300 yorum sınırı olsun. Yanına da vote atarsanız pek tatlı olur. İyi okumalar.
///
Uyuşturucu
///
Jungkook ellerini yüzüne götürdü ve kapatıp ağlamaya başladı. Gerçekten bitmişti. Gerçekten mahvolmuştu, Namjoon'un ölümü bir yana dursun, eğer birileri bunu öğrenirse, özellikle biricik eşi Taehyung, mahvolurdu. Onun için her şey bitmiş olurdu ve şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Sadece arka koltukta ağlamaya başladı ve biraz da içten içe cinnette geçirmekteydi.
Namjoon da yoktu artık, tamamen yalnızdı.
⋆"Bir baksana ben de hiç evlenecek göz var mı diye? Bir kere yemek yapamam, temizlik yapamam, çamaşırlarını yıkayamam ve çoraplarını yerden kaldıramam! Üstelik ben hamilede kalamıyorum yaratılışım gereği. Bence bu yüzden benimle evlenmemelisin! Ayrıca ben homofobik bir insanım aslında Taehyung bir kadın. Sadece biraz fazla... testeronu var, hormon bozukluğu işte."
Jungkook yine yabancı bir eve gelmişti. Hastaneden çıktığından beri kendi evi haricinde her yere uğramıştı, artık bu sıkıcı bir hal atmaya başlıyordu. Omuzlarını indirmiş ve artık son kozlarını oynamaya çalışıyordu, ne kadar işe yaradığı ise tartışılmaz derecede berbattı.
Elleri ve kolları bağlanmıştı. Bir sandalyede oturuyordu, önünde masa vardı ve karşısında duran duvar saatini izliyordu. Ruth ise, yılmadan onu dinliyordu ve kendisini itiraf etmek istemese de onun bu halleri hoşuna gidiyordu. Jungkook komik bir insan evladıydı.
"Gerçekten bak çok ciddiyim ve çok dürüstüm. Benimle evlenemezsin anlamıyor musun? Bunun için korkunç bir insanım. Çok dır dır yaparım."
Ruth karşısındaki koltuğa bacaklarına açarak oturmuş, yayılmıştı. Uzun boyu gerçekten her yeri kaplamaktaydı. İki saattir içeri gidip geliyordu ve Jungkook'un anladığı üzere yine uyuşturucu kullanıyor olmalıydı. Gergindi aslında ona bir şey yapacak diye, belli olmazdı bu yüzden sağı solu.
Buraya geleli iki gün olmuştu ve iki günden beri hala kaçmanın bir yolunu bulamamıştı. Arada lavoboya gittiğinde bir çıkış yolu aramaya çalışıyordu ancak bulamıyordu ki onlara da elleri bağlı gidiyordu. Asla bileklerini çözmüyordu orada da adam çünkü onun ne kadar sinsi bir insan olduğunu fark etmişti. Bilekleri bağlı bir şekilde eşofman altını indiriyor ve ellerini yıkıyordu. Yemeğini ise başarırsa Ruth yediriyordu.
"Hadi am Ruth... Bu çok saçma yani sadece benim değil kendi hayatınıda yakmış olacaksın. İntikam amacıyla niye seni sevmeyen birisiyle evlenmek istiyorsun ki, bu tamamıyla bir delilik."
"Bırak onu ben düşüneyim. Sen teklifimi düşün. Benimle evlenirsen Taehyung'a senin ne işler çevirdiğini anlatmam."
"Bu tamamen aşağılıkça! Sana inanmayacaktır."
"Senden zaten şüpheleniyor."
"Bunu yapamam, onu çok seviyorum, asla böyle bir şey yapamam. Sen de zaten normal değilsin ki uyuşturucu etkisiyle bana bunların hepsini yaptırıyorsun. Fark etmediğimi mi sanıyorsun? İçerde zıkkımlanıp geliyorsun."
"İki gün oldu Jungkook, zoru kullandırtma bana."
"Peh, zoru kullanacakmış, sanki şu an yapmıyorsun da."
Ruth olduğu yerden kalktı ve Jungkook'un arkasına geldi. Boynuna doğru eğildiğinde adamın nefeslerini hissediyordu.
Jungkook gerilmişti. Kimsenin ona yaklaşmasını veya dokunmasını istemiyordu. Yanındaki sıcak nefes kulağına daha da fazla yaklaştı, ona hoşuna gitmeyen sözcükleri bir bir sıraladı. Öyle ki artık dudakları onun kulağını değiyor ve biraz da gıdıklıyordu. "Daha da zorunu kullanırım, çok daha zorunu Jungkook."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUNAWAY | TAEKOOK ✓
Fanfictionİkisine de deli demişler, Hastaneye tıkmışlar. Jungkook, Taehyung'a Taehyung bir başkasına Divaneyken kaçmışlar. Askerler ve yıldızlar; Taehyung'u bırakmazmış. Jungkook çok severmiş, Hikayenin sonunda, Ondan ayrı kalamazmış. ---- Seme Taehyung...