25. Bölüm: Ölüler Affetmez Ama Yaşayanlardan Af Dilemek İçin Geç Değil

6.2K 803 1.5K
                                    

25. Bölüm: Ölüler Affetmez Ama Yaşayanlardan Af Dilemek İçin Geç Değil

SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu), ilk olarak 2002-2003 yıllarında Çin'in Guangdong eyaletinde ortaya çıkan ve daha sonra dünya çapında yayılan bir virüstür. SARS, Coronaviridae ailesinden bir virüs olan SARS-CoV tarafından oluşturulan bir solunum hastalığıdır. Bu virüs, insanlarda grip benzeri semptomlar (ateş, öksürük, nefes darlığı) ile seyreder ve bazı durumlarda ciddi solunum sıkıntılarına neden olabilir. SARS salgını, hızlı bir şekilde yayılarak birçok ülkeye ve bölgelere yayılmış ve ciddi sağlık sorunlarına yol açmıştır. SARS, etkili bir şekilde kontrol altına alınarak salgın durdurulmuştur.

TAEHYUNG

Gergin bir basın toplantısının ortasındaydım. Karşımdaki gazeteciler ve muhabirler ahşaptan sıralara dizilmişlerdi. Önlerinde klavyeler ve kameralar vardı. Her cümlemi, kelimemi ve mimiğimi kayıt altına almak üzere toplanmışlardı.

Hemen arkamda yeni albümümün afişi duruyordu. Albümdeki Obsessed şarkısıyla birlikte Jungkook'un bana takıntılı bir adam olduğunu tam anlamıyla insanlara kanıtlamıştım. Albüm bugün çıkmıştı ve şimdiden radyolarda arka arkaya çalınıyordu. Şarkının klibi televizyon kanallarına satılmıştı. Sadece müzik kanallarında çalmıyordu. Diğer kanalların reklam kuşağında dahi benim klibim oynatılıyordu. Bu reklam işine oldukça iyi para harcamıştım.

Klibimde Jungkook'a benzeyen bir adamı oynatmıştım. O adam, tıpkı Jungkook'un yaptığı gibi futbol maçında sahne alıyordu. Jungkook'un çıktığı stadyumu değil başka bir stadyumu kiralamıştık. Açıkçası Jungkook'a benzeyen oyuncu epey iyi iş çıkarmıştı.

Klibin devamında adamın söylediği her şeyin yanlış olduğu anlaşılıyordu ve ben onu cezalandırıyordum. Sonrasında kameralara gülümsüyordum. Adamın kariyeri bitiyordu ve benim şarkımın bir numara olduğuna dair görüntüler ekrana çıkıyordu. Böylece klip sona eriyordu.

Jungkook'un klibi izleyince ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Aslında tepkisi umurumda da değildi. Bir haftadır onun sözlerini düşünüp duruyordum. Başımı ağrıtıyordu her kelimesi.

Ülkeden ayrılacağını söylediğinden beri hem üzgündüm hem de kin tutuyordum.

Menajerim ani bir şekilde yanıma yaklaştı ve elime bir kâğıt tutuşturdu. Bu kâğıt, yeni albümümün tanıtımı için söylemem gereken sözleri içeriyordu. Tek bir sayfadaki notları, iki avukat ve üç menajer birlikte hazırlamıştı. Bu emeğin arkasında yatan sebep, tek bir skandala dahi karışmamamı sağlamaktı. Arkamdaki ekibe yük olmaktan çekindiğim için metni tek seferde tane tane okudum. Flaşlar her kelimemin ardından patladı. Her anımı kayıt altına aldılar.

Avukatım geçen hafta Amber mevzusuyla ilgili benimle görüşmüştü. Amber mevzusunu artık hayranlarıma itiraf etmemi ve polisi sıkıştırmamı tembihlemişti. Önceden konuştuğumuz halde kağıtta Amber'ın adını gördüğümde duraksadım. Flaşlar daha yoğun patladılar. Neden duraksadığımı anlamadıkları için kendi aralarında fısıldaşmaya başladılar. Herkes Amber ile aynı ortaokulda olduğumu biliyordu fakat bugüne kadar benim ağzımdan tek kelime duymamışlardı.

Boğazımı temizledim ve söze şöyle girdim, "Yaklaşık bir senedir devam eden seri intihar vakalarının tamamı benim mezun olduğum Happy Face Ortaokulu'ndan çıktı. Albümü hazırlarken zorlanmamın asıl sebebi Jeon Jungkook değil, köşeye atılmaya çalışılan Happy Face soruşturmasıdır. Polisler, hem Slovenya'da hem de Kore'de yürütülen bu soruşturmayı yetersiz kanıttan ötürü kapatmaya veya tozlu raflara gömmeye çalışıyorlar. Bunu biliyorum çünkü bu olayın içinde olmama rağmen polis benimle en fazla iki defa görüştü. Soruşturmanın ana merkezi olmam gerekirken polis hiç ilgi göstermiyor ve bu olayı kapatmak için elinden geleni yapıyor. Happy Face Ortaokulu mezunları arasında intihar etmemiş iki öğrenciden biri benim. Medyadan bu soruşturmayı yakından takip etmesini talep ediyorum. Aksi takdirde bu benim son albümüm olabilir."

Kutsal Serenat | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin