Asla istediğin gibi bir bölüm olmadı… Baş ağrısı ve odak problemi ile yazdım kötü olduysa kusura bakmayın…
---
///
Kıskançlık
///
Jungkook yattığı yerden bir anda kalkıverdi.
Saat gecenin üçü olmuştu ve umuyordu ki kimse şu an ayakta değildi. İlk kontrol etmesi gereken kişi sevgilisiydi, yavaş hareketlerle başını Taehyung'a doğru çevirmiş ve onun nefes alışverişlerini kontrol etmeye başlamıştı. Şimdilik her şey güzel görünüyordu, derin bir nefes verdi. Ona sımsıkı sarılmıştı bu yüzden yine yavaş hareketlerle ondan biraz uzağa kaçınmaya çalıştı. Gerçekten çok tedbirli davranıyor ve yaptığı her harekette onu kontrol ediyordu.
“Pişt… pişhtt… pişşşşt!”
Küçük bir denemenin ardından onun yine kendisine tepki vermediğini fark ettiğinde derin bir oh çekmiş ve en sonunda yataktan kalkabilmişti. Ev çok kalabalıktı, dikkatli olmalıydı. Şu an neden herkes bu evdeydi onu da bilmiyordu. Sanırım burası dört erkeğin kaldığı bir evdi ve herkesin erken saatlerde yattığını düşünmüyordu.
En sonunda yataktan çıkabildiğinde parmak uçlarıyla sessiz olmaya çalışarak yoluna devam etti ve büyük bir yavaşlıkla kapı kolunu açıp en sonunda koridora ulaştı. Şimdi birazcık daha hızlanmıştı ancak hala yavaştı. Önce sağına soluna bakında.
Aşağı kattan sesler geliyordu. Kimlerin olduğunu anlamaya çalıştı, Meri orada mıydı ki? O kıza hala pek ısınamasa da umuyordu ki evden gitmemişti. Açıkçası sevmiyordu ancak makyaj malzemelerini gördüğünde aklında bir fikir belirmişti. Bunu hemen yapmalı ve hayallerine kavuşmalıydı.
En sonunda aşağı kata ilerledi. Evet, salondan sesler geliyordu, o Taylor piçi hala uyumamıştı … Kendine dikkatli olmasını hatırlatarak yoluna devam etti. Aşağıdaki portmantoya ulaştığında gözüne kestirdiği çantayı görmüştü ve hızlıca onu eline alıp içini karıştırmaya başladı.
Meri’nin yanına bu çantayı almamasını aptallık olarak görmüştü. Genelde kızlar çantalarını yanında taşımaz mıydı? Gerçekten buradaki herkese güveniyor olmalıydı. “Olsun olsun, işime yaradı” diye fısıldadı düşünceleri arasından.
En sonunda içinden aradığı şeyi bulduğunda çantayı yavaşça yerine koymuş ve tekrar merdivenlerden yukarı çıkmaya başlamıştı. Lakin çıkmaya başlarken arkadan bir sesi duyması ile olduğu yerde adeta kilitlendi.
Saem buradaydı.
“Hey- uyumamışsın. Bir sorun mu var Jungkook?”
Arkasını hızla döndüğünde cebine attığı şeyi umuyordu ki çocuk görmemişti. Başını iki yana salladı ve ona normal bir şekilde cevap vermeye çalıştı. “Su içmeye kalkmıştım, resmen boğazım kurudu. Neden sürahi falan yok ki, üşendirici buraya gelmek.”
“Bilmem sevgiline falan sor. Onun odası sonuçta.”
Jungkook yaşadığı gerginlikle bile duyduğu bir kelimeyle sakinleşip rahatlayabiliyordu. Mutlu yüzünde güller açarken çocuğa beklemediği bir soru sordu. “Sevgiliyiz… yakışıyoruz değil mi?”
Saem anlamamış gibi mimiklerine öne sürerken onu onaylamak için başını salladı. Evet, gerçekten iki erkek de olsalar yakışabiliyorlardı ancak bundan önce hiç düşünmemişti. Şu an onu korkunç bulduğu için garip bir şekilde onayladı. "Evet, tabii. İyi geceler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUNAWAY | TAEKOOK ✓
Fanfictionİkisine de deli demişler, Hastaneye tıkmışlar. Jungkook, Taehyung'a Taehyung bir başkasına Divaneyken kaçmışlar. Askerler ve yıldızlar; Taehyung'u bırakmazmış. Jungkook çok severmiş, Hikayenin sonunda, Ondan ayrı kalamazmış. ---- Seme Taehyung...