Sıcaklık

3.8K 231 28
                                    

   Yine aynı tavan,aynı pencere,aynı sigara kokusu.Nerede olduğumu fark ettiğim zaman Melih'e sırtımı dönüp battaniyeyi kafama kadar çektim.Bu kadar rahat bir yatağı bulmuşken fırsatı kaçırmamak daha iyidi.

   Melih'in minik kıkırtısını duyduğum zaman kaşlarım çatıldı.İçimde yükselen yoğun öfkeyi daha fazla susturamayıp üzerimdeki battaniyeyi atıp bacaklarımı yataktan sarkıttım.

   Kaşlarım hala çatıkken onun ciddiyetsiz surat ifadesine bakıyordum.Sadece dik dik birbirimize bakıyorduk.Sigarasından derin bir nefes çekti ve dudağının bir kenarı yukarı kıvrıldı.İçe gömülmüş yanaklarındaki tüm dumanı suratıma üfledi.Sadece gözlerimi yumdum.

   "Düzelt o kaşlarını." sehpadaki pakete uzanıp eline aldı ve bir dal çıkartmaya yeltendi.Öne eğilip paketi elinden yaptığım gibi odanın diğer köşesine fırlattım.Gülümsemesi yüzünde dondu.

   "Niye engellemedin Yağız'ı?"

   "..." öne doğru eğildi.Bu sefer daha ciddi bakıyordu.Bir cevap vermesini bekliyordum ama o sadece dinlemek için bana odaklanmıştı.

   "Ben çalmadım hiçbir şey."

   "Biliyorum."

   "Ee amına koyayım?..Bakma bana öyle,neden engel olmadın.O kavgayı bir tek sen durdururdun ama yapmadın?Niye?"

   Dikleşip sandalyesine yaslandı.Adem elması yutkunmasının etkisiyle hareket ederken gözlerim oraya kaydı.Tekrar gözlerine baktım.

   "Necmi bozdu her şeyi."

   "Ne demek bozdu.Madem yalan söylediğini biliyordun neden müdahale etmedin.Ben her seferinde şu odaya gelip senin karşında bir şeyleri sorgulamak zorunda mıyım?"

   "Selim.Necmi'den uzak dur."

   "Sen neden benim da sorularıma cevap vermiyorsun?" Başıma minik bir ağrı giriyordu.Ağzından laf almanın bu kadar zor olması bana kafayı yedirtecekti.Nefes almam gerekiyordu.Derin bir nefes verip kalktım ve küçük pencereye ilerlemeye başladım.

   Perdeyi kavradığım anda elimi başka bir el kavradı ve beni geri çekip savurdu.Dengemi sağlayabilmiştim.Melih pencerenin önünde duruyordu ve kaşları çatıktı.Benimde kaşlarım çatılınca yüz ifadesi değişti ve gergince gülümseyip yanıma geldi.

   Ellerimi iki eliyle tutup kaldırdı.

   "Şuan değil.O perdeye yaklaşma bir daha tamam mı?" küçük bir çocukla konuşuyor gibiydi.

   "Ne var orada."

   "Göstereceğim.Göstereceğim ama şimdi değil.Tamam?" ellerimi daha da kaldırıp dudak hizasına getirdi.

   "Hm?"

   Kafamı olumlu anlamda salladım.Tavırlarına bir anlam veremiyordum.Uyum sağlamaktan başka mantıklı bir yol bulamadım.

   "Koğuşa götür beni.Yağızla konuşmam lazım."

   Bir elimi bırakıp bileğindeki saate baktı.

   "Daha bir buçuk saatimiz var.Şuan gidemeyiz."

   Ellerimi çekip kapıya doğru ilerledim.Kapı kolunu tutup çevirdim ama kilitliydi.

   "Aç şunu."

   "Selim bekle.Gidemeyiz dedim-"

   "Aç lan!"

   "Açamam"

   "Kırarım."

   Sıkıntılı bir nefes verip yanıma geldi.

   "Selim üzme beni." daha fazla uğraşmamaya karar verdim ve gidip yatağa uzandım. Yanıma uzandığında beklemediğim hareket ürkmeme neden oldu.

   "Ne?"

   "Dengesiz herif" sırtımı ona dönüp gözlerimi kapattım.Onunda yatakta döndüğünü anladığım zaman gözlerim hafifçe açıldı.

   "Selim sana sadece burada yumuşak davranabilirim." yorgun ve derin sesiyle söylediğinde içim titredi.

   "Bana insan gibi davranman için sürekli kafamı bir yerlere mi vurmam lazım."

   "Bayılmış numarası yap." ardından kıkırdadı.

   "Siktir len"

   Üstteki elini önüme getirip tek elimi kavradığında  karşı çıkmadım.Göğsünü sırtıma yasladığında sıcaklığı mayışmama sebep olmuştu.Bu rahatlığı hissedebilmek için saçma sapan durumlara düşmeme değip değmeyeceğini düşünmeden edemedim.Düşünemedim çünkü zihnim yeterince Melih ile doluydu.

KAN VE MÜREKKEP (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin