RUNAWAY | TAEKOOK ✓

IV. 💦

Bir önceki bölümde yorumlar azalmış... Arttırın yorumları bakalım en azından 400 görelim. İyi okumalarrr. Adamlar konserine gidiyorum o yüzden erken atiyom bölümü ;)

///

Gündüze Erişememek

///

°

"Neden hiç uslanmıyorsun?"

Onu kucağımdan kaldırıp yatağa neredeyse fırlatmış ve gözlerine yırtıcı bir hayvan gibi bakmadan edememiştim çünkü beni buna dönüştürüyordu, sabırlıydım ona karşı ama bu alan çok daha farklıydı. Yatak konusunda belki biraz daha çalışmalıydım, iradem bir yere kadardı. O gözümün önünde Afrodit'ten daha güzel bir şekilde anlatılacak bir destandı şuan.

"Seni istiyorum, hastaneden birlikte kaçıp birlikte yaşayacağımız zamanı düşündüm hep."

"Sana arkadaş kalmak istediğimi söyledim hep."

"Biliyorum, ben de reddettim."

"Geçerli bir sebebim olmasına rağmen reddettin."

"Sadece kalbinin başkasına ait olduğunu söyledin, artık değil. Şimdi bir sebebin yok. Bana ait kalbin öyle değil mi?"

Onun altımda yatan beyaz vücudunu süzdüm ve sonra yeniden gözlerini izledim. Gözlerimin içine baka baka işaret parmağını emmeye başladı. Islak ve sesliydi. Bu cilveli hali adamı ayakta boşaltırdı ve bir an bunca zaman ona nasıl sabrettiğimi düşündüm.

"Değil mi Taehyung?"

Tekrar sorması ile dudaklarından bakışlarımı kestim ve gözlerine geri çıkardım. "Biraz öyle oldu." Ancak ıslak dudaklarına bakmadan duramıyordum. İşaret parmağını dudaklarının üzerinde gezdirdi sonra. Bana ne yaptığını kesinlikle çok iyi biliyordu.

Rotamı değiştirdim. Yüzümü karnına gömdüm ve oralara öpücükler bırakıp ısırmaya başladım. Ağzından tatlı mırıltılar çıktı ve ben de daha aşağılara doğru yol aldım. Bacakları omuzlarıma düştüğünde onları biraz da araladım. Sanırım artık düşünmüyordum. Belki de böylesi daha iyiydi. Bir gece düşünmeyi kesip onunla hiç durmadan seks yapmalıydım. Onun da istediği gibi tıpkı.

Deliği ile bakıştım ve bu çok kısa sürdü, hemen dudaklarımı oraya yasladım ve yarın yokmuşçasına emmeye başladım. İpleri bir kere elimden kaçırmıştım. Ağzımın içine giren derisi başımı döndürürken o da bacaklarıyla başımı sıkıştırmaya başladı, beli büküldü, başı geriye yattı. Emerken çıkardığım sesler kulaklarımda yankılanıyor ve kokusu başımı döndürüyordu.

Dilimi deliğinden içeri soktuğumdan penisinden sızan zevk suları bir yerlerime yapışıyordu ama umurumda değildi. Başımı ileri geri hareket ettirip onu daha da çıldırtırken bedenini yatakta ayırmaya çalışıyordu. Rahat hareket etmek için onun bacaklarından sertçe tutup yine ayırdım. Sırılsıklam olan ağzımı hayal edebiliyordum. Bacaklarının arasında olduğuma inanamıyordum. Çoğu zaman hayal etmiştim ve sahip olması kolay olsa da bunu yapmayı reddetmiştim.

Yavaşça belimi kaldırdım, deliğinden uzaklaştım, bacaklarını tuttum ve kaldırdım. Dayanamıyordum çünkü, çok hassastım bu gece. Dudaklarımı baldırından diz kapağına kadar sürttüm, ayak bileklerinden tutan ellerim orada sabit kaldı ve dudaklarım en sonunda onun bacaklarını öpmeyi başladı, yolculuğum ayak bileğinde durdu. Kemiğine sımsıkı bir öpücük bıraktım.

Jungkook beni mest olmuş gibi izliyordu. Sonra dudaklarından birkaç kelime firar etti. "Çok aşığım..."

"Yalan yok, ben de senden başkasını görmüyorum."