¹¹

1.2K 91 27
                                    

10. bölüm

"Sağ ol canım sağ ol," dedi Efnan kocaman gülümseyerek. O sırada bir anda bulduğumuz odanın kapısı açıldı, bütün bakışlar kapıya döndü. Kapıda Miray'ı gördüğümde yavaşca ayağa kalktım. "Miray?" Dedim sorgulayıcı bir şekilde.

"Gitmemiz gerek! Derhal!"

Satır aralarına yorum atmayı unutmayın.

11. BÖLÜM

Mea Culpa : Her şey benim hatam, tek sorumlu benim.

Miray'ın dediği şeyle kaşlarımı çattım, karnıma garip bir ağrı girdi. "Nereye?" Diye sorduğumda benim gibi Işıl ve Efnan'da Miray'a meraklı gözlerle bakıyordu.

"Çok uzağa değil, üst kattaki odaya gideceğiz," dedi ve bakışlarını saniyeliğine arkasında duran cama doğru çevirdi, perdeyi hafifçe kenara doğru çekip dışarı baktı ve tekrardan bakışlarını bize çevirdi. "Efnan'ı kaldırın, hadi!"

"Tamam," dedim ve Efnan'a doğru döndüm. Şu an sorgulama sırası değildi. Olan biten her şeyi birazdan öğrenebilirdim. Şu an yapmam gereken tek şey Efnan'ı buradan çıkarmak.

"Işıl, hadi yardım et de Efnan'ı kaldıralım." Işıl anında ayağa kalktı. Efnan bana korku dolu gözlerle bakarken ona samimi ve sıcak bir gülümseme sundum. "Korkma," dedim sadece ve Efnan'ın kolunda olan serumu çekip çıkardım.

Işıl Efnan'ın sol kolundan tutarken bende sağ kolundan tutup onun yattığı yerden doğrulamasını sağladık. Efnan ayaklarını yataktan aşağı sarkıttığında kolunu bırakıp yere eğildim ve yerde duran terlikleri Efnan'ın ayağına giydirip tekrardan dineldim.

Efnan ayağa kalktığında canının acımaması için oldukça hafif ancak sıkı bir şekilde tutuyordum onu.

"Canın acırsa söyle bana, tamam mı?"

Efnan başını aşağı yukarı salladı. Eminim şu an canı yanıyordu. Ameliyattan çıkalı daha 3 saat olmuştu ve o şimdi ayağa kalkmak zorunda kalmıştı. Dikişleri her an patlayabilirdi. Dikişlerinin patlaması demek hayati tehlikesinin tekrardan gün yüzüne çıkması demek.

"Sakın arkamdan ayrılmayın." Miray'ın verdiği kesin emir ile hepimiz aynı anda başımızı salladık. Miray bakışlarını bizden çekti ve önüne dönüp kapıyı açtı. Dışarı adım atmadan önce başını bir sağa, bir sola çevirdi. Etrafını kontrol etmiş olmalıydı.

Aralık olan kapıyı tamamen açtı ve dışarı bir adım attı, onu takip etmeye başladık.

Efnan ile dikkatli bir şekilde ilerlerken Miray'ın acil çıkışın oraya doğru ilerlediğini fark ettiğimde kaşlarımı çattım. "Miray," diye seslendiğim an Miray bana baktı.

"Efendim?"

"Efnan merdiven çıkamaz. Bacağını o kadar kaldıramaz. Zaten zor yürüyor. Asansörü kullanalım." Miray net bir şekilde başını iki yana doğru salladı, aynı zamanda, "Olmaz." Dedi. Kaşlarım daha çok çatılırken dişlerimi sıktım. "Ne demek olmaz Miray? Kızın canıyla mı oynamak istiyorsun?"

BOYNUMDAKİ AKINCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin