4. Bölüm ..

276 6 0
                                    

...

Hastaneden çıkıp Ayça ile Mehmet'in kaldığı evin yolunu tutmuştum. Arabayla eve yaklaştığımda adamlar kapıyı açmış arabayla bahçeye girmiştim.

Ahmet'in evine çok nadir zamanlarda gelirdim. Üç katlı bir villa terası olan hem içeride hem dışarıda havuzu olan bir villaydı.

Kapıya yaklaştığımda içeri girip önce göz gezdirdim. Nadir geldiğim bu evin her seferde unuturdum nerde neyin olduğunu.
O sırada gözüm Ahmet'e çarpmıştı salonda oturmuş sigarasını yakmış elindeki alkol ile öylece oturuyordu.

Yanına yaklaştığım sırada ses geldiği için dönüp arkasına bakmış ardından benimle göz teması kurarak zorlukla "gel!"dedi.
Kanepenin öbür ucuna kayıp elini boş olan yere vurarak.

Bende o tarafa doğru gittim ve yanına oturdum.

Biliyorsun senden başka kimseye güvenemem diye söze girdi. Bende onaylayan bir şekilde kafamı salladım.

Senden bişey rica edicem sehpaya boş bakan gözleri gözlerimi bulurken, işleri sana devretmek istiyorum bir süre buralardan uzak durmam lazım karımla ilgilenicem bu süre zarfında şirketin başında güvendiğim bir adam olmasını istedim.

"İyi ama diye söze girdim ben çok fazla anlamam şirketlerden bunun hakkında okumadım. Üstelik kumarhaneler ne olacak onların başına da mı ben geçeceğim?"

"Bak evlat dedi tekrar yüzüme bakarak, senin ne kadar zeki bir çocuk olduğunu ben görebiliyorum bir aya kalmaz öğrenirsin telefonum her zaman açık olacak sormak istediğin bilmediğin işler olduğunda ve üstelik her hafta işler hakkında beni bilgilendireceksin. Bir ay seni eğitime göndericem hem işleri takip ederken bir yandan eğitimini alırsın ve sana güveniyorum bir aya kalmaz öğrenirsin" dedi ve sustu.

"Peki ya kumarhaneler ne olacak onları ben işletemem." dedim ona ciddi bir sesle.

"Onlarla da sen ilgileniceksin. Senin artık bazı şeyleri öğrenmen gerekiyor on yıl sonra kendini çok yükseklerde bulman lazım, görevini layıkıyla yerine getirmen lazım."

Kafamı onaylar bir şekilde salladım.
Oturduğu yerden kalkarak benim gitmem lazım ufak bir işim var" dedi Ahmet oturduğu yerden kalkarak.

"Mekâna mı?" Diye sordum.

"Evet!"diyip başını sallayarak kapıya doğru yürüdü.

onu hiç bu kadar bitkin görmemiştim zor bir adamdı kolay kolay yıkılmaz ama söz konusu karısının ve çocuğunun sağlığı olunca kendini bile unutuyordu.

Kapıya vardığı sırada yavaşlayarak arkasını döndü, "ve üstelik diyip sustu" biraz sonra konuşmaya başlayarak;
"kendine yeni bir isim bulmalısın kimlikteki ismi kullanamazsın biliyorsun, kullanmak istemezsin!"

" Biliyorum!" dedim direk.

"Ve dedi tekrar söze girerek, takındığın Gölge ismi ise kimseye güven vermez o yüzden ismini güzel seç!"dedi, sonra hiçbir şey demeden hiçbir şey dememi beklemeden kapıyı açıp kendini dışarıyı attı.

Arkasından çarpan kapının sert sesi bile beni rahatsız etmemişti hala olanların şokundaydım. Birgün elbet biliyordum bana böyle bir görev vereceğini ama bu kadar erken değil. Yeni isim demek dedim kendi kendime, yeni isim...

O sırada çalan telefon ile daldığım yerden kendime geldim ve ne kadardır burda böyle oturduğumun farkında değildim...

Arayan kişinin ismine bile bakmadan açmıştım telefonu

-Aloo ! Bu Elif'in sesiydi. Direk telefonu kulağıma götürüp - Aloo! Dedim bende.

-Sesini özledim. Telefonlarımı açmıyorsun arıyorum kaç gündür. Neredesin sen evine baktım yoktun. Bende şimdi Ayça ablaların evine geldim orda mısın? Orda ol lütfen özledim.

Gece'nin Gölgesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin