Bugün yayla'daki çiftliğe at sürmeye gidecektim , zaten annemler mevsimi geldiği için ara ara giderlerdi ama malum olaylar olunca bir süre gidemediler . Şimdi de düğün işleri çıkınca gitmeye vakitleri kalmamıştı .
Alışverişin üzerinden 2 gün geçmiş ve yarın için nişan hazırlıkları başlamıştı ama ev o kadar yoğundu ki bir an önce kendimi dışarı atmak için an kollamıştım.
"Marall kız nerdesin? "
" Avludayım yenge "
Tam hazırlanmış çıkıyordum ki yengem yine bir yerlerden çıkageldi .
"Kız nereye böyle hazırlanmışsın ? Yarın senin mi nişanın var benim mi belli değil"
"Ay yenge sanki ayıla bayıla evleniyorum da nişanı da eksik kalsın."
"Gülüm olur mu öyle annen şimdi görse kızar sana "
Doğru annem görse bu kapıdan adımı mı atamazdım . Demek ki yengeme yalvarma zamanı gelmişti , yavaşça yengeme yanaştım ve üzgün gibi gözükmeye çalıştım .
" Yenge zaten dertlerimi biliyorsun ? Tabi sen severek evlendin beni anlamazsın . Lütfen idare et beni birkaç saat atımla ilgilenip geleceğim"
Yengem sözlerimden etkilenmemiş gibi sırıtmaya başlamıştı .
" Ah gülüm sen beni saf sandın herhâl , yer miyim ben ?"
"Yemez misin ?"
Kafasını sağa sola sallamasından yemediği açıkça ortadaydı.
" Ama yok mu benim şu yufka yüreğim ,kıyamıyorum işte .
Hadi çabuk git, erken gel."" Yengem benim, çok sağol "
Yanağına hızlıca bir öpücük kondurmuş ve hemen konaktan çıkmıştım . Evin dışındaki garajdan arabamı da aldıktan sonra yola çıkmış , yarım saate de çiftliğe ulaşmıştım.
Burası mükemmeldi, babam burayı çok sever bakımına özen gösterirdi . Hatta bazen gelir bahçe ile bizzat kendi ilgilenirdi .
Yayla mevsimi de olduğu için temizletilmiş ve bakımları yapılmıştı.Arabamı garaja park ettikten sonra çantamı eve bırakmış hemen atların olduğu alana yönelmiştim .
Ahıra girince seyis Cemal ağabeyi gördüm , evleri buraya yakındı .
Cemal ağabey atlarla ilgilenir, eşi Güler abla da babamlar çiftliğe geleceği zamanlar buranın temizliği ile ilgilenirdi ."Selamün aleyküm Cemal ağabey"
"Aleyküm selam kızım ,hangi rüzgar attı seni buralara ?"
" Biliyorsun Cemal ağabey bu hafta evleniyorum , düğün telaşından bunaldım da Kahvemi görmeye geldim ."
Sözlerimle başını sallamıştı. Kahve benim atımın ismiydi , çok güzel bir attı rengi tabiki de kahverengiydi zaten ismini de renginden dolayı vermiştim , e tabi kahveyi çok sevmem de ayrı bir meseleydi.
" Duydum kızım, hayırlısı olsun inşallah. Neyse ben seni atınla yalnız bırakayım."
" Tamam Cemal ağabey, iyi günler size"
" İyi günler kızım "
Atım yine herzamanki yerindeydi , beni görünce garip sesler çıkarmaya başlamıştı bile
" Ah güzelim , özledin mi beni?"
Sanki cevap verecekmiş gibi konuşuyordum ama, neye üzülsem neye kırılsam gelir Kahveme anlatırdım .
Biraz sevdikten sonra eyerinden tutarak atıma bindim ve biraz yalnız kalmak için boş yaylalara doğru sürmeye başladım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh-u Revan
Roman pour AdolescentsUrfa'da güneşin sıcağında yanan tek şey suya muhtaç toprağı değildi, yüreklerde sıcaktan nasibini almış olabildiğine yanmıştı . *************** Yapılan bir hata sonucu Maral hayatını tamamen değiştirecek olan berdele mecbur bırakılmış, ona karşı hiç...