22. KARIM OL

1.5K 114 337
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)

            Bu kitapta geçen tüm karakterler
     ve olayların, gerçek kişi ve kurumlarla
    ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.

Keyifli Okumalar

Sınır 70 oy + 300 yorum

"Seçim senin, Uygaroğlu," dedi Damian şeytandan çaldığı sesiyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seçim senin, Uygaroğlu," dedi Damian şeytandan çaldığı sesiyle. Elinde kanların aktığı bir insan kalbini tutuyordu.

Çakır'ın elleri yumruk oldu ve Damian'ın elindeki kalbi kan havuzunun içine atışını izledi. Tam önüne attığı için kan yüzüne sıçradı ve gözlerini bile kırpmadan Damian'a baktı. "Seçimimi biliyorsun," dedi Çakır gizlediği öfkesiyle. "Onlarca cana karşılık seçilebilecek tek seçenek var... O da benim."

"Diğer seçenek?" dedi Damian fısıltıyla. "O? Senin için bu kadar değerli mi?" Çakır'ın arkasında, çaprazında durdu. Damian arkadan Çakır'a bakarken Çakır önündeki kan havuzunda yüzen uzuvlara bakıyordu. Kanın kokusu en fazla burada yoğundu. Bir morg gibi aynı zamanda da bir katliam gibi kokuyordu. Çürümeye başlayan organların kokusunu kanın kokusu bile engelleyemiyordu.

"Temiz sayfa istediğini ikimiz de biliyoruz, Damian," dedi Çakır buz gibi bir sesle.

"Çünkü temiz sayfa lekesini de lekeyi ona armağan edeni de aynalar. Unutmaz. Unutmamak istediğine emin misin? O temiz bir sayfa değil, unutabilir. Senin aksine bunu yapabilir."

Çakır başını omzuna eğip boynunu kıtlattı ve düşünmeden arkasına dönüp elini Damian'ın boğazına attı. Nefes borusunu parmakları arasında sıkıştırdı fakat çekip koparmadı. Damian'ın üzerine giderek Damian'ın sırtını sertçe duvara bastırdı. Damian hareketsiz bir şekilde ellerini teslim oluyormuş gibi havaya kaldırdığında Çakır parmaklarının baskısını arttırdı. "Şimdi seni burada öldürmemem için bir sebep ver," dedi Çakır kısık ama baskın bir sesle. Damian'ın elini sertçe tutup parmaklarını kavradı.

Damian güldü. "Kaplan pençesi," dedi etkilenmiş bir şekilde. "Bir zamanlar eline tekrar böyle bir fırsat geçmişti. O zaman da yapmamıştın." Çakır artık sona ulaştığını hissederken elini bir anda Damian'ın boğazından çekti ama elini bırakmadan Damian'ın elinin tersini sertçe duvarın tırtıklı yapısına bastırıp, elini en aşağıya kadar kaydırdı. Damian'ın duvara sürtünen elinin derisi aşınıp gerisinde duvara kanlı izini bıraktığında, "Yüz acıya karşılık bir acı da benden," dedi Çakır dizini sertçe Damian'ın elinin ortasına vurduğunda Damian'ın acı dolu inlemesine kahkahası karıştı.

Çakır elini parçalamak ister gibi dizini art arda Damian'ın eline vururken sinirle gerildi ve geriye çekildi. "Bitir bu işi!" dedi kesin bir dille. "Ona dokunursan yemin ederim kimse beni durduramaz. Oğlunun bile gücü yetmez..." Sinirini dizginleyemeden kendisini tekrar Damian'ın nefes borusunu parmakları arasında sıkıştırırken buldu. "Anlıyor musun diye sormayacağım. Anlayacaksın orospu çocuğu. Ona elini bile sürmemen gerektiğini anlayacaksın. Bırak onun üzerinden bana oyun oynamayı. Onun adını söylerken bile korkudan sesin titreyecek..." Damian'ın boğazından nefessizliğinden hırıltılı bir ses geldi ve yüzü yavaşça kızarmaya başladı. Fakat buna rağmen Çakır'a karşı çıkmadı. "Şimdi yüz kere seviyorum diyen sesin yok oluşunun acısını benden çıkar."

DİKENİN YÜREĞİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin