21.Bölüm ..

134 6 0
                                    


...

Gözlerim kaplı, zihnim açık, kalbim sıkışık...

Korel ile birlikte hala aynı yerde küvetin içinde uzanmış bir şekilde sessizce sarılmıya devam ediyorduk. Korel sessiz bir fısıltı ile "nasıl hissediyorsun" diye sordu.
Korel'in sorduğu soru derin bir şekilde iç çekmeme sebep oldu. Ama dudaklarımın arasından tek bir kelime çıkmadı. Huzurlu, mutlu ve güvende hissediyordum fakat bunu dile getiremiyordum. Belkide utançtı bunun sebebi. Utanıyordum  hemde deli gibi.
Kulağım Korel'in tam kalbini üstündeydi. Her sessiz kalışımda daha derin ve sert bir şekilde nefes veriyordu.
"Korel" dedim fısıltı gibi çıkan sesimde, "hayatımın en güzel gecesiydi" kapalı gözlerimin ardından.

Çenemde hissettiğim Korel'in işaret ve orta parmağı ile çenemi havaya kaldırıp gözlerimi gözleri ile buluşturduğunda o an gerçekten utandığımı hissedip hemen gözlerimi banyonun içinde gezdirmeye başladım. Ve kalbim yine delice atmaya başlamıştı. Gözlerinin içine her baktığımda sanki yok oluyor kopkoyu kahvelerinin içinde kayboluyordum. O derinlik ve o derinliğin arkasında ki bakış zihnimi bulandırıyor adeta yok oluyordum içinde.

"Şşşttt, utanma benden" dedi fısıltı bir şekile. Ardından eğilip anlımın üstüne minik bir öpücük bırakarak usulca altımdan kalkıp küvetten çıktı. Sonrasında yüzüme hafif bir gülümseme ile bakıp elini uzatarak "hadi kalk" dedi.
Kaşlarımı çatıp yüzüne bakarak önce dediklerini algılamazken sonrasında bende gülümseyerek elimi uzatıp ayağa kalktım ve önce sag ayağımı küvetten aşağı sarkıp ardından da sol ayağımı da çıkarıp dengede durmak için Korel'e sarılmaya başladım.
Çıplak bedenlerimiz bir kez daha bir bütün olmuşçasına birbirine temas ederken nefesimizin sesi  delicesine birbirine karışıyordu.

Korel'in buz gibi olan eli bir anda bacaklarımı buldu. Ardından havaya kaldırarak kucağına aldı. Dudakları dudaklarımı bulduğunda hafifçe gülümsemeye başladım.

Ait olduğum yeri bulmuşum, ait olduğum yuvayı ve ait olduğum insanı bulmuştum. Ve bu beni delicesine mutlu ediyordu.
"Ait olduğun yer" diye fısıldadım dudaklarının üzerine; "ait olduğum insan beni bırakma, beni yuvasız bırakma" dedim gözlerim dolmuş bir şekilde. "Seni seviyorum Korel, bana hissettirdiğin sıcaklığı, bana verdiğin sevgiyi, seni seviyorum noolur beni hiç bırakma..."

Uzun uzun, derin derin adeta nefes almayı unutmuş bir şekilde gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu.

"Beni bırakma olur mu dedim fısıldayan bir sesle ben bir kez daha terk edilmek istemiyorum, yalnız kalmak istemiyorum."

Elleri çok hafif bir şekilde yüzüme düşen saçımı kulağımın arkasına yerleştirerek yanağımı okşamaya başladı usul usul. "Sen" dedi ve sustu. Ardından "ben" dedi ve tekrar sustu. Sonrasında hemen yutkunarak "uykun var deyip" duşakabine doğru yürümeye başladı. Haklıydı gerçekten uykum vardı ve yorgundum.

Korel suyu ayarlayıp vanayı açtıktan sonra, duvara monte edilmiş demir rafta duran şampuanı eline alıp avucuna döktmeye başladı. Kapağını açar açmaz  burnuma buram buram Korel'in saçının kokusu doluşmuştu ve ben şuan tam olarak Korel'in kendi kokusu olacaktım. Bu düşünce istemsizce gülümseme sebep olmuştu. Evet daha önce yine Korel'in kokusu olmuştum ama bu sefer kafam ayık ya da ben öyle sanıyordum. Ama önemli olan şu an buydu; "bunu görebiliyor, duyabiliyor ve hisseddbiliyordum..."

"Neye gülüyorsun?" dedi naif bir o kadar da erkeksi bir sesle.
"Hiç" dedim hala gülümsemeye devam ederken.

"Kapa gözlerini" dedi Korel avucuna döktüğü şampuanı ıslak saçlarıma sürüp hafifçe ovalamaya başlayarak.  "kapayım bari gözlerimi" dedim gözlerimi kapatıp daha fazla sırıtarak. Korel gerçekten bu hayatta ki tek şansım ve mucizem olmuştu. Uzun zamandır ilk defa bu kadar gülüyordum hemde içten bir gülümseme. Umarım bende onun tek şansı olabilirim. Onun gülümsenin içten olması , iyiyim demelerin gerçekten iyi olunması, gözlerinin içinin parlamasının sebebi olabilirim.

Gece'nin Gölgesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin