Minho olduğu yerde gidip geldi gerilmişti aslında neye gergin olduğunu kendi de bilmiyordu.
Ellerini birleştirdi ve beklediği kişinin asansörden indiğini gördü. "Chan konuşabilir miyiz?"
Chan ciddi yüz ifadesiyle Minho'yu baştan aşağı süzdü. "Seninle daha ne konuşabilirim ki?"
Minho bir şey diyemedi ve başını yere eğdi. "Babanın ajanı olduğunu biliyorum, ama yemin ederim iş dışında bir şey söylemedim kendisine."
Chan alaycı bir şekilde gülünce Minho cümlesini tamamlayamadı. "Changbin olayı senin yüzünden olmadı mı yani?"
Minho onu unutmuştu ve bir adım geriye doğru gitti. "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum."
Chan sırt çantasını çıkartıp masasına geçti. "Bence de bir şey söyleme."
İkisinin arasında neredeyse uçurum vardı artık ikisinin birlikte olması imkansız gibi bir şeydi.
Ama yine de Minho Chan'ı sevmekten vazgeçmeyecekti. "Sana ne yapabilirim, kendimi kanıtlamam için?"
Chan gözlerini dikti Minho'nun gözlerine. "İşten ayrılıp kanıtlayabilirsin."
Minho bu duyduklarından dolayı afallamıştı bu işe çok ihtiyacı vardı.
Daha bir sürü yığın borcu vardı ve hepsini ödeyebilmesi için zengin olması gerekiyordu.
"Benden başka bir şey istesen?" Chan güldü ve başıyla reddetti. "Daha iyi bir fikir sunamam."
Minho sustu ve herkesin tek tek iş yerine gelmesini bekledi. Öylece toplantıya gidebilirlerdi.
Şu anki ikisinin durumu çok sinir bozucu olsa da, Chan'ın babasıyla anlaşması bitesiye kadar Chandan uzak duracaktı.
Tabii ki bu mümkün olabilirse. "Seni gergin görüyorum bugün.. iyi misin Bay Lee?"
Kadının sorusuyla afallamıştı Minho. Gülümseyerek başıyla onayladı. "İyiyim, sadece bugünkü sunumda bir hata çıkmamasını umuyorum."
Kadın alnını kaşıdı ve gözlüğünü düzeltti. "Merak etme bugünü atlatıp sunumu üstlere sunarız."
İkisi de beraber giderek başkanın yardımcısına sunumu onaylatıyorlardı toplantıdan sonra.
Eğer bu sunumu beğenmezlerse yeniden yapacaklardı, umarım beğenirlerdi kaç haftadan beri çalışıyorlardı.
"Bay Bang bana biraz bakabilir misiniz lütfen." Chan kendisine seslenen Changbin'in yanına gitti.
"Buyurun?" Diyerek dibinde bitmişti adamın. "İşten sonra ne yapıyorsun?"
Chan soruyla afalladı ve çaktırmadan şaşkın ifadesini yüzünden sildi. "Anneme sözüm var, onunla bir yere gideceğim. Neden sordun acaba?"
Changbin omuz silkip gülümsedi. "Bir kaç şirketteki kişilerle restorantta gitmeyi düşünüyoruz sende gelir misin bizimle diyecektim de."
"Maalesef gelemem üzgünüm, başka bir zaman." Gülümseyerek Changbin'in yanından başka bir yere geçti.
Minho bu ikisinin yakınlığını görmüştü ama Chan'ın üzerine gitmemek için kendini tutmuştu bu sefer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i fell in love with my boss's son. (minchan)
FanfictionBang Chan babasının istediği gibi şirkete başlamaya karar verdi. Kimse babasının Bang Geum-Soo olduğunu bilmeyecekti soyadı farklı bir şekilde girecekti. Girdiğinde stajyer olarak başladı ve zamanla insanların gözüne sıradan bir insan olarak geldi...