseong {✓}
Genç Kurgu"İlkbahar, yaz, sonbahar, kış fark etmeden sizi dinleyen ve elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan dört arkadaşın küçük güvenli alanı Her Mevsimde'ye hoş geldiniz! Unutmayın, bir yerlerde her zaman size yardım etmek için olan insanlar var ve ol...