BÖLÜM №22

273 11 3
                                    

Yazar:Aylin Şova

Sevgilim demişti o az önce değil mi? Yoksa ben mi istediklerimi duyuyorum? Tırnaklarımı elimi tutan eline geçirdim insafsızca

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgilim demişti o az önce değil mi? Yoksa ben mi istediklerimi duyuyorum? Tırnaklarımı elimi tutan eline geçirdim insafsızca. Ama o hiç bir tepki bile vermiyordu. Magazinçiler bile delirmiş haldeydiler. Soru üzerine sorular yağdırarak bir net cevap istiyordular benden. Elime bir sıvı yayılmıştı. Baktığımda Arasın elinde tırnağımı geçirdiğim yerler kanıyordu. Ama Aras sanki hiç bir şey olmamış gibi bana bakıyordu. Kulağına doğru yaklaşarak "Senin bunu yapmana pişman edeceğim Aras, bu hiç bir şey" dedim elindeki kanı göstererek.

O da benim kulağıma yaklaşarak "Senin yaptığın bütün işkenceler bana derman gibi gelir Güzelim." Demişti ve göz kırparak benden uzaklaştı. Korumalarına işaret ederek magazinçileri uzaklaştırmak için emir verdi. Bense ona baka kalmıştım. Benim zekamla oynuyordu ama ben onun hayatıyla oynamasını bilirdim. Şirkete geçtiğimizde Arasın elini bırakarak doğru odasına doğru hızla yürüdüm. Asansöre vardığımda içeri geçtim ve tam Aras geldiğinde kapama tuşuna basarak kapıyı kapattım.

Odasına ondan önce giderek oraya girdim. Odaya bir çalışma masası ve bir koltuk eklenmişti. Bunlar ne için diye düşünmeye vaktim yoktu. Hemen dosyalara giderek 'Pride' şirketi hakkında yani benim şirketim hakkında olan bir dosya aramaya başladım. Bütün dosyaları tek tek yere atarak arıyordum ama bi türlü bulamıyordum. Bulamadığım için sinirim daha da artıyor ve katlanamayacak hale geliyordu. "Orda bulamazsın" demişti bir ses. O tarafa baktığımda kapıya yaslanmış sanki komik bir şey yapıyormuşum gibi sırıtan Aras söylüyordu bunu.

Onun tarafa giderek yakalarından usulca tuttum. "Peki söyler misin Aras Wizard nerde bula bilirim" Diyerek onu odaya çekerek kapıyı kapattım. "Oha" dedi. "Sakin ol sevgili değiliz sadece öyle dedim Korkmaz" demişti beni sakinleştirmek için. Çileden iyice çıkıyordum bu sözleriyle. "Aaghh konuşma" diyerek bağırdım bütün ses tellerimi kullanarak. Yakalarından tutup kendime iyice çektim. Hatta öyle bir çekiş ki başka bir zaman kalp atışlarımı hızlandıracak derecede olan bu yakınlık şimdi sinirimi daha da böbürlendirdi.

"Sadece dosyanın yerini bana söyle Aras Wizard. Yoksa inan seni buracıkta öldürürüm. İnan bana yaparım bunu, öldürüp sessiz sakin bir ormana bastırıp şirketinin başına geçerim ne karşılığı olursa olsun yaparım bunu." Dedim tıslar gibi. Bu laflarıma karşı gözlerinde bir korku aradım, ama korkudan ziyade hayranlık bulunuyordu. "Sakin ol küçük kaplan" dedi beni belimden tutarak kendine çektiğinde. "Sinirli olunca gözünün önündeki şeyi görmüyorsun ve ya tanımıyorsun" dedi sakince. "Ve bu da hırsın yüzünden seni kaybettirir" demişti gözleri dudaklarıma geldiğinde.

Çenemi dik tutarak "Ben kaybettmem" dedim gururla. "Ama bu hırsla gidersen bir gün kaybedersin." Dedi bir kaşını kaldırarak. "Dosyanın masanın üzerinde olduğunu sinirin yüzünden görmedin mesela" demişti kaşlarıyla masanı göstererek. Onu kendimden çekip masanın üzerine doğru gittim. Tam masanın üzerinde 'PRİDE' diye başlığı olan bir dosya bulunuyordu. Elime alarak içerisini incelemeye ve aradığım şeyi bulmaya başladım. Evet şimdi buldum.

Ortaklık sözleşmesi.

Onu faylından çıkararak elime aldım ve Aras'a göstererek konuşmaya başladım. "Buydu demi seni bu haraketi yaptıracak?" Dedim tehditkar şekilde. "Sakın" dedi işaret parmağıyla işaret ederek tıslar gibi konuştuğunda. Kağıdı yan yatırarak yırtmaya yeltendim. Ama Aras bir anda üzerime zıplayarak kağıdı elimden alıp beni kucağına aldığında yine bu reflekslerine şaşkın şekilde bakmıştım. "Bırak lan beni" dedim onun göğsüne vurarak. "Dur be güzelim" demişti benden kurtulmak isteyerek. "Seni parçalarım bırak lan beni terbiyesiz hadsiz çirkefin biri" dedi bağırarak.

Birden beni yere indirerek onu bakmamı sağladı. "Sen neden böyle sinirlisin kızım?" Dedi dağılmış saçlarını düzelterek. Bu haraketlerine karşı ona tokat atmak kararına vardım. Son anda elimden tutarak kendine çekti. Öyle ki göz göze gelsek gözlerimiz değecek anlamında. "Şşhh Korkmaz, deneme ikimizde zararlı çıkarız." Dedi fısıldar gibi konuşmaya başladığında. "Neden yaptın?" Dedim direkt ruhsuz sesimle. "Öyle yapmazsam zaten Emir söyleyecekti biliyorsun. Ama tabii onla alakadar değil"  dedi ve gözleri dudaklarımı buldu.

Elleri arsızca bedenimi geziyordu. Daha çok keşf etmek ister gibi. "Belki de seninle gerçekten sevgili olmak istediğimdendir?" Dedi bir kaşını kaldırarak. Gözlerimi sonuna kadar açarak şaşkınlığımı belirttim. "Sen" dedim doğru sözleri bulmak isteyerek. "Sen benimle" demiştim ama sanki daha fazlasını söyleyemiyordum. "Evet ben seninle sevgili olmak istiyorum Olivia Korkmaz" dedi çenesini yukarı kaldırarak.

"Sen saçmalıyorsun, bu kadar" dedim onu kendimden iterek. Yaptığım jeste şaşkınlıkla bakıyordu. "Saçmalaya bilirim" dedi aniden içten sesiyle. "Ama seninle saçmalamak istiyorum Korkmaz." Dedi ve sanki kendisine biraz zaman tanımak için gözlerini kapattı. Gözlerini aniden açtığında "Sana Korkmaz değil Wizard demek istiyorum." Dedi.

Şaşkınlığımın etkisinden açık kalan ağzımı elimle örttüm. Ben bile neler olduğunu hangi hızda olduğunu kestiremiyordum. Bu çok korkunç durumdu. Aras Wizard beni bile köşeye sıkıştırmayı başarmıştı. "Aras, sen şuan hızla karar veriyorsun. Bunun sonu iyi olmayacak kendine gel. Karşında" dediğimde aniden sözümü kesip "Karşımda Olivia Korkmaz var evet. Ve ben Olivia Korkmaz'la sevgili olmak istiyorum bir  Aras Wizard olarak." Demişti gururla.

"Çek elini üzerimden" dedim sinirle onu kendimden çekerek. Hiç bir erkek benimle böyle konuşma haddine sahip değil. "Senin dediğin gibi sen sadece istemekle kalacaksın Aras Wizard. Çünkü bana layık bir düşman bile değilsin sevgilim nasıl olacaksın ki?" Dedim alaycı şekilde gülümseyerek. "Korkmaz sana olan saygımdan istiyorum diyorum biliyorsun. Eğer saygım yok olsa seni sevgilimden çok karım yaparım." Dedi sert ses tonuyla.

"Yapamazsın, unutma karşında Olivia Korkmaz var. Olivia Korkmaz unuttuysan kendi kendine hatırlat eğer ben hatırlatırsam bunun sonu iyi olmaz." Dedim işaret parmağımla tehditkar şekilde. "Yaparım." Dedi. "Eğer benimle sevgili olmazsan Akabey'e yardım etmekten hiç çekinmem." Demişti bir kaşını kaldırarak. "Beni tehdit mi ediyorsun?" Derken ona doğru geliyordum. "Bu kadar mı düşdün sen, seninle sevgili olmam için beni tehdit ediyorsun" dedim bir kahkaha patlatarak.

"Bunu kendi cazibemlede yapa bilirim" demişti göz kırparak. Dikkatlice düşünmeye başladım. Bu şerefsiz psikopat  Akabey'e yardım edəcək kadar çirkef biriydi. Ama şuan zirvedeyken düşmem bana yakışmazdı. "Üç şartım var" dedim sert soğuk sesimle. Arasın gözlerinde bir parıltı oluşmuştu. "Nedir" dedi bir an bile düşünmeden.

"Bir" dedim lafa başlayarak. "Benimle temasta olmayacaksın." Dedim. Aras 'yok artık amına koyim' gibi  bakıyordu şimdiden. "İki, asla ama asla bana ihanet etmeyeceksin." Dediğim de bundan emin şekilde başını aşağı yukarı salladı. "Üç ve en önemlisi." Dedim devam ederek.

"Bu sadece bir anlaşmalı birliktelik olucak, senin hayatın beni benim hayatım seni alakadar etmez." Dedim.

Ama Aras bundan pek memnun gibi bakmıyordu.

HELLOOOOO. Ya arkadaşlar lütfen yorum yapın Olivia ne yapsın Aras ne demeli gibi lütfen looo. O kadar okunma geliyor ama oy az lutfen emeğe karşılık verelim.

Sorular:
-Olivianın şartları sizce doğrumu?

-Aras buna karşılık hangi tepkiyi vermeli?

Vee sizi seviyoreeemmm💖💖💖💖💖

Bodrum Katı (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin