Sondan üçüncü bölümü okuyorsunuz. Bu sefer gerçek. 500 yorum sınırı bırakalım.
Sizi seviyorum ve "Unuttun Mu beni? (UMB)" yarı text yarı düz yazı ficime bakarsanız çok tatlı olur. Yeni paylaştım ama 20 bölümümü yayınladım, hızlı yb geliyor. Hadi öptüm, iyi okumalar.
///
O benim Sevgilim.
///
Taehyung kaşlarını çattı ve hemen onu takip etmeye başladı. Arka bahçeye ilerlemeden solda kalan duvarın penceresinde, onları görebiliyordu parmak uçlarının üstünde durduğunda. Karşısındaki manzarayla silahını sımsıkı sıkmıştı. Bir şey olmuştu, bir şey olmuştu ki elleri kolları bağlı yatan Jungkook'un başında, Ruth onu omuzlarından sarsıp uyandırmaya çalışıyordu. Ruth da korkmuş görünüyordu. Öyle ki gözlerini irice açıp tavana bakan ve asla kıpırdamayan Jungkook'a kim baksa korkardı.
Gözleri alışık olmadığı ve onu rahatsız eden bir görüntüye bakıyordu. Onu ikince kez bir yatakta bu herifle basıyordu, yine hareketsizce duruyordu lakin bir sorun olduğu oldukça belliydi. Jungkook'u ilk kez böyle savunmasız gördü. Bunca zaman koruyup kollamaya çalıştığı çillisinin onun yardımına ihtiyacı vardı.
"Sikeyim, ona ne yaptı?" Adam şok içerisinde onları izlemeye devam etti. Fısıldayışı birazdan kıyamet koparacağının habercisiydi. Buna bir saniye daha katlanamazdı. O piçi öldürmeliydi. Bu camı kırmalı ve hemen içeri dalmalıydı. Yanındaki adama döndü, öfkesi yüzünden okunuyordu. "Beni yukarı kaldır içeri gireceğim."
"Cam kapalı."
"Kırması zor sanki. Hadi!"
"Jungkook'u yaralama."
"Sence yapar mıyım böyle bir şey?!" Onun keskin tavrından sonra adam ellerini birleştirmiş ve ayağını uzatması için ona yer açmıştı. Esmer olan hiç beklemedi ve olduğu yerde yükseldi. Şimdi onları daha da net görüyordu. Silahını kör bir noktaya ateş etti ve camın patlamasına neden oldu. İçeri giren cam parçaları etrafı mahvetmişti. Başına düşen camları da hiç umursamadan silahını karşıya uzattı ve hemen odaya atladı.
Bu sesle birlikte Ruth ürkmüş ve karşıdaki cama bakmıştı. Yine o adamı görmüştü. Aslında intikam alması gereken kişi tam karşısındaydı ama hazırlıksız yakalanması onun için koca bir eksiydi. Kardeşlerini acımadan öldürmüştü bu öksüz piç diye tanımladığı herif. Esmere iğrenir gibi baktı. Gözleri her zamankinden daha da çöküktü ve ona ters bakmaktan bir saniye bile kaçınmıyordu.
Taehyung ise tek eliyle silahını tutmuştu. Sarı saçlarını geriye yaslamıştı ancak birkaç tutamı önüne gelmişti. Kendisini kasıyor ve kaslarının daha da belirmesine neden oluyordu. Yemin edebilirdi, bu sokuk keşi öldürür, leşlerini kapı kapı dağıtabilirdi. "Çek ellerini lan onun üzerinden!"
Öfkeli sesini dışardaki Saem bile çok net duymuştu. Ruth ellerine havaya kaldırmış ve yatan çocuktan uzaklaşmıştı. Amaç onlara iyi bir ders vermek ve intikamını delicesine almaktı. Sıkıntıysa şu an hazırlıksız yakalanmasaydı. Yatağın üzerinde şoka girmiş çocuktan uzaklaştı ve geri geri adımlamaya başladı. "Gelmişsin" dedi bozuk bir ifade ile. Evet, gelmişti. Kendisini nasıl bu kadar hızlı bulabilirdi? Çok iyi saklandığını düşünmüştü oysa.
"Geldim tabii piç kurusu. Ne yaptın ona?"
Ancak adam ona cevap vermeyi reddetmiş ve geri geri adımlayarak sakladığı silahına doğru yol almaya çalışmıştı. Taehyung bunu fark etti, net bir şekilde pürüzsüzce konuştu. "Aklından bile geçirme, bacaklarını kırarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUNAWAY | TAEKOOK ✓
Fanfictionİkisine de deli demişler, Hastaneye tıkmışlar. Jungkook, Taehyung'a Taehyung bir başkasına Divaneyken kaçmışlar. Askerler ve yıldızlar; Taehyung'u bırakmazmış. Jungkook çok severmiş, Hikayenin sonunda, Ondan ayrı kalamazmış. ---- Seme Taehyung...