Selam, ficin ikinci sezonuna hoş geldiniz.
Bu sezon sadece hastanede geçecek ve taekook'u tanıyacağız. Bölümler bu haftadan sonra düzenli olarak her cuma gelecek. Yorum ve votelerinizi bekliyorum, iyi okumalarr.
///
Senin Hakkında Şimdiden Meraklı
///
İki yıl önce
Jungkook;
--Yalnızdım.
Gerçekten çok yalnızdım ve bu çok sıkıcıydı.
Bana göre güneş yeterince ısıtmıyordu, yıldızlar parlamıyordu, hava nefesimi kesiyordu, yollar ayaklarıma batıyordu ve rüzgar tenimi yakıyordu. İnsanlar ise... onlar mı? İğrençti, hiçbirini sevmezdim.
Sadece bu deliler hastanesinde oturuyor ve günlerimi geçirecek aktiviteler arıyordum. Bir topum vardı mesela ve ben onu sürekli duvara vurup geri yakalıyordum. Fırlat ve yakala, fırlat ve yakala.
Bazen diğer insanların çığlık sesini dinliyordum, nasıl da kıçlarını yırta yırta bağırıyorlardı ama. Bu beni rahatsız ediyordu bazen, sanırım insan sevmediğim için onlara üzülemiyordum bile. Bu beni kötü birisi yapar mıydı? Emin değilim. Henüz ben de tam olarak neye dönüştüğümü bilmiyordum. Kendimi arıyordum, bu dört duvar arasında diğerlerinden daha iyi şartlar altında olsam da yine burada temelli kalıp bir şeyler deniyordum işte.
Aynanın karşısına geçtim ve yıldızlı tokalarımı çıkardım. Bunlardan aslında bir sürü vardı, her biri rengarenkti. Bence bana da çok yakışıyorlardı. Ne zaman kendimi güzel hissetmek istesem bunları takardım ve bıcır bıcır etrafta gezerdim işte çünkü ben mükemmel ve çok yakışıklıydım.
Yine de buraya tıkalıydım işte. Gerçekten ağır hastalıklı insanların arasında kalıyordum hak etmediğim halde.
Daha güzel görünmem lazımdı, bugün dışarı çıkacaktım. Ne zaman dışarı çıksam tokalarımı takardım çünkü neydi? Daha güzel hissediyordum. Evet.
Biraz sonra kapım çalındı. Başımı çevirme gereksinimi bile duymadım. Gelen yüzün kim olduğunu biliyordum, tanıdıktı.
"Efendim, müsait miydiniz? Arabanız sizin için hazır, isterseniz çıkabiliriz."
"Tamam, çıkıyordum ben de."
Her yeri beyaz olan odamdan sonunda çıkmış ve adamın arkasından ilerlemeye başlamıştım. Onu tanıyordum, nasıl tanımayayım? Benim en kıdemli çalışanlarımdan bir tanesiydi. Bir de hemen hemen ağabeyim sayılırdı artık, değil mi? Onun bunu bilmesine gerek yoktu tabii.
"Namjoon, sırt çantamı taşırsın değil mi?"
"Tabii efendim."
O önden ben arkasından ilerlemeye devam ettim, tam köşeye dönecektim ki bir anda karşıma her zaman onu gördüğümde korktuğum biri çıkageldi. "Ah, siktir ya!" Yerimde zıplamış ve hemen kaçmak için yer aramıştım.
Namjoon sesimi hemen duymuş ve arkasını dönmüştü, bu görüntülere alışmış gibi karşımdaki adamı hemen geri çekip benden uzaklaştırdı, artık arkasında saklanıyordum.
"Aman Tanrım, sana daha kaç defa bunu yapmamanı söyledim Yoongi!" Sinirli sesim tüm hastaneyi inletmişti resmen.
"Hemen de kork yarram!"
Gözlerim irice açılırken işaret parmağını boynunda, bıçakla keser gibi dolandırmıştı. Çekik gözleri beni adeta yiyecekmiş gibi bakıyor ve olduğum yerde dona kalmama neden oluyordu. Kesinlikle bu lanet olası deliler hastanesinde en korktuğum vakalardan bir tanesiydi kendisi. Adı Min Yoongi idi ve hafife alınacak bir vaka değildi. Kendisi tam bir deliydi ve bir sürü cinayet işlediğini söylemek bile istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUNAWAY | TAEKOOK ✓
Fanfictionİkisine de deli demişler, Hastaneye tıkmışlar. Jungkook, Taehyung'a Taehyung bir başkasına Divaneyken kaçmışlar. Askerler ve yıldızlar; Taehyung'u bırakmazmış. Jungkook çok severmiş, Hikayenin sonunda, Ondan ayrı kalamazmış. ---- Seme Taehyung...