Kim Doğru?

3.6K 221 31
                                    

   Tekrar eden çekiç sesleriyle uykumdan uyanmıştım.Uyandığımda battaniye üzerime tamamen örtülüydü.Hafiften terlemiştim.Kafamı kaldırıp saati anlayabilmek için pencereye baktım ve sesin kaynağına da ulaşmıştım.

   Perdeyi,pencereyi tamamen kapatacak şekilde örtmüştü ve çevresinden çivi çakıyordu.

   "Melih?" uykulu sesim çatlak ve sessiz çıkmıştı.Öksürüp sesimi düzeltmeye çalışırken farkedip bana döndü.

   "Kalktıysan hadi toparlan.Koğuşa geçmemiz lazım."

   Başımla onaylayıp battaniyeyi üzerimden tamamen atıp ayağa kalktım.Çekici yerdeki tamir çantasının içine koyup cebinden kapının anahtarını çıkardı.

   Koğuşa döndüğümüzde Yağız elindeki pamuğu kaşına tutuyordu.

   "Abi bırak ben yapayım işte.Yanlış yere tutuyorsun."

   "Ayhan çek elini kırarım kolunu."

   Kapıdan girdiğimiz ilk an Yağız beni göz hapsine almıştı ama bakışları önceki gibi sınırlı değildi.Daha sakindi ve göz göze gelmeye çekiniyor gibiydi.

   Melih'e tekrar bakmadan ranzama döndüm ve oturdum.Karşı ranzaya döndüğümde Necmi sadece bir karartı şeklinde gözüküyordu.Sıkış tepiş ranzaların en sonuna ışık bir şekilde ulaşamıyor gibiydi.

   Köşesine sinmiş gibiydi.Dikkatli dinleyince ağlarmış gibi sesler çıkarttığını fark ettim.Zaten kimse buraya bakmıyordu,yanına gitmek için ayağa kalktım.Ona doğru ilerlediğimi farkedince sesi daha da yükseldi ve yatağında daha da gidebilirmiş gibi geriye gitti.

   "Niye benim ismimi söyledin?Ne yaptım ben sana da aklınca oyun oynamaya çalışıyorsun?"

   "Ben söylemedim.Söylemedim ben hiçbir şey."

   Kaşlarım çatıldı.Bu adamın halleri yavaş yavaş beni de delirtiyordu.Hızla yatağa oturdum.

   "Ne konuştunuz banyoda o kadar saat?"

   Duraksadı.Bakışları artık bende değildi.Daldı gitti.

   "Necmi.Necmi!"

   "Ha?"

   "Ne konuştunuz Yağızla?Banyoda?Yarım saat boyunca."

   "Hiçbir şey."

   "Madem benim ismimi vermedin Yağız niye gelip bana saldırdı?"

   Koğuşta yükselen birkaç 'şşt' sesinden sonra herkes sessizleşti.Bu sesleri çaktırmadan çıkartmaya çalıştıkları belliydi ama farketmiştim.

   Necmi'nin odağı tekrar benden kaydı.Başka bir yere bakıyordu.Yavaşca baktığı yere baktığımda görüş açıma giren kişi Melih'ten başkası değildi.Sandalyesine yayılmış kollarını arkaya atmış çatık kaşlarıyla doğrudan bize bakıyordu.

   Bakışlarımı tekrar Necmi'ye çevirdiğimde gözgöze geldik.Kaşları yukarı doğru daha da kıvrılıyordu.

   "Selim git."

   "..."

   "Lütfen..."

   Ben daha kalkamadan Melih sandyesini arkaya ittirip bir hışımla yerinden kalktı.Yanında oturan adamlar sadece gözleriyle onun kalkışını izlediler.Tutmak istedikleri aşikardır ama korktuklarıda belli oluyordu.

   Melih büyük adımlarla bize doğru gelirken yutkundum.Yerimden kalkmaya yeltendiğim an kolumdan tutup bir anda kendine çekti.Boylarımız arasında neredeyse hiç fark yoktu.Yüzlerimiz birbirine çok yakınken koğuşa döndü.

   "Dönün len önünüze!"

   Herkes hızla önüne döndü.Tekrar bana döndü ve kolumu sarsa sarsa fısıldar bir tonda konuşmaya başladı.

   "Ben sana ne dedim he?Konuşmayacaksın Necmi ile dedim mi demedim mi?"

   Kaşlarım çatıldı.

   "Melih bana b-"

   "Dedim mi?...Demedim mi?"

   "Sikerim seni de dediğini de çek o elini."

   "Selim.Bak seni uyarmaya vaktim yok benim.Kendi iyiliğin için uzak dur dediklerimden uzak dur."

   Sinirden yanak içlerimi ısırmaya başlamıştım.Tekrar koğuşa döndü.

   "Kemal!Topla eşyalarını koçum Selimle yer değiştirin.Vedat sende benimle yer değiş."

   Başlardaki yanyana olan iki yatağı boşaltmıştı.Tekrar bana döndü ve kolumu bıraktı.İstesem kolumu ondan rahatça kurtarabilirdim ama gözgöze geldiğimiz an bütün kaslarım işlevini yitiriyordu.

   "Hadi.Üzme beni"

   "Bir işim var ondan sonra."

   Melih'in önünden çekilip Yağızın yanına ilerledim.Tam önünde durduğum an umursamazca başını kaldırdı.

   "Birader bir kavga daha edemem bak sonra-"

   "Derdin ne senin benimle.Necmi benim adımı vermemiş sana."

   "Selim yaptı dedi."

   "Dememiş işte!"

   Ciddiyetsiz surat ifadesi bir anda bozulmaya başladı.Sıkıntılı bir nefes verip sakalını sıvazladı.

   "Selim bak dua et Melih seni yanında tutuyor.Yoksa ben sana yapacağımı bilirdim."

   Birisi yalan söylüyordu.Necmi her ne kadar Deli damgası yese de bir o kadar da zeki olduğu söyleniyordu.Diğer tarafta da kavga etmek için fırsat kollayan ama bunu sebepsiz yapmayan Yağız vardı.Melih ise cevabı biliyordu ama hiçbir şey söylemiyordu.Kafa karışıklığım belki de buradaki kimseyi tanımadığımdandı.Zamana bırakmak istesemde aynı zamanın bilinmezlikleriyle beni yok etmesinden korkuyordum.

KAN VE MÜREKKEP (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin