3. Bölüm
Aral yüzündeki sıkkın ifade ile bana doğru adımlayınca gözlerim irileşti.
"İyi misin?"
Seni alakadar etmiyor ki.
Kafamı evet anlamında salladım sadece. Bir elini başımın üzerine koyuyordu ki kendimi geriye çektim. Eli boşlukta kalmıştı.
"Yarana bakacaktım."
Beni onu unutmuştum.
Hemen yanımda duran Akın abi endişe ile tamamen yanıma gelip bir elini yüzüme koyup başıma baktı.
"Ne yarası? Bir yerine bir şey mi oldu canım?"
Ona gülümsedim. Bakışlarım Aral'a çevrilince çatık kaşları ile bize baktığını gördüm.
"Önemli bir şey değil Akın abi. Bir yere çarpmıştım." Başıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi.
Aral'ın öksürük sesini duydum.
"Hadi, gidiyoruz."Onların yanında gerçeği söyleyemezdim ama gitmek istemiyordum. Aral bir daha konuştu.
"Hadi Umay."
Sertçe konuşmuyordu ama güzel de bakıyor diyemezdim.
Beril abla ve diğerleri ile sıkı sıkı sarılıp vedalaştım.
Beril abla konuştu. "Numaranı aldım zaten. Mutlaka bir daha bekleriz."
Onlara el sallayıp ayrıldım oradan.
İşte savaşa başlıyoruz.Hemen sol yanımda Aral hızlı adımlarla yürüyordu. Çok sinirli duruyordu. Akın ve Ahmet abiye bilerek fazla sarılmıştım ve Aral'ın radarından çıkmamıştık.
Hastaneden sessizce çıktığımızda durdum.
Benim durmam ile o da bakışlarını yoldan çekip durdu.
Yüzüme 'ne oldu' dercesine baktı.
"Onların yanında özel olduğu için seni kırmayıp geldim ama şimdi gerçekler vakti."
Yüzüme mahçup bir şekilde bakıyordu ya da ben çok saftım.
"Saçmalama Umay. Yürü hadi."
Omuz silktim. "Size ihtiyacım yok. Kovulduğum bir yere gelmeyeceğim. Size huzur vermiş olurum."
Omuzları sıkıntı ile kalkıp indi.
"Annem kafayı yedi Umay. Sana ihtiyacı var."
"Üzgünüm ama annenize kendiniz destek olun. Destek olacağım bir annem yok benim."
Kaşları derince çatıldı. Bir eli ensesine yerleşti.
"Ben senin için endişelendim tüm gün boyunca yoktun."
Soğuk bir şekilde mırıldandım. Dengesiz olabilir miydi?
"Yani?" Cevabım onu da da düşürdü.
"Hadi Umay, lütfen. Eve gidelim annem seni görsün sonra nereye gitmek istiyorsan gidersin."
Gidelim Umay.
Yine omuz silktim.
"Gelmek istemiyorum zorla mı götüreceksin? Sen kendini ne sanıyorsun?"Yüksek sesim ile birkaç bakış daha buraya dönmüştü.
"Bak anlıyorum istemiyorsun ama..." Derin bir nefes verdi.
"Ben de çok istediğim için burada değilim, annem çok kötü." Sinirle güldüm.
"İyi et o zaman anneni, şuna bak ya. Beyefendi. Sanki ben gel diyorum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİLERİM Mİ?
Adventure17 yıllık hayatını geçirdiği ailesinin öz ailesi olmadığını öğrenen Umay'ın hikayesini anlatıyoruz. Klasik bir aile kitabı olabilir ama çok daha güzeli.