Bölüm : 2 - Riyakâr!

6.3K 411 111
                                    

İkinci bölümden herkese merhabalar!!!

Bölüme geçmeden önce şunu söylemek istedim; Hayatı yaşamaktan, dolu dolu yaşamaktan asla vazgeçmeyin. Ve unutmayın her zaman başka seçenekler vardır, sadece bakış açınızı değiştirin.:))

Oy vermeyi unutmayın 🌟 🌛

Oy vermeyi unutmayın 🌟 🌛

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ALACA KIZI

BÖLÜM: 2 – RİYAKAR...

"Yanlış seçimler hep böyle yapılır zaten, başka seçimin olmadığına kendini inandırarak."

Irvin D. Yalom

Hayatımın neresinden tutarsam tutayım, elimde kalan tek şey kopmak üzere olan bağlar olunca, oturdum ve düşündüm. Ben bu fedakarlıkları kimler uğruna yapıyorum? Nihayetinde kendi kendime verdiğim yanıt şu oldu; sevdiklerin uğruna Bergüzar... Peki değecek mi?

Bunu da zaman gösterecekti.

Uzun soluklu bir nefes aldım, burnumdan dışarıya doğru yavaşça verirken donmuş vaziyette bana bakan arkadaşıma kendine gelmesi için zaman tanıdım. Şoktaydı, haklıydı. İkimiz de iyi durumda değildik, ne ben konuşmanın devamını getirebilecek kadar iyiydim ne de Rana dinleyecek ve dinlediğini hazmedecek vaziyetteydi.

"Bergüzar," dedi dakikalar sonra, ağzını açtı, dilini döndürdü fakat konuşamadı bile, kafasını çevirdi ve etrafa tuhaf bakışlar attı bir müddet. Tekrardan bana döndüğünde, "Bergü," dedi, bu sefer de adımı kısaltarak. Zorlanıyordu, haklıydı. "Ben az önce ne duydum?" diye sorduğunda ciddiydi. "Zihnim bana oyun oynuyor sanırım, çünkü duyduğumu idrak etmem, dahası duyduğumu düşündüğüm şeyi sesli bir şekilde dile dökmem... Of, Allah'ım," dedi inleyerek, yüzünü avuçlarının arasına hapsedip sıkıntıyla nefesini verdiğinde.

"Önce bir sakinleş," deyip su dolu bardağı önüne doğru ittim. Delici bakışları yüzümde gezindiğindeyse bakışlarımı kaçırdım. Ben tekrardan bize akıl tutulması yaşatacak o yegâne fikrimi söylerim, diyemedim, sustum ve bekledim.

"Sen Zeyd'e kaçacağım dedin," diye sayıkladı kendi kendine Rana. "Evet, evet öyle dedin." Ensesindeki saçlarını tek eliyle topladı, hemen sonra topladığı saçlarını omzundan geriye doğru savurdu. "Bildiğin bana dedin ki, Rana ben Zeyd Arslan'a kaçacağım! Aman Allah'ım," diye inlediğinde avuç içini ağzına bastırdı. Kocaman açtığı kahverengi gözleri yüzümde gezindikçe rahatsız bir şekilde kıpırdandım.

"Sen kafayı mı yedin, Bergüzar?"

"Kesip biçmeden önce beni bir dinler misin?" dedim, dünyanın en saçma açıklamasını yapmadan hemen önce.

"Bunun nesini dinleyeyim?" Bir anda çıkışınca sesi bir hayli yüksek çıktı. Panikle etrafına bakındı, insanların bize tuhaf bakışlar atmadığına emin olduktan sonra masanın üzerinden bana doğru eğildi. "Bir de dinler misin, diyorsun bana? Sen az önce ne söyledin farkında değilsin herhalde, Allah'ım delireceğim!"

ALACA KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin