Kaçıncı Şans? (Alternatif Son)

834 68 12
                                    

(...)

   Geri geri ateşe yürümeye başladı.

   "Melih dur,DUR DÜŞECEKSİN!"

   "Selim ben düşersem sana ne olur? Ölürsem falan? Ne yaparsın?"

   Hızlıca ayağa kalktım ve ona yaklaştım.Topukları odadan çıkmıştı.

   "Melih,yani Tuğra.Yalvarırım bana yaklaş."

   "İstemiyor musun ölmemi?"

   Gözyaşlarım görüşümü bulanıklaştırıyordu.

   "Bak Tuğra, eğer Melih'i kendi içinde öldürürsen ve bana Tuğra olarak gelirsen her şeye yeniden başlarız.Arkadaş oluruz yeniden.Yemin ediyorum ki.Ama eğer Melih bana gelirse ve Tuğra'yı öldürürsen iki yabancı gibi yeniden başlarız.Melih ile yeniden tanışırım.Her şeye razıyım yeter ki geri çekil oradan."

   Yutkundu.Arkaya baktı ve sonra tekrar bana döndü.Ellerimi uzatmış onu bekliyordum.Gerçekten onu kurtarmak mı istiyordum? Ya da sadece birisini daha öldürmek istemiyordum.

   "Ya ikiside yaşarsa?"

   "Görmüyor musun ikisinin de yaşadığı haldeki vaziyeti? Sen öldürmezsen ben ikisinden birini sustururum."

   "Selim çok büyük konuşuyorsun.Bir daha yüzüme bakamazsın."

   "TUT LAN ELİMİ."

   Ellerini iki yana açtı ve bana baktı.

   Gözlerim kapandı ve öne uzattığım ellerim güçsüzleşmeye başladı.

   "Yapma..."

   Bitmişti...

   Hiçbir şey olmadı,gözlerimi ne olduğunu anlamak için açtığımda önümde kimse yoktu.Ellerim titremeye başladı ve ayaklarım zorla öne doğru ilerledi.

   Ama bu ilerleyişimi elimi tutan el durdurdu.Ne olduğunu anlayamadan beni odanın diğer tarafına götürüp çantamı aldı ve doğrudan ateşe fırlattı.

   "Buna ihtiyacımız kalmadı."

   Cebinden çıkarttığı anahtarla kapıyı açtı ve koşarak binadan çıktık.

   Bahçedeki kalabalık sadece ikimize bakıyordu.Alnıma vuran soğuk havayla ne kadar terlediğimi anlamıştım.

   Herkes sessizleşti.Biz onlara onlar bize bakıyorken gözlerim kararmaya başladı.

   "Selim?"

   Düşeceğimi anlayınca önüme geçti ve vücudumu üzerine bıraktım.

***
5 yıl sonra

   "L gitmek ne demekti ben yine unuttum."

   "Ayhan kaçıncıya oynuyoruz be? Bir kere de hatırla."

   "Zihnime almıyorum ki hatırlayayım."

   Ayhan elindeki taşı bıraktı ve arkasına yaslandı.

   "Yağız tekrar aradı,numaramı değiştireceğim."

   "Nereye kadar devam edecek bu."

   Yağız anlaşma doğrultusunda cezaevinden çıkmıştı kısa süre sonra da Ayhan için af çıkmıştı.Her ne kadar istemesemde Tuğra benim için sahte ifadeler yazıp beni de çıkartmıştı.

   Yağız Ayhan'dan sonrasında çok af dilemişti ama Ayhan hiçbirini kabul etmemişti.Arada sırada farklı numaralardan arıyordu ama Ayhan'ın fikri değişmeyecek gibiydi.

   Başka bir şehirde Tuğra ile birlikte bir ev tutmuştuk ama uzun süre buraya 'evimiz' diyememiştik.Hala da diyemiyorduk.Ona her ne kadar onunla yeni bir hayata başlayabileceğimizi söylesemde dediği gibi yüzüne bakmam bile uzun zaman almıştı.

   Defalarca kez pişman olup gitmeye çalışmıştım ama her seferinde geri dönüp kendimi bu hayata zorlamıştım.Dışarısı hakkında bilgim yoktu,tanıdığım kimse yoktu.Ucundan tutup başlayabileceğim bir hayatım yoktu.Kendimi Tuğra ile olmaya zorlamıştım.

   Zaman geçtikçe içim soğumuştu,her şeye rağmen affetmiştim.Bu saatten sonra beni öldürse de onun için yeterli olmayacaktı.

   Ama o kendini affedememişti.Attığım her adımı geri çevirdi.Beklemekten başka çarem yok gibi görünüyordu.

   "Oy saat çok geç olmuş ben kalkayım."

   Başımı salladım ve valizini alıp kapıya kadar geçirdim.

   "Araba Tuğra'da olmasa ben götürürdüm,kusura bakma."

   "Yok sıkıntı değil."

   Taksisi geldikten sonra içeri geçtim ve ışıkları kapatıp televizyonu açtım.Yarım saat sonra Tuğra geldi ve ışıkları açmadan odasına geçti.Muhtemelen sadece uyumaya yakın çıkıp banyoya giderdi ve bende televizyonu kapatıp uyurdum.Ama öyle olmadı.

   Odasından çıkıp koltukta hemen yanıma oturdu.Göz ucuyla baktığımda normal görünüyordu.Başımı tamamen ona çevirdiğimde o da bana baktı.Yüzlerimiz dibdibeydi.Tekrar önüne döndüğünde bende döndüm.Sonra biraz yana kaydı ve başını omzumda hissettim.Nefesimi tuttum.En küçük hareketimde tekrar odasına dönecekmiş gibi hissediyordum.Sessizliği bozmaya karar verdim.

   "Tuğra?"

   Cevap vermeyince başka bir şey söylemedim ve bende başımı başına yasladım.Arada burnunu çektiğini ve derin nefesler aldığını duyabiliyordum.

   Sanırım o hayata artık başlayabilirdik...

.
.
.

   Bu sefer gerçekten bitti.İstediğiniz sonu kabul edebilirsiniz.

   Yeni kitaplarda görüşmek üzere❤️
  

  


  
 

KAN VE MÜREKKEP (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin