BÖLÜM 16🍯

506 12 1
                                    

Yazar: Aylin Şova

Benim evimi dedi az önce o? Bu baya hadsiz ve çirkef bir haraketti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim evimi dedi az önce o? Bu baya hadsiz ve çirkef bir haraketti. Gözlerimi sona kadar açarak arabanın içinde bağırmaya başladım. "LAN SEN NE DİYOSUN OLM? NE DEMEK BENİM EVİM? SENİ O ÇOK GURURLANDIRAN SOYADINLA BASTIRIRIM ÜSTÜNEDE COK AŞIK OLDUĞUN PARALARI DÖKERİM LAN SEN KİMSİN?" demiştim.

Sesimle yüzünü ekşitmiş şekilde bana bakıyordu. Tam kapıyı açıp gidecekken kapıların kilitli olduğunu gördüm.. şimdi sıçtım ağzına orospu çocuğu.

Yedekte sakladığım biolojik silahı elime alıp ona saldırdım. O ise hiç şaşırmamış gibi elimi tutarak kendine çekti. Ona yaklaştığım da hemen o pürüzsüz ve beyaz tenine yumruğu geçirmiştim. Affalarken bile elimi bırakmadı. Ve ben durduğumuz bu konumu daha şimdi idrak ediyordum.

Şuan o eli yukarda duracak şekilde benim elimi tutuyor ben bir harakettimle onun kucağında olacak şekilde direksiyona yapışmıştım.

O da bu durumu anlamış olacak ki sakin sakin konuşmaya başladı. "Bu gün sana açıklamak zorunda kalacağım en son şey ola bilir." Dedi nefesini verirken. Verdiği nefesi yüzüme çarparken içim bir garip olmuştu.

"Ben seni otele bırakıyım bırakmasına ama senin peşini bırakırlar mi? Esasında da Akabey şirketinin avukatı kaybolurken sende kayboluyorsun. Ha eğer benden şüphe ederlerse onu kendileri unuttururlar kendilerine. Bunu unutma Korkmaz benimle olduğun taktirde benim emirlerime uyacaksın uymalısın. Ve bende senin emirlerine" dedi son sözünü söylerken. Her seferinde beni böyle ikna etmesi çok sinir bozucuydu.

İkna denmezdi. Tehdit olarak algılanıyor normalde.

Ellerimi elinden kurtardım. Kapıyı açıp dışarı çıkarak kapıyı ola bildiğince daha sert çarptım. Evin önünde durduğumda evin sandığımdan daha büyük olduğunu gördüm.

Bahçesi otlarla doluydu hatta çiçekler vardı galiba karanlıktan dolayı göremiyordum. Büyük 4 katlı ev değilde saray diyeceğim türden bir yerdi. Pencereleri büyük ve geniş olan ama bazı yerlerinde pencere olmayan bir evi  yanlarından daha ola bilecekmiş gibi büyütmüştüler. Pencere kenarı ve kapı kenarı olan yerler altın renginde ince bir çizgiyle çizilmiş ve bahçesinde  kaplan heykeli olan heybetli siyahın en koyu renginde olan bir evdi.

"Aslında sizin kalacağınız bir ev türü sayılmaz ama bizde de böyle" demişti arkadan.  "Doğru benim kalacağım tür değil" dedim ilerlerken. Kapıya vardığımda onu beklemek istedim ama nafile kapı çoktan açılmıştı.

Bodrum Katı (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin