1.6

147 25 87
                                    

Medyada
Son zamanlardaki favori şarkım var
Partide bu çalıyor gibi hayal edin
Skdbdndnsms

Haydin iyi okumalarrr

∆∆∆∆∆∆∆

Luke'un bahsettiği parti bugündü. Hatta tam şu an partinin kapısının önünde Luke'u bekliyordum. Evimden beni alabileceğini söylese de bunu reddetmiş, kendim gideceğimi söylemiştim. Beni evimden alacak bir yakınlığımız olduğunu düşünmüyordum.

Ben kapının girişinde beklerken Luke'un birkaç arkadaşını görmüş ve başımla selam vermiştim. Yaklaşık yirmi dakikadır beyefendinin keyfini bekliyordum. Aradığımda daha evden yeni çıktığını, beklememi söylemişti çünkü. İşin ucunda radyomuz olmasa bir dakika katlanmazdım bu şımarık velete.

27. dakikanın sonunda Luke sonunda teşrif edebilmişti. "Vay vay vay, fıstık gibi de olmuşsun." dedi baştan aşağı beni süzerek.

İğrenerek suratına baktım. "Çabucak girip çıkalım. Arkadaşlarına da ne diyorsan de, oyalama beni."

Bunu diyince Luke kolunu uzattı, "Öyle uzak uzak durmayacağız herhalde?"

Derin bir iç çekerek yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim ve kolumu Luke'un uzattığı koluna doladım. İçeriye girerken fark ettiğim şey, partneri olmayanın giremiyor oluşuydu. Kısacası damsız girilmez temalı parti yapmışlardı.

İçeri geçtiğimizde Luke direkt beni arkadaşlarının olduğu masaya sürükledi. Az önce yanımdan geçen arkadaşlarıydı bunlar. Ve beni Luke ile gördüklerine şaşırmış gibi duruyorlardı.

"Yoreum ile ne alaka oğlum? Ayrılmadınız mı siz?" dedi Kevin, Luke'a. Luke sadece sırıttı ve "Sonra anlatırım." diyip bana döndü, "İçecek bir şeyler getireyim mi bebeğim?"

"Yok, sağ ol." dedim duyduğum bebeğim kelimesi ile midem bulanırken. Adamın her hareketi nasıl sinirlerimi bozabilirdi?

Luke'un yanında çok durmak istemediğim için o arkadaşları ile sohbet ederken ben de atıştırmalık bir şeyler almak için yiyecek içecek masasına doğru ilerledim. Bulduğum meyveli tatlılardan tabağıma koyarken gözüm kapıdan giren bir çifte takılmıştı.

Jay ve Gaeul?

Jay, Gaeul'dan önce girmiş, hatta içeriye kelimenin tam anlamıyla dalmıştı ve etrafa bakınıyordu. Gaeul da hemen peşinden içeri girip gözleri ile etrafı taramaya başladı. İkisinin de gözleri tabağıma yiyecek dolduran bana dönüp kilitlendikten sonra birden harekete geçip hızlı adımlarla yanıma gelmeye başladılar.

İnsanları sağa sola savuşturarak "Pardon, kusura bakmayın, afedersiniz." nidaları ile yanıma gelen Jay ve Gaeul'ı gerçekten beklemediğimi tahmin etmişsinizdir. Çünkü Gaeul partilerden nefret ederdi. Jay ise... Açıkçası parti adamı olduğunu pek düşünmemiştim.

"Selam çocuklar, partiye geleceğinizi tahmin etmemiştim." dedim.

"Sence canımız götü başı dağıtmak istediği için mi geldik Yoreum?" dedi Gaeul nefes nefese. "Bu topuklu ayakkabılar da ayağıma vuruyor zaten."

"Şey, evet. Evet onun için geldik." dedi Jay birden. "Yani canım sıkılıyordu benim. Partiyi sayende öğrenmiş oldum, dedim biraz kafa dağıtayım. Malum tek kişi gelmek de yasak, Gaeul ile geleyim dedim." dedi Jay hızlıca durumu açıklayarak.

"Ha, iyi yapmışsınız." dedim ben de, hâlâ beni takmayan Luke'a bakarken. Ağzıma bir tane kurabiye attıktan sonra konuştum, "Heeseung nerede?"

"Damsız girilmiyor malum. Yanında getirecek kimseyi bulamadı enayi." dedi ve güldü Gaeul. "Dedim öylesine birinden rica et diye de yok dedi, gururuna yediremezmiş."

in all seasons | park jongseong {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin