17

12.5K 728 354
                                    

Üzüleceksin - Murat Boz°°

Satır aralarını dolduralım 🤍

Müzik sınıfına girdiğimizde heyecanlanmamak için derin derin nefesler alıyordum belli etmeden.

Asır yüzüme baktı derince. "Sen belaya bulaşmadan duramıyorsun değil mi?"

"Ben bir şey yapmadım."

"Görebiliyorum," dedi ve bana doğru bir adım attı.

"Neredesin iki gündür?" Kalbim hızla atmaya başladı.

"Okula gelmediğimi nereden biliyorsun?" Dedim dehşetle. Histerik bir şekilde güldü.

"Soruma cevap ver,"

"Şey... O gün yağmurda," diyordum ki yere eğilen başımı çenemden tutarak kaldırdı. Teması kalbimi hızlandırırken saatimin birkaç gün önce kırılmış olmasına şükrettim.

"Bir daha benimle konuşurken başını eğme, şimdi devam et kumral."

"Yağmurda kalınca ıslandım ve hastalandım." Dedim küçük bir çocuk gibi. Heyecandan ölmek üzereydim. Bu hissin tarifi olamazdı. Çok ama çok güzeldi.

"Niye soylemedin bana?"

Şaşırarak ona baktım o da bu dediğine şaşırdı ama hala elini çenemden çekmiyordu hatta orayı okşuyordu.

"Nasıl söyleyeyim?" Diğer eli ensesine gitti.

"Doğru, ver telefonunu." Heyecanla elimi cebime attım. Titreyen ellerimle telefonumu aldım ve alır almaz düşürdüğümda utançla yüzüne baktım.

"Şey, ehehehheeh..." Diye güldüğümde onun da güldüğünü duydum.

Telefonu hızla ona uzattım.

"Şifresini girmeden mi veriyorsun?" Hemen girip ona uzattım.

Sonra bir numara tuşladı ve çaldırdı ardından kendi telefonundan bir şeyler yazıp bana uzattı.

Telefonuma baktığımda kendisini kaydettiğini gördüm.

'Kurtarıcım'

"Hey! Bu ne?" Dedim gülerek.

"Yalan mı?"

"Değil."

"Neyse, şimdi bana sırtındaki izleri ve o adamın kim olduğu-" diyordu ki hızla sözünü kestim.

"Aslan'ı görmeye gidelim!" Dikkati hemen dağıldı. Bir eli ensesine giderken gülümsedi.

"Onu hatırlıyor musun?" Gülümsedim.

"Tabikii,"

"O konuda sana teşekkür edemedim hiç ama-" tekrar sözünü kestim.

"Beni her dakika kurtararak borcunu fazlasıyla ödüyorsun bence." Gülüşüme baktı. Yutkundu ve ardından gülümsedi.

Sonra elini cebine attı ve bir şey çıkardı. Bu pembe, akıllı bir saatti. Benim saatimi yaptırmıştı! Ne ara yerden almıştı?

"Bu senin." Deyip elime uzatması ile şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Neden yaptın bunu?"

"Sen fazla mı meraklısın?"

"Cevap ver Asır." İsmi ile seslenmemle aniden yüzü bana döndü ve gözlerinin daha derin baktığını gördüm.

"Gidelim kumral."

Sonra elini elime atarak elimi tuttuğunda şokla yüzüne baktım.

"N'apıyorsun?" Dedim şaşırarak o adımlarken. Kapıya gelmişken onu durdurdum.

 ABİLERİM Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin