Minho ellerini yüzüne yerleştirdi ve tüm hıncını kendinden çıkartmak istedi.
"Ne yani şimdi evimi arabamı bu şirket yüzünden mi kaybedecektim?"
"Buna izin veremem ben varımı yoğumu her şeyimi buraya adadım."
"Kendi kazandığım parayla aldım bütün bunları sizin o değersiz oğlunuz yüzünden her şeyi kaybedemem."
"Değersiz mi? Bunu derken ciddi misin Minho."
Minho durdu ve şaşırmıştı bir şey diyemedi. "Şöyle olsun değersiz Chan şu an senin kollarında olabilirdi ama olamıyor çünkü benim yüzümden evinden oldun."
"Her şeyi böyle çözemezsiniz." Adam güler ve başıyla onaylar. "Her şeyi böyle çözerim, sadece iki dudağımın arasında oluyor bütün bunlar."
"Sizin gibi leş bir iğrenç varlığın yüzünden bunları çekmek zorunda olamam."
Adam bir iki adım Minho'nun üzerine yürür. "O zaman kenara çekil aile meseleme karışma artık."
"Chan'ın annesinin zarar görmesine asla izin vermem." "Tamam o halde sonuçlara da katlanacaksın."
"Sizin kara para kaçırdığınızı söylemem mi gerekiyor illa." Adam güldü. "Öyle bir şey yok-"
Hemen sözünü kesti Minho. "Var ve bekleyin bir dakika." Telefonunu çıkartıp ses kaydını açtı.
"Bana şantaj mı yapıyorsunuz Bay Lee." Minho gülümsedi ve başıyla onayladı.
"Sizin şantajınızın yanında hiç bir şey bu." Adam düşündü ve durdu.
"Hisselerin değeri bunun yüzünden düşebilir, sevdiğin adamın da senin gibi çulsuz olmasını mı istiyorsun." Minho başıyla reddetti. "Sizin amacınız ne tam olarak onu çözemedim ben."
"Amacım karımın imzasını alıp şirkete tamamen geçebilmek." Minho durdu ve düşündü.
"O kadın salak mı size şirketi tamamen size verecek kadar." Adam güldü ve başıyla reddetti.
"Oğlunu kullanırsam verebileceğini düşünüyorum." Minho tiksinir bir şekilde baktı.
"Kendi oğlunu kullanacak kadar bir pislik olduğunu bilmiyordum."
Arka belinde duran silahını çıkarttı Minho ve adama doğru tuttu.
Tetikteydi eli "Beni vurursan senin için hiç iyi şeyler olmayacak."
"En azından yatar çıkarım, ama sizin ses kaydı sızdırıldığı zaman yatmamı gerektirecek bir şey kalmayacak."
Tam tetiği çekeceği sırada arkadaki adam durdurmuştu. "Yapmayın görgü tanığı olarak sizi mahvederim."
Minho güldü ve önüne gelen perçemlerini çekti. "Emin ol tehditlere artık karnım tok."
Tetiği çekti ve adama nişan aldı yere anında sırt üstü düşmüştü yanındaki sekreteri hemen yere eğilip eli kana bulandı. Silahta parmak izleri bulunan Minho'nun hemen ıslak mendil yardımı ile temizleyip yere koydu.
"Artık şu anlık kanıtın yok." Kamera kayıtlarını bile önceden sildirmişti.
"Sence peşini bırakabileceğimizi düşünüyor musun." Minho bir şey demeden hızla çıktı odadan.
Telefonunu çıkartıp Chan'ı aradı ama açmamıştı. Tekrar aradığında meşgul çalmaya başladı.
Koştuğu için bir köşeye geçip dinlenmeye başladı en azından bulunduğu yer tenhaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i fell in love with my boss's son. (minchan)
FanfictionBang Chan babasının istediği gibi şirkete başlamaya karar verdi. Kimse babasının Bang Geum-Soo olduğunu bilmeyecekti soyadı farklı bir şekilde girecekti. Girdiğinde stajyer olarak başladı ve zamanla insanların gözüne sıradan bir insan olarak geldi...