Yazar Aylin Şova
Yaptığı şeyle gözlerimi ola bilecekmiş gibi daha da açtım. Anneme baktığımda benden farkı kalır yanı yoktu. "Aras ne yapıyosun bırak beni" dedim fısıldar gibi konuşup ona vurduğum da. "Seni taşıyorum işte Korkmaz" demişti çapkın gülüşünü gözler önüne sererken. Annemin yanına geldiğimiz de Arasın beni düşürme fikri yoktu galiba çünkü annemin karşısında böylece Arasın kucağında kalmıştım.
"Şey merhaba Anne" dedim tatlı olduğunu düşündüğüm sesle. "Olivia?" Diye bilmişti şaşkın bakışlı validem. Kapıya vardığımızda Arasa çantamı vermesi için bakış atmak zorunda kalmıştım. Bir kolunda çantamı taşıdığı için rahatça onu vermişti. Aras beni yere indirmeden kapıya açtığımda anneme korkumdan bakamaz hale gelmiştim. İçeri girdiğimizde Aras beni direk koltuğa otuzdurmuş ve içeri şaşkın halde gelen annemin kapamadığı kapıyı kapatmaya girdi.
Oturmuş ellerimle oynayarak bakışlarımı kaldırmıyordum. Karşıma annemin oturduğunu görmesem de hiss etmiştim. "Şey ben bir Giray'ı arayım" dedi ortamdan ayrılmak isteyen Aras. Bu gerginlik içerisinde beni yalnız bıraktığı için ona kızmıştım. Sonunda annemle yalnız kaldığımda kafamı hala ellerimden çekmemiştim. Çekmek fikrimde yoktu annem bana seslenene kadar. "Olivia kızım bu ne hal?" Demişti ağzından zorla çıkartığı kelimeleri söylerken.
Sonunda ona baktığımda üzerine siyah pantalon beyaz gömlek giymiş ve kahverengi orta uzunlukta olan saçları salaş bıraktığını ve birazda kilo verdiğini görmüştüm.
"Anne işte benim ne ne hal?" Dedim soruyu kendimden çekmek isterken kendime daha da sokmayı başarırken. "Kızım nasıl yani ne hal? Yürüyemiyorsun ve bu çocuk kim?" Demişti annem dışarda telefonla konuşan ve etrafa kötü kötü bakan Arası göstererek. Ses tonu git-gide kalkıyordu annemin. Onu anlıyordum ama bu 2 ayda ben bile neler olduğunu kestirememiştim. "Anne o işte buradaki yakın arkadaşlarımdan biri" dedim ince sesimle.
"Arkadaş?" Demişti annem bir kaşını kaldırarak. Bu soruya ben bile kendi kendimde cevap veremezken annem benden cevap bekliyordu. "Ya anne evet işte biraz yakın arkadaş o yüzden beni taşımasına izin verdim" dedim jestlerimi sergilerken. "Güzelim benim, güzel kızım" dedi annem yanıma oturarak saçlarımı sevmeye başladığında. "Onun sana bakışlarını gördüm ben o sana aşık. Hemde ola bileceğinden çok" dedi annem tane tane.
Aşık değildi. Bana hiç kimse aşık olmazdı. Bu zamana kadar sadece üniversite de sevgilim oldu. Oda 1 haftalık, çünkü benim ona güvendiğim gibi malasef bana güvenmemiş beni ihanetle suçlamıştı. Hatta o gergedana benzeyen bir tipiyle. O zamandan beri birinin bana aşık olması benim için imkansızdı. Çünkü ben güven isterim ilgi isterim ve en önemlisi güç sadakat isterim. Bu yüzden benimle tanış olan erkekler bu yüzden beni sevmez. Standartlarımın çok yüksek olduğunu ve böyle giderse evde kalacağımı derlerdi. Kendileri o standartlara uymadığı için uydurdukları bir bahane işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodrum Katı (18+)
Genç KurguLafımı dudakları kesmişti. Hızlı avını avlamak isteyen bir avcı misali öpüyordu beni. Daha iler gitmek istediğini beni yatağa atarak belirtmişti. Genç kız Olivia Korkmaz 2 yıldır açtığı şirketiyle dünya yarısının 1 çi sırasında olan Wizard şirketin...