BÖLÜM ⅖

384 12 8
                                    

Yazar:Aylin Şova

Kimseye güvenmemeli olduğumu babamın gidişiyle en azından bir kaç defa anlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimseye güvenmemeli olduğumu babamın gidişiyle en azından bir kaç defa anlamıştım. Ama şimdi ben niye birine güvendim? Neden sözünü tutmadım, ve neden birine kendimi açtım? Siktiğimin lafı bıktım.

Öylece donup kalmıştım. Yüzüne bakarak bunun bir şaka olması için dua ediyordum içimden. Bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, ama benim kulaklarım sanki bir uğultudan başka hiç bir şey duymuyordu resmen. Kendi şirketimi ona güvenerek tehlikeye attım ama o bana 'senin ürktüğün adam benim' diyordu resmen.

"Konuşma daha fazla" demiştim ama konuştuklarını duymuyordum bile. Anlayamıyordum daha doğrusu. Neden açıklama veriyordu peki? Neden direkt beni bu hale saldığı için zevk almıyordu. E sonuçta biz düşmandık niye üzülmeyeyim diye açıklama verme gereğinde bulundu?

"Olivia" diye bağırdı en sonunda. Şaşkınlıkla kafamı ona doğru kaldırdım. İlk seferdi bana Olivia demişti. "Bana bak güzelim, duygun mantığının karşısına geçmesin, eğer o mektupları göndermeseydim o otelden çıkar mıydın? Çıkmazdın evet. Ve o siktiğimin herif'i seni yeniden kaçırıp tehdit ederdi ve daha fazlası" demişti beni sarsarak. Bir gerçeği kabullendirmek için sarsıyordu beni resmen.

"Bırak beni" demiştim sessizce. Sanki onun bütün bağırışları benim bir fısıltı'ma denk gelecek bir eşitlik içerisindeydi. "Ora kadar tamam diyip geçelim ama neden ondan sonra gönderdin? Neden beni rahatsız etmeye devam ettin? Sana kendim söyledim lan ben, sana bu gerçeği söylemeseydim yine mi yazardın yine mi beni rahatsız ederdin? Evet ben cevaplayayım evet ederdin değilmi?" Dedim ondan kurtulup bornozu almaya giderken.

Odaya gittiğimde kıyafetlerimi aramaya başladım. O sırada o da banyodan çıkmıştı. "Korkmaz senin gözünde öylemi insanım ben" demişti. Aslında öyle biri değildi gözümde eğer öyle olsaydı zaten yanımda olmazdı. Ama artık durumlar o yere getirip çıkartıyordu. "Daha fazla senle konuşacak bir lafım yok Wizard, şirketle anlaşmanı yırtıp atarım biter gider" dedim. Kıyafetlerimi bulup odadan çıkmak istediğimde Aras kapıyı tutarak beni kapıya yasladı.

"Ne dedin az önce?" Demişti soğuk bir tavırla. Başımı dik tutarak, "ne demişim?" Dedim. "Wizard öylemi?" Dedi ve kendi kendine gülmeye başladı. "Çok komiksem git mektuplarına bak daha fazla gül" demiştim ve ondan sıyrılmaya çalıştım.

Bir anda beni belimden tutarak yukarı havalandırdığında ağzımdan tiz bir çığlık tökülmüştü. Kapıya yaslayarak onunla aynı boyda olmamı sağladı. "Bırak beni yoksa yemin ederim" dediğimde lafımı kesen şey dudakları olmuştu. Dudaklarımı kanatacak kadar hızlı ve aç gibi öpüyordu beni. Ona inat ona karşılık vermeyerek onu kendimden itmeye çalışıyordum.

Bodrum Katı (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin