seventeen

59 15 4
                                    

Minho  eve geldi geç bir saatte salonda oturan kimseyi bulamayınca Chan'ın uyuduğundan emin olmuştu.

Ama yine de odasına kadar gidip kapıyı araladı baktı siyah atleti ile uyumuş kalmıştı.

Yavaşça kapıyı kapatıp salona geçti açık mutfağa geldiğinde ocağın üzerinde yemekler vardı.

3 Çeşit yemek yapmıştı Chan Minho gülümseyip çorbayı kaseye döktü ve mikrodalgayı çalıştırdı.

Piştiğinde çıkartıp yemeye başladı karnını doyurduğu için etrafı toparlayıp tam odasına gideceği sırada.

Chan'ın odasının kapısı açıldı gözlerini ovuşturup Minho'nun yanına geldi. "Geldin mi?"

"Evet 15 dakika oluyor geleli." Chan başıyla onayladı. "Neden uyandın? Ben mi uyandırdım yoksa."

Chan gülümsedi. "Yok su içmeye kalktım uykum ağır zaten." 

"Bu arada ben konuştum, yarın eğer müsaitsen gidip görüşebilirmişsin."

"Süper.. o zaman yarın beraber gidelim." Minho gülümsedi ve başıyla onayladı.

"Gidelim beraber. Ve bir şey diyeceğim sana." Chan suyunu içip bardağı çalkalayıp bulaşık makinesine koydu.

"Tabii diyebilirsin." Minho yutkundu ve gözlerini kaçırdı. "Evimde kaldığın için teşekkür edemedim sana."

"Asıl benim teşekkür etmem gerekiyor sana. Teşekkür ederim Minho."

Minho gülümseyip "Evim senin evindir." Chan şaşırdı. "Aşk itirafını kabul etmedim diye bana kızgın değil misin?"

"Bunu açabildin sonunda." Minho heyecanlı bir şekilde konuştu.

"Özür dilerim sana güvenmek biraz zor olacak. Ama inan bana hala seni bende seviyorum."

"Yani hala umudum var?" Chan gülmüştü ve başıyla onayladı Minho'yu.

"Oh Tanrıya şükür. Bunu duyduğuma sevindim." Minho elini kendi göğsüne koyup sıvazladı.

"Babamla gerçekten işin kalmadı değil mi?" Minho çatık kaşlarıyla baktı.

"Sana söz verdim yalan söylemeyeceğime dair. Babanla o günden beri konuşmadım ve numarasını engellemiştim."

Chan duymak istediğini duymuştu. "Tamam kesinleştiğine göre sana bir şey söyleyeceğim."

"Nedir seni dinliyorum." Chan oturup derin nefes aldı. "Bugün annemle konuştum."

"Ne?" Dedi Minho  "Annemi Kore'de bir kliniğe kapatmış 2 kişi başında ve oradan onu kurtarmamı söyledi."

"E ne duruyoruz kurtarmaya gidelim." Chan başıyla reddetti. "Ben gideceğim."

"Yalnız gitmene izin vermem. Babanın ne yapacağı belli olmaz." Chan Minho'ya bu yönden katılmıştı ama onunla gitmek istemiyordu.

"Yardım aldım Dedektif ile gideceğim annemi kurtarmaya." 

"Tamam ama yine de benimde gelmem gerekmez mi?"

Chan başıyla reddetti ve gözleri dolmuş bir şekilde. "Hala güvenmiyorum dedim sana."

"Tamam peki ısrar etmeyeceğim ama beni habersiz bırakma lütfen."

Chan gülümsedi dolmuş gözleriyle ve. "Bırakmam yarın görüşmeden çıkıp oraya gideceğim Dedektif ile."

"Tamam başka bir şey var mı?" Minho başka soru duymak istemişti.

"Yok ben yatacağım iyi geceler." Minho gülümsedi. "İyi geceler."


i fell in love with my boss's son. (minchan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin