İYİ OKUMALAR
Batur Kaan Akıncı
"Geliyorlar," diye bağırarak koşan Ekin ile herkes silahlarına sarıldı. Sağ tarafta Sancak Timi, sol tarafta ise Kılıç timi duruyordu.
Ekin taşların üzerinden zıplayarak yerine ulaşmak için hızlıca koşarken derin bir nefes aldı Batur, tüfeğini daha sıkı tuttu. Gözleriyle Ekin'i takip ederken Ekin yerine vardığında bakışlarını ondan çekti ve ileriye sabitledi.
İleride, yolda bir konvoy vardı. Pikapların üzerinde duran teröristler bağırarak konuşuyor, arabayı süren kişiler ise kornaya basıyordu.
Batur ve diğer bütün askerler o pikapları izlerken nefes alış veriş sesleri bile duyulmuyordu. Şu an burada olduklarını bir tek onlar ve Allah biliyordu.
En önde giden pikap Kılıç timinin kurduğu bomba tuzağının üzerinden geçerken büyük bir gürültü ile patladı bomba. Araba bombanın etkisi ile ters dönerken ortalığı büyük bir toz dumanı kapladı, gözlerde ateşler belirdi. Bütün teröristler bağırıp ellerindeki keleşlere sarılarak arabadan indiklerinde Kılıç timinin keskin nişancısı Emir ve Sancak timinin keskin nişancısı Selçuk aynı anda bir el ateş ettiler.
Emir'in vurduğu kişi pikabın üzerindeki taramalığı tüfeği tutan kişiydi, Selçuk'un vurduğu kişi ise onun yandaşı. "Yüzbaşı, harakete geçme vakti." Sancak timinin komutanı, Yavuz konuştuğunda Batur anında ona cevap verdi. "Şimdi değil," dedi Batur net bir şekilde. Onun verdiği emir ile Yavuz kaşlarını çattı ancak Batur bunu görmeyecek kadar uzaktı ona. "Ne demek şimdi değil? Savunmasızlar, hamlemizi şimdi yapmazsak ne zaman yapıcaz?"
"Komutanın dediği adamı görmeden bir hamlede bulunmayacağız," Batur'un net ve sert sesi ile Yavuz'un sesi kesildi. Batur ve diğerleri bir hamle yapmak için beklerken kulaklıktan Emir'in sesi geldi. "Gördüm, ikinci pikabın içinde. Yanında iki adam var." Batur tüfeğinin dürbününden baktı. Emir'in söylediği şey doğruydu, Toprak Kaya ikinci pikaptaydı.
"Kılıç timi, şimdi!" Batur'un verdiği emir ile herkes aynı anda ateş etmeye başladı. Teröristler bir bir yere düşerken merminin nerden geldiğini çözemiyorlardı çünkü her yerden geliyordu.
Şu an onların etrafı tamamen sarılıydı.
Bir tane terörist ellerini füzeye dedirdiği an Emir onu alnının ortasından vurdu. Füzeye ulaşmaya çalışan her teröristi bir bir indirirken kulaklıktan Tuğrul'un sesi geldi. "Sayıyorsunuz de mi kaç leş aldınız?" Duyduğu şey ile Batur'un dudağının bir ucu yukarı doğru kıvrıldı. "Sayıyoruz lan tabi," dedi Batur. Ardından ise Miray konuştu. "Komutanım bi' fazla havalı konuştunuz, dikkat edin almim havanızı." Sessiz bir kahkaha attı Batur. "Çok beklersin Miray."
"Benim aldığım leşleride Miray'a sayın," dedi Caner ve bir el ateş etti, ardından bir el daha ve bu ateşlerin ardı arkası kesilmedi. "Ohooo, haksızlık var komutanım." Dedi Ekin söylediği şeyin aksine oldukça neşeli bir şekilde. "Bende Alp'e veriyorum o zaman," dedi Emir ve bir leş daha aldı. "Alp gördün mü yavrum?"
"Gördüm bebeğim gördüm," dedi Alp sırıtarak. O sırada Tuğrul'un sesi geldi kulaklıktan. "Ekin, bende sana vereyim mi?" Ekin duyduğu şey ile yarım ağız sırıttı. "Yok komutanım, tek tabancayım ben. Öğrendiğim gibi." Ekin'in söylediği şey ile bir saniyeliğine olsa bile ona baktı Batur. Bu çocukla, hatta bütün Kılıç timi ile gurur duyuyordu. "Aferin lan sana."
"Konuşmaya devam edecek misiniz Kılıç timi?" Sancak timinden Uğur'un sesini duyan Batur dişlerini sıktı. "Adamlara verin odağınızı." Batur duyduğu şey ile Sancak timinin olduğu yere doğru koşan bir tane teröristi vurdu. "Biz aynı anda iki işi yapabiliyoruz Teğmen ama senin için aynı şeyi söyliyemiceğim. Sınırı koruduğumuz gibi birde sizin sınırınızı mı koricaz?" Batur laflarını hiç acımadan bir mermi edasıyla Teğmen Uğur'a atarken Kılıç timinin yüzünde bir gülüş belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOYNUMDAKİ AKINCI
Teen Fiction"Bir değil, bin tane kalbim olsa bile ben bu gönlü gene sana kaptırırdım be güzelim."