23. Bölüm ..

75 5 8
                                    

...

Korel'in ağzından

Geçmişim bir yığın...

Kaçtım, olabildiğince uzağa...
Anladım uzağa ne kadar çok kaçarsam kaçayım sorun hep ben olmuştum. Asıl kaçmam gereken kişi kendimdi. Sorun bendim, sorun kendim ile başa çıkamıyor oluşumdu. Kendime yakalanıyordum, kendimden yaralanıyordum.

Korkuyordum, içimde korkak bir erkek çocuğu vardı. Herkese zarar vermekten korkan küçük bir çocuk. Kendine zarar vermekten korkmayan ama sevdiklerine zarar vermekten korkan küçük bir erkek çocuğu.

Sevdiğin insanlardan zarar görmenin bıraktığı hasarı ben bilirdim. Canı yanardı insanın ve hiç geçmezdi. Sadece acı...

Ve şimdi zarar görmesinden korktuğum bir kişi daha vardı. O kişi belkide herşeyimdi. O kişiye zarar görmesine asla izin vermeyecektim. O kişiye asla zarar vermeyecektim her ne olursa olsun karşımda kim olursa olsun... Asrın'a hiçbir zarar değmeyecekti. Onun canının yanmasına izin vermeyecektim. Onun canının yanması benim canımı bin kat daha fazla acıtıyordu.


♠️

"Asrın" diye seslendim kapıyı çalarak; "hadi ama hazırlanmak bu kadar zor olmalı iki saat ne yapıyorsun içeride?"

"Bekle yaa biraz"

"Asrın altı üstü spor yapacaktık her seferinde bu kadar bekleyecek miyim kapının arkasında? Biraz seri olman gerek yoksa olmaz bu iş!"

"Neeee!" İnce sesi kulağımı tırmalıyordu. "Olmaz mı?"

"Olmaz Asrın, biraz seri olman lazım."

"Hazırım ben" gelen yüksek ses ile ile birlikte kapı açıldı: "Bak hazırım artık gidebiliriz."

Çok şükür dedim ve Asrın'ın üzerindekilerini görmezden gelip arkamı dönerek yürümeye başladım.

"Eeee, bişey demeyecek misin?"

"Hangi konuda"

"Spor!"

"Sadece beni takip et" dedim merdivenin ilk basamağına basıp Asrın'a kaş göz işareti yaparak arkamdan gelmesini söyledim. Oda lafımı ikiletmeden arkamdan gelmeye başladı.

"Sen hep böyle uyuz musun?"

"Ne?" dedim şaşkınlığımı gizleyecek şekilde Asrın'a dönerek; "Ben uyuz muyum?"

"Değil misin?"

"Değil miyim?"

"Değilsin değilsin" diyip gözlerini bir anlığına kapatıp açıp kendi kendine konuşarak önümden geçmeye başladı.

Bence doktora görünmen gerek?

"Nereden çıktı?" bu arkasını dönmeden yürümeye devam etti. Merdivenin son basamağını da indikten sonra kapıya doğru yürüdü.

"Sence de görünmen miyor mu?" dedim arkasından dış kapıya doğru yürüyerek.

"Hangi konuda?" sesi ciddiyet içeriyordu. Sanırım dediklerimi ciddiye almıştı. Söylediklerim onun üzerinde gerçekten etki ediyordu.

"Bir piskoloğa görünmen şart. Sürekli kendi kendine konuşman normal değil. Sürekli ağzının içinde birşeyler geveliyorsun, söylesene yoksa bana sövüyor musun?"

"Neee" diye bağırdı aniden kapının yanında durup arkasını dönerek. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Dediğime kızmıştı ama hangisine ona kendi kendine konuştuğu için deli muamelesi yaptığımamı yoksa bana sövdüğü hakkında söylediğimemi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gece'nin Gölgesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin