Yazar: Aylin Şova
Gözlerimi zorla açıyordum. Ağırlıklar çökmüştü sanki gözlerime. Yavaş yavaş açtığım gözlerden gördüğüm yalnızca siyah bir odaydı. Kendime gelmek için doğrularak etrafa bakmaya başladım. Siyah ve günü sadece küçük bir pencereden gören odaydı. Hemen ayaklanarak en son olanları hatırlamaya çalışdım. En son o adam bana kahve vermişti ve bende içmiştim...
Olm sen bilmiyor musun şu zamanda hiç kimseye güvenmeyeceğini ne diye sana verilen kahveni içiyorsun? Ama çok fazla içmedim bir iki damla. Ve o bir iki damlayla seni zehirleye bileceğini biliyordun. Neyse çok oturma kalk ve kurtul.
Ayağa kalkarak kapıya doğru gittim. Tekme yumruk girerek kapıyı kırmaya çalıştım, ama nafile. Ama birden kapı açıldığında irkilerek geriye çekildim. Kapıyı açan yine o şerefsizdi. Bir saniye bile beklemeden boğazından yakalayarak kendime çektim ve topuklumdaki iyneyi çıkararken o da elimden yakalayarak o da kolunun altına aldı. "Bırak lan beni" dedim zorla nefes alarak. "O iynelerden yalnız sende yoktur Olivia Hanım, ama aklına hayran kaldım girmeden önce kapıya korumanı koyman, topukluna zehir koyman, dikkatlice kahveni içmen.. zekisin Olivia Korkmaz ama benim yanımda normal bir insansın" dedi iteleyerek.
Girayıda yakalamıştı anlaşılan. İşte en çok korktuğum da buydu. Annem evde yalnızdı ona da bir şey yapa bilirlerdi. "Ne istiyorsun it" dedim bağırarak. "Seni desem klişemi olur Olivia?" Dediğinde aniden kolumdaki bıçağı çıkararak onun boğazına dayadım. "Kimsin lan sen bana Olivia diyorsun, ne haddle, neyine güveniyorsun? O kadar taşşaklı biriysen gel beni burda tutmadan çık karşıma ha göt" dedim bağırarak. Bu haddi bir tek ailem görür başka hiç kimse. Bıçağı birazda boğazına dayadığımda kan elime bulaştı ve onu iterek elimi onun üzerine sildim.
"Manyak" dedi oskurerek nefes aldığında. "Manyak mısın kadın? Daha nerenden ne çıkartacaksın? Pompalı mi ya ne?" Dedi telaşla bağırarak. Ve sonra sakince "Tamam çok ileriye gittim okey" dedi hatasını kabul ederek. "Şimdi gelelim esas meseleye" dedi ellerini bir birine çırparak. "Ne istiyorsun amk çocuğu" demiştim sinirle.
"Sadece benimle Aras Wizardda karşı bir iş birliği yapmanı istiyorum" dedi gözlerini kısarak. "Neden isteyesin ki bunu" dediğimde bu soruma hazırlıklı olduğu belliydi. "Çünkü artık onun ön planda olması canımı sıkıyor hele ki senin gibi imkansız bir kadınla öylesine bir ilişki içerisinde olması" dedi kıskandığını belli ederek.
"Bu laflara kanacak kadar salak biri sanma" dedim ona yaklaşarak. Yakalarını düzelterek onun asıl isteme sebepini sormaya başladım. "Sana nasıl güvenerim? Benim kahveme bile zehir atan biriysen bu konu zor" dedim etkili bakışlar atarak. Fırsatı değerlendirerek ellerini belime sarmak istedi fakat biraz geriye çekildiğimde bundan vazgeçti.
"Korkmaz..çok zor kadınsın. Tamam uzatmayacağım, ister güven ister güvenme ama benimle olsan daha ileri gideceğin ortada. Aras Wizard çok eski yöntemlerle yürüyor hatta sürünüyor sense onunla yürümeyezsin, sen uçmayı seven kadınsın sürünmeyi değil. Benimle olman daha iyi" dedi göz kırparak. Bu kadar bencil olması sinirimi yeterince bozmuştu.
Sinirle bir adım öne gelerek dedim. "Bana bak, adı bile aklımda kalmayacak kadar önemsiz olan insan,senin gibi bir bebekle uçmaktansa Wizard gibi adamla sürünmeyi seçerim neden mi? Aslında çok basit, sen aniden coşarsın anidende batarsın. Ama aklı başında olan adam aniden coşmaz anidende batmaz." Dedim onun yakalarından tutarak. "Şimdi siktir olup git benimde sinirimi bozma" dedim onu itelerken.
Ama o anı bir haraketiyle beni boğazımdan yakalayıp kolunun altına almıştı. "Benim olmayacaksan hiç kime aid olmayacaksın" demişti silahı başıma dayayarak. Artık kaçış yolum yok diye kabullenmiştim her şeyi. Evet her şey bu kadarmış, bütün o zorlu süreçler zorlu düşüşler kalkışlar bu an için imiş.
"Onurunu siktiğim Onur Akın" diye bağırmıştı birisi. Artık bilincim iyice kapanacak halde olduğu için anlayamıyordum olanları. Ama bu şerefsiz beni telaşla gizlemeye yer çalıştığını görüyordum. Kapı kırılmıştı, içeri girmişti o her kimse. Adam beni bı çare yere atıp pencereden çıkmaya çalıştı. Ama ben kendimi toparlayıp cebimdeki küçük bıçağı açarak ona doğru attım. Bıçak ayağına saplanarak onu durdurdu.
En sonunda odanın kapısını tekmelenip kırıldığında sadece birini tanıya bilmiştim. O beni evimden almak için gelen Brice Yakazaydı. Hemen elimden tutarak ayağa kaldırmak istedi ama ayaklarım üzerinde duramayacak kadar zehirle dolmuştu bedenim. "Has siktir olm kadın ölüyor" dedi telaşla. "Ben ne yapıyım olm kadın doktoru muyum?" Demişti diğeri adamı tutarken. Artık konuşmak için bir halim olmadığı için sadece olayları izlemeye başladım.
"Lan onuru olmayan şerefsiz onur' dedi onu kafasından tutarak kendine çeviren adam. Demek adı Onurmuş iyi bir haber oldu baş taşına adını yazdıra bilirim. Diğeri gelip karnına tekme atarak Onuru yere serdi. "Lan sen zaten bilmiyor musun bu kadına bulaşan belasını bulmadan ayrılmıyor" dedi. "Bak ne için" derken bir tokat attı "bak ne için, bulaşıyorsun" demişti alaycı ama sinirli bir tonda. Brice daha fazla dayanamayarak bağırmıştı kulağımın dibinde. "Lan siktiğim adamı Tuğkangil Hall eder siz bana yardım edin" demişti bağırarak.
Duyanda sanar ki kaç kiloyum, niye öyle demişti ki Allah Allah? Tokat atan adam Brice doğru gelerek beni ayağımdan tuttu. "Olm öyle diyorsun ki kadın kaç kilo Allah Allah" dedi söylenerek. Ben bunu çok haklı bulup elimi çak vurmak için havaya kaldırmak istedim. Ama yine başarısız oldum. "Lan bir işaret mi vermek istiyor acaba?" Demişti Brice. Ya bu kadar her şeye takılmayın koçum ya. "Olm kadın benim haklı olduğumu düşündüğü için öyle yaptı bence" dedi yaw bu çocuk aynı ben ya. Ama ben bir şey unuttum. Girayı..
Ayaklarımı sallayarak kurtulmak istedim. O an "lan niye böyle yaptı ne demek istiyor" demişti az önce ayaklarımdan tutan çocuk. "Yok bence seninle ayni fikirde olmadığı için öyle yapıyor" demişti alayla Brice. "Giray" diye bildim son çare. "Girayıda mı yakaladı?" Dedi Brice akıllıca. Başımı olumlu anlamda sallayarak onayladım. "Tamam kendini yorma, Mete sen kadını al ben aramaya başlayacağım. Tuğkan sende Onuru hall et." Demişti emirler yağdırırken. Ben artık daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapattım.
En son duyduğum şeyse. "Lan kadın gözlerini kapattı öldü mü? Ben ölülerden korkarım ama" demişti adını Mete olduğunu duyduğum şahıs.
.
.
.
.
.
Yaa helluuu erkek karakte hosuma gitmedi hemde iyice aktif değilim özür dilerim ama bölümler daha iyi versiyonu gelecek hadi optummm inşallah erişim sağlanır ★★★
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodrum Katı (18+)
Teen FictionLafımı dudakları kesmişti. Hızlı avını avlamak isteyen bir avcı misali öpüyordu beni. Daha iler gitmek istediğini beni yatağa atarak belirtmişti. Genç kız Olivia Korkmaz 2 yıldır açtığı şirketiyle dünya yarısının 1 çi sırasında olan Wizard şirketin...