13. GEÇMİŞE SAHİP, GEÇMİŞE AİT

1.6K 172 141
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)

Bu kitapta geçen tüm karakterler
ve olayların, gerçek kişi ve kurumlarla
ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.

Keyifli Okumalar

Daha önce hiç nefesiniz yabancı geldi mi kendinize

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha önce hiç nefesiniz yabancı geldi mi kendinize. Bir kukla gibi hissettiğiniz, yalanlara gebe kaldığınızı veya gözlerinizin kör oluşunu hissedebildiniz mi?

Ben galiba... Hepsine ait ve hepsine sahiptim. Damian'ın en sevdiği kuklasıydım. Yalanlara gebeydim. Onun yalanı bunun yalanı, bana yalanlar sıralanıyordu. Farkındaydım. Gözlerim kördü. Daha önce de söylediğim gibi. Gözlerim benim için olan bir geleceğe kördü.

Mutlu olmak, istemekten değil; harekete geçmekten geçiyordu.

Aynadaki yüzü değiştiremiyorsan, aynadaki seni değiştir... Belki farklı görürsün. Göremezsen camları yumrukla, parçalar eline batar; canın yanar belki ama geriye yansıman kalmaz.

Sonra bir çift gözün yansımasında kendi görürsün... Tüm kırık ayna parçaları kalbine batar.

Sırların yazıldığı kağıtlara bakıyordum. Sıra sıra üste üste dizilmiş on üç kâğıt ve her birinde bir sır. Kafamı soluma çevirdim ve Efgan'ın odağının üzerimden ayrılmadığı gözlerinin içine baktım. Bana bakan gözlerinin yansımasında kendimi görmeye değil, onun gözlerinde yansımamın oluşuna dayanamıyordum. Yüzük parmağımdaydı. Benden geri alacağına dair tek bir kelime sarf etmeyen dudaklarından, yüzüğü geri ver demesini bekliyordum. "Sana bunları vereceğim," dedim ellerimde tüm sırları tutarken.

Gözleri kısıldı. "Bana şart mı koşacaksın yine?" diye sordu. Önüme döndüm ve derin bir iç çektim. Ellerimi yere bastırarak ayağa kalkıp televizyon ünitesine doğru ilerledim, ardından arkamı döndüm ve oturma gurubunun ortasındaki masaya sırtını yaslayarak, yere oturmuş bir şekilde beni izleyen Efgan'ı karşıma aldım; gözlerinin içine bakıyordum. "Şart koşmayacağım," dedim. "Ama kendime ait olan sırrı alacağım. Diğerlerini de okumak istiyorum. Ondan sonra hepsi senindir."

"Madem okuyacaksın," diye mırıldandı ve kravatını boynundan çıkarıp elinin etrafına dolamaya başladı. Kravatını eve gelmeden önce arabada çekiştirerek gevşetmişti. Bu yüzden direkt boynundan çıkartması kolay olmuştu. Kravatı tamamen elinin etrafına sardıktan sonra parmaklarını içeriye kıvırıp, elini yumruk yaptı. "Sesli oku. Seni dinlerim."

Bu isteğini reddetmemin bir mantığı yoktu. İkimiz de aynı şeyleri okuyacaktık. Arabada kendi içimde atlattığım onca düşünceden sonra her şey son bulsun istiyordum. Parmağımdaki bu yüzük yalnızca o gece Kıvanç'ın bana verdiği yüzüğün benzeri olabilirdi. Tam anlamıyla aynısı olamazdı. Yüzük Damian'ın elindeydi. Onda daha önce görmüştüm. Damian'dan Efgan'a geçmiş olamazdı. Efgan'ın da tarikattan haberi olamazdı. Eğer olsaydı onları orada bırakacağını düşünmüyordum. İhbar ederdi veya bir yolunu bulurdu.

DİKENİN YÜREĞİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin