Umarım bir gün değerin bilinir Runaway'ciğim. Hikaye artık tadını kaçırıyor gibi hissediyordum, ilgi azaldı. Bir sonraki bölüm final yapmak iyi denk geldi. İyi okumalar.
Hayalet okuyucular ne yapıyor, fic bitiyor lan iki yorum kasın. Sınır 500 yorum. (Biliyorum asla geçilmeyecek)
---
///
Sen Kimsin?
///
Bakışlarını yavaşça yukarı kaldırırken gözleri şaşkınlıkla açıldı. Saem hala Ruth'un ölü bedeniyle uğraşıyor olmalıydı. Jungkook yalnızdı ve...Bu berbattı.
Çünkü çocuk uzun süredir, kendini kanatana kadar alnını masaya çarpıyordu. Kafasını kaldırabildiği kadar, sertçe ve acımasızca.
***
Yatağında öylece yatan çocuk şimdi güvenli ellerdeydi. Taehyung başında duruyordu. Bir sandalye çekmişti ve ayaklarını komodine yaslamıştı. Elinde sigara vardı ve çenesi hala sarılıydı. Çok fazla konuşmamaya çalışıyor ve gece lambasının bıraktığı turuncu rengine bakıyordu. Loş ışık gözünü alıyordu ancak rahat hissediyordu. En azından herkes güvendeydi.
Kafasını dakikalarca masaya çarpan çocuk sonradan bayılmıştı. Apar topar buraya gelmişlerdi ve Meri'nin sağlıkçı arkadaşına götürmüşlerdi. Uyuşturucu etkisi ile şoka girmişti ve muhtemelen Taehyung'a bir şey olduğunu düşünüp kendi sınırlarını bu şekilde aşmaya çalışmıştı. Felçli hali ile yine de kendisi için bir şeyler yapmak istemesi Taehyung'u derin düşüncelere daldırmıştı.
"Tek bir söz bile söylemeye hakkım yok."
Ağzından yavaşça çıkan cümleler duygularına tercümandı. Jungkook'un onun için yaptığı şeyler inanılmazdı. Her zaman kendi çapında ona yardımcı olmuş ve sevgisini esirgememişti. Sağlıklı veya sağlıksız, yine de duyguları vardı ona karşı, tüm sadıklığı ile karşısında duruyordu.
Onu izlerken derin bir nefes daha çekti içine. Kucağındaki küllüğe onu bastırdı ve söndürdü. Yere bıraktı ve oturduğu sandalyeden kalktı. Ayağını kıpırdattığı an kemiği kütlemişti o sessizlik içinde. Ağır adımlarla yatağın boş kısmına uzandı. Tek kişilik yatak ona dardı ancak kendini sığdırmaya başarmıştı.
Jungkook'a doğru dönmüştü. Alnı sarılı duruyordu ve sırtüstü yatıyordu. Burnunu onun koynuna gömdü, bir öpücüğü de kumaş üzerinden omuzuna kondurdu. Tek eli ile onu sarmalamış ve gelişigüzel bedenini okşamıştı. Huzurlu ve sessiz bir andı. Nefes sesi ve yorganın bıraktığı yumuşak hışırtı sesi kulaklarını dolduruyordu.
O kaçırıldığında kendine söz vermişti. Geçmişi unutmalıydı, yeni bir sayfa açmak istiyorsa bunu yapmalı ve geri kalan hayatlarını sessizce, huzurla yaşamalıydı.
Bu yüzden artık Jungkook'a istediğini verecekti. Onu, onun gibi sevecekti. Zaten sevmediği söylenemezdi, bunu ona gösterecekti artık, yine de son kez dürüstçe konuştu.
Parmaklarını onun yüzüne çıkardı ve yanağını hafifçe okşadı. Şimdi onu izlemeye dalmıştı. Biraz sohbet edesi vardı. "Kimyamız uyuşmuyor sanki hm?"
Saatlerdir uyuyordu ve şimdi yine tepkisizdi. Şimdi konuşsa yüksek sesle "ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?" derdi bağıra çağıra. "Ne demek uyuşmuyor! Bal gibi de yakışıyoruz canım!" Azarladığını düşündükçe Taehyung sırıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUNAWAY | TAEKOOK ✓
Fanfictionİkisine de deli demişler, Hastaneye tıkmışlar. Jungkook, Taehyung'a Taehyung bir başkasına Divaneyken kaçmışlar. Askerler ve yıldızlar; Taehyung'u bırakmazmış. Jungkook çok severmiş, Hikayenin sonunda, Ondan ayrı kalamazmış. ---- Seme Taehyung...