Dökülen Son Kan (Final)

1.1K 84 30
                                    

   "Yağız nerede?" diye sordu yüzü küllerden kirlenmiş Ayhan.Sorduğu kişi duvarın köşesine çökmüş inleyen Necmiydi.

   Yargılayan bir bakış atıp küçük  kalabalığın doldurduğu cezaevinin bahçesine baktı.Melih ile anlaşması olmayan mahkumlar nasıl çıktığını bilmedikleri bir yangından dolayı gecenin bir yarısı binayı boşaltmışlardı.

   Ayhan'ın gözü nizamiyeden çıkan adama kaydı ve yarım ağız sırıttı.İbrahim olduğuna emindi.

   "Şerefsiz..."

   İtfaiye ve polis ekipleri çok geç gelmişlerdi ve koordine olmaları bile yarım saatlerini almıştı.Yapılacak pek bir iş kalmamıştı.

   Gözleri içindeki nefrete rağmen Yağız'ı arıyordu.Tam pes edip önüne dönecekken kalabalıkta onun yüzünü gördü.Çökmüş gözaltlarıyla yanan binayı seyrediyordu.Bir süre belki onu fark eder diye sadece gözlerine baktı.Bir kaç dakika sonra ise yüz ifadesi değişmeye başlamıştı.Yüzü dehşet dolu bir ifadeye büründü ve turuncu ışıkların yansıdığı gözleri irileşti.Birden arkasına dönüp koşmaya başlayınca Ayhan donup kaldı.Nereye gittiğini görememişti.Ona sesleneceği sırada kalabalıktan çıkan yoğun bağırışlar onu susturdu.Önüne döndü ve herkesin işaret ettiği cezaevinin girişine baktı.

   Elinde bir çanta tutan adam topallayarak hatta ayağını yerde sürükleyerek dışarı çıkıyordu.Kim olduğu anlaşılmıyordu,sadece büyük alevlerin önünde siyah silüeti görünüyordu.

   Ayhan gözlerini kısıp herkesle beraber kimin geldiğini anlamaya çalışıyordu.

   Adam en sonunda duraksadı.Daha fazla ilerleyemeden çantasını yere düşürdü ve kendisi de yere yığıldı.

   "Selim?"

   Kim olduğunu anladığı an halihazırda önde olduğu kalabalıktan ayrılıp yerdeki adama koşmaya başladı.

   "SELİM!"

   Ayhan'ın Selim'in ismini haykırmasının ardından insanlar tek tek kalabalıktan kopup Ayhan'ın arkasından onu takip etti...

   ***

   30 yıl sonra

   O geceden sonra mahkumlar farklı cezaevlerine yerleştirildi.Herkes birbirini unuttu.Herkes artık sadece kendisiydi.

   Artık 59 olmuş hayatın bana verebileceği her şeyi almış ama faydalanamamıştım.Artık tükenmiş bir ruh ve beden,elimdeki hiçbir şey ile yaşamaya çalışıyordum.Ne kendime faydam olmuştu ne neslime ne de gelecekte ki bana.

   "Selim bugün çıkıyorsun.Birlikte son günümüz."

   Elimdeki sulama kabını bırakıp ayağa kalktım.Yaşlanmama rağmen hâlâ heybetliydim.

   "Burada kalacaksın ha? Benimle gelirsin diye düşünmüştüm."

   Önümdeki adama baktım.Bedeni yıllar önce küle dönüşmüştü ama zihnime hapsolmuş ruhu bana kilitli kalmıştı.Yüzünde ve parçalanmış kıyafetlerinden görünen cildinde yer yer görünen erimiş ve çürümüş cildi hala taptazeydi.Ben 59 olmuştum ama o hâlâ 29'du.

   "Gerçi belki de bu sefer rüyalarıma musallat olursun?"

   Kıkırdadı ve yere çömeldi.Üzerindeki is kokusu o hareket ettikçe etrafa yayılıyordu.Üzerinden küller yere düşüyordu.

KAN VE MÜREKKEP (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin