Bölüm: 20 - Yârim!

5.9K 384 106
                                    

Özgürlüğümüzü kısıtlayanların canı cehenneme!

*

ALACA KIZI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ALACA KIZI

BÖLÜM: 20 – YÂRİM!

"Can'ı Canan'a teslime hazır değilsen, ben aşığım deme kimseye!"

Hz. Mevlâna

"Bazı zamanlar kendimi eksik hissediyorum," dediğimde dalgındım, düşünceler dünyasına dalmıştım, kendimi bulmak istiyordum, gelgelelim ki yitirdiğim demde bulamıyordum.

"İçimde koca bir boşluk var babaanne," derken kafamı yana çevirerek ona baktım. "Bir şeyler yanlış geliyor, eksik geliyor, ancak ne olduğunu çözemiyorum." Uzun soluklu bir nefes firar etti dudaklarımın arasından. "Şimdi sende hastasın ve ben boşlukta süzülüyor gibiyim. Ben sensiz ne yapacağım?"

Hasta gözleri kısıldı, dudaklarına kederli bir ifade yerleşti. Hastaydı babaannem, onunla son zamanlarımız olduğunu biliyordum ve bu çok ağır geliyordu. Bulduğum her fırsatta dizlerinin dibinde oturup konuşuyordum ancak eski gücünde değildi artık, içimi rahatlatacak şekilde konuşamıyordu bile.

"Gel buraya," dediğinde yanına kıvrıldım, başımı sinesine yasladım ve iç çekerek kokusunu solumaya başladım. Benim için anne oydu, benim annem babaannemdi ve ben annemi kaybetmeye hiç hazır değildim.

"Korkuyor musun?" dediğinde konuşmaya mecalim olmadığında kafamı salladım. Gözyaşlarım geceliğine dökülüp göğsünü ıslatıyordu, iç çekişlerim sinesinde kayboluyordu. "Neyden korkuyorsun?" diye sorduğunda titrek sesi ve nefesi içimi parçaladı. Keşke anneler ölümsüz olsaydı?

"Yitik kalmaktan," dedim hıçkırıklarımı tutamadığım noktada. "Sen benim... benim her şeyimsin babaanne," dediğimde kursağıma kocaman bir yumru oturdu ve ben yutkunamadım. "Seni kaybedersem... Ben... Ben nasıl dayanacağım buna babaanne?"

"Benim güzel kızım," dedi babaannem, sesi boğuk boğuk çıkınca kafamı arkaya yatırıp yüzüne baktım. Gözleri nemlenmişti, buruşuk yüzüne kederli bir ifade yerleşmişti. "Benim canım kızım," dedi titreyen parmaklarını saçlarımda gezdirmeye başladığında. "Bil ki ölüm beni korkutmuyor, zira fazlasıyla dünyaya doydu bu gözler. Gel gör ki seni tek koymak yıkıyor ya beni," dediğinde boğazım acıdı.

Sanki bir el yerleşti nefes boruma, sıktıkça sıktı. Gözyaşlarım ardına ardına dökülse ne fayda, acıyan boğazım canımı yakıyor, yetersiz gelen nefeslerim göğsümü sıkıştırıyordu. Canım yanıyordu ve ben bu acı geçsin diye hiçbir şey yapamıyordum.

"Ağlama," dedi babaannem gözyaşlarımı parmak uçlarıyla sildi, yüzümü avuçladığında soğumaya yüz tutmuş dudaklarını alnıma bastırdı.

ALACA KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin