twenty-four

52 8 2
                                    

Annesine önce gitmek yerine ilk Minho'nun yanına gidebilirdi ama babasının bu tavrından dolayı hemen annesini arabadan indirdi.

Kapıyı açtığında annesi şok olmuş yüzüyle etrafa bakındı. "Neden buraya geldik?"

Chan bir şey demedi ve annesinin koluna girip yürümeye başladılar. "Oğlum neden?"

Chan durunca annesi de durdu yüzüne baktı. "Anne kaçamayız bu adam benim babam biyolojik olarak. Ve senin de hala nikahlı kocan."

Yürümeye çalışınca annesi yürümek istememişti. "Anne yapma yalvarırım yapma."

"Neyi yapmayayım? Ben iyi değilim Chan şu kısa zamanımda seninle bir şekilde vakit geçirmek isterken benden bunu isteme. Beni tekrar bu eve kapatma."

"Seni bu eve kapattığım yok, yaşaman için elimden geleni yapacağım Anne."

Kadın Chan'ın koluna girip yürümeye devam ettiler evin kapısının önüne geldiklerinde korumalar kapıyı açıp içeri gösterdiler.

Adamın yanına çıktıklarında 2 saat önceki halinden eser yoktu daha da kötüleşmişti.

"Baba?" Gözlerini açıp baktı havayı ağzından çıkartıp gülümsedi. "Gelmişsiniz."

"Söz verdiğim gibi getirdim annemi." Adam doğrulmak isterken doğrulamadı.

"Senin yattığın yatakta ben yatıyorum Bang İn-haeun." Kadın sinirli gözleriyle baktı adama.

"Hak ettiğin yerdesin." Kadın odadan çıkıp diğer odaya geçti. Chan babasına baktı.

"Git annenin peşinden." Chan gözlerini 4 saniye kapatıp annesinin peşinden gitti.

Kapıyı çalıp açtığında annesi yere çökmüş bir şekilde ağlıyordu. "Anne iyi misin?"

Kadının yanına oturup annesine sarıldı. Telefonu da çalmaya başlayınca açtı.

"Alo?" Karşı taraftan ses gelmişti sonunda. "Seni aradım neden açmadın? Beni karşılamaya bile gelmedin. Otelde de yoksunuz."

"Plan değişti babam ölmek üzere annemin de kanser olduğunu öğrendim."

Kadının yanından çıktığında söylemişti bütün bunları. "Ne? Ciddi misin sen."

"Evet maalesef doğru söylediklerim ikisini de kaybedebilirim."

"Annen için üzgünüm ama baban olacak şerefsiz için üzgün değilim."

"Haklısın çünkü bende üzülmüyorum." Minho iç çekerek.

"Sen dinlen bende otel odasında bir süre daha takılır evimi geri alabilmek için uğraşacağım."

"Ben onu hallettim evini geri verdi tüm servetinle beraber."

"Ne karşılığında bütün bunlar? Sakın bir şey karşılığında olmasın."

"Annemin eve gelmesini geri istedi, o yüzden şu an buradayız."

"Peki daha sonra konuşuruz, beni habersiz bırakma."

"Bırakamam zaten, şu an ilacım bir tek sensin Min-ho."

Aramayı sonlandırıp yatağına uzandı Chan. "Tanrım neler yaşıyoruz böyle."


i fell in love with my boss's son. (minchan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin