nineteen

46 10 1
                                    

♯⑦

Annesinin omzundan tutarak şifreyi girmeye çalışmıştı ama 2-3 defa hatalı giriş olduğunu söylemişti.

Garipsedi ve yine de içindeki şüpheyle harekete geçti Chan.

1-2 Çalışta çağrıyı cevapladı Minho. "Şifreyi değiştirmişsin?"

"Müsait değilim sonra ara lütfen." Chan alaycı bir gülüşle annesinin yanından bir iki adım ileriye gitti.

"Anlaşılan dayanamadın babamın sözünü dinledin."

"Hayır onunla ilgisi yok yemin ederim. 

Şu an müsait değilim seninle daha sonra konuşalım."

Chan aramayı sonlandırıp kapının önündeki eşyalarını aldı ve annesinin omzuna kolunu attı.

"Arkadaşım şu an müsait değilmiş anlaşılan evden atıldım. Gidelim buradan anne."

"Bir şey mi oldu oğlum?" Chan gözleri dolmuştu ve başıyla reddetti.

"Bilmiyorum bende bir şeyler olduğu kesin Anne."

Burukça gülümseyip elini kaldırdı taksi durunca bindiler.

Herhangi bir hotele doğru gitmeye koyuldular.

Vardıklarında kimliğini gösterip iki tek yataklı bir odaya geçtiler.

Annesi duş alıyordu ve kendisi de televizyon izliyordu zihnini ancak böyle boşaltabilecekti.

Kadın duştan çıkıp oğluna baktı, "İstersen sende gir serinlersin." Chan gülümseyerek başıyla reddetti.

"Sadece uykuya ihtiyacım var Anne." Kadın oğluna sımsıkı sarılıp oğlunu teselli etmeye başladı.


i fell in love with my boss's son. (minchan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin