Medya temsilidir."Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin, en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı."
-Nazım Hikmet Ran💫💫💫
2000 kelimeyi aşan bir bölüm oldu, yazdığım en uzun bölüm bile olmuş olabilir. Bu bölümde benim kalbim tekledi :) Umarım size de o hissi verebilmişimdir.
Ben bölümü yazarken ara ara "Yok Bana Bu Cihanda"🎵 adlı şarkıyı dinledim, isterseniz sizde dinleyebilirsiniz.
💞Emeğime karşılık beğeni ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🤗
**********
Maral
Sırtıma aldığım şal'a sıkıca sarılırken, bahçe kapısının ardından yağan yağmuru izliyordum. Kavurucu bir yaz'dan sonra, bu yağmur hem bana hem de toprağa iyi gelmişti. Yalnız geçirdiğim bir haftanın öncesinde, yalnızlığın bana deva olacağını düşünmüştüm. Aslında ilk günlerde gerçektende öyleydi ama sonra fark ettim ki, yalnızlık yaşadıklarımı tekrar tekrar düşünmemi sağlıyordu. Aynı acılar, aynı hisler... Bir bir tekrarlanıyordu. Unutmam gittikçe zorlaşıyordu, gerçi unutmak da istiyormuydum ? Bilmiyorum.
Tek bildiğim şey, gözlerimi her kapattığım da onun yüzünü görüyor olmamdı. Gözleri, kirlikleri, kaşları...
Kısacası tüm yüz hatları gözlerimin önüne geliyordu. Sağa sola doğru salladığım başım ile düşüncelerimi dağıtmak istedim, yine onu hatırlamaya başlıyor ve kendime kızıyordum.Ailemin hiçbir şeyden haberi yoktu, Ümmühan anneden öğrendiğime göre onlar da kimseye söylememişti. Ben yalnızca Şule'ye söylemiştim, o da çok kez yanıma gelmek istemişti. Fakat kendi hayatına odaklanması gerekirken benim sorunlarım ile ilgilenmesini, üzülmesini istemiyordum. Sonradan bana kızmasını engellemek için mecburen ona söylemiştim ama yanıma gelmesini ve Baran'ın karşısına çıkmasını istemedim. O da beni daha fazla üzmemek için kabul etti.
Üstümdeki şal'a daha sıkı sarılırken şömineye döndüm, ateş yavaştan sönmeye başlamıştı. Elbisem kalın değildi, onun için üşümem an meseliydi. İlk birkaç günün ardından artık kıyafetlerimi değiştirmek zorunda kalmış ve Ümmühan annenin iznini alarak odasına girmiştim. Bir sandığın içinde, lavanta dalları ile çarşafa sarılmış birkaç eski elbise bulmuş ve üstümdeki elbiseyi almıştım.
Maral'ın Elbisesi
Sağolsun Ümmühan anne de, Baran'a benim hakkımda birşey söylememişti. Ara ara iyi olmadığını söylüyordu. Üzülüyordum ama bunu yapmak zorundaydım, biraz uzak durmalıydım. Yoksa ne kendime nede başkasına bir hayır sağlayamazdım. Bir anda gelişen olayları zihnimde durdurmam ve sindirmem gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh-u Revan
Подростковая литератураUrfa'da güneşin sıcağında yanan tek şey suya muhtaç toprağı değildi, yüreklerde sıcaktan nasibini almış olabildiğine yanmıştı . *************** Yapılan bir hata sonucu Maral hayatını tamamen değiştirecek olan berdele mecbur bırakılmış, ona karşı hiç...