V.

6.1K 531 1.4K
                                    

Selam. Özlediniz mi??

Kontrol etmeden atıyorum artık kusura bakmayın hatalara :/

600 yorum görme duası hadi bakim bir de yıldızlayın :* fıstık gibi olursunuz

***

///

Kurumayacak Gözyaşları

///

Bir saatlik uykunun ardından geri uyanmıştım. Bu tamamen beynime alarm kurmamdan kaynaklı bir şeydi, eğer bir şeyi kafama koyarsam gerçekten onu gerçekleştiren bir yapım vardı. Bu sabah yedide kalkmak istediğimde de başardığım basit örnek gibi.

Tavanla bakışıyordum. Gözlerim oraya kitlenmişti, geceden beri ileri süregelen cinsel tansiyonum sonunda inmişti. Yorgun ama enerjik hissediyordum aynı zamanda.
Jungkook ağzını şapırdattı. Göğsümde uyuyordu ve aşırı huzurlu görünüyordu.

Yorganın içinde benim çıplak bedenime yaslı şekilde olmaktan çok memnun olduğunu söylemişti birkaç saat önce. Ben ise düşünceler ile doluydum. Bunca zaman ona dokunmamıştım, kendimi tutmuş ve sabretmiştim, onu hep reddetmiştim, ta ki… gitmeden evvelki gece onunla sevişene kadar. Salak olduğumu düşünmeye başlıyordum.

Üzülecekti, baya üzülecekti. Yapacak bir şey yoktu ama. Ben yıllardır bugünü bekliyordum.

Biraz onun kollarının arasından sıyrılmaya çalıştım ancak o hissetmiş gibi beni daha da çok sıktı. Bir iç çektim, beni delirtiyordu uykusunda bile. Yavaşça tenini okşadım rahatlaması için ve bir süre sakince bekledim.

Yeniden denedim sonra, kollarını kaldırdım çıplak bedenimden ve yine kalkmaya yeltendim. Gelin görün ki o beni yine şaşırtmadı.

“Aşkım?”

İnce sesi yeni uyanmasına rağmen pürüzsüz çıktı. Kısık gözleri açık mı değil mi anlaşılmıyordu bile. Çok tatlı duruyordu aslında, başını kaldırmıştı ve gözlerimin içine bakmaya çalışıyordu.

Bozuntuya vermemeye çalıştım. Eğer normal bir hayatım olsaydı gerçekten çoğu isteğini yapardım, ilk başta da onu yalnız bırakmazdım ama bir süreliğine zorundaydım işte.

Çalkantılı ve tehlikeli bir döneme giriyordum, Jungkook hastaydı ve sevgilim olması büyük riskti benim için. Tepkilerini hayal dahi edemiyordum.

“Bebeğim?”

“Neden uyandın aşkım?”

“Lavaboya gideceğim.”

“Ha… ah peki. Çabuk gel ama. Bekliyorum seni.”

“Neden bekliyorsun? Uykunu bölme yavrum.”

“Sıcaklığına çoktan alıştım bile, sensiz uyuyamam.”

Bir iç çekmiş ve onun alnını öpüp yataktan kalkmıştım. Üzerimde sadece iç çamaşırım vardı. Lavaboya gidip biraz oyalandım ve en sonunda çıkıp tekrar yatağa geri dönmüştüm. Beni bekliyordu orada, yılmadan, sıkılmadan ondan kaçma ihtimalimi kafasında tartıyor ve uyanık tutuyordu kendini her anlamda.

Direkt kollarının arasına girdim ve omuzuna öpücüklerimi dizdim, orada çil gibi hafifçe kendini belli eden güneş lekelerinden dudaklarım geçti. Gülümseyerek gözlerini kapattı ve beni ne kadar sevdiğinden bahsetti. Gözlerimi açmadım onun yanında, soluklarını dinledim.

Bu sefer özellikle ben ona sımsıkı sarılmıştım ki kalktığımda kolay yataktan çıkabileyim diye. Arkasına dönmesini sağlamıştım ve bir kolumu onun başının altından geçirmek yerine yastığının ucunun altına sokmuş, diğer kolumu yorganın üzerinden sımsıkı beline dolamıştım.
Belki aradan bir saat geçti, emin olmak için gereğinden fazla beklemiştim.

RUNAWAY | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin