Hassas içerik uyarısı ⚠️
(Düzenlenecektir.)
Kitap içerisinde, 18 yaş ve altına uygun olmayan, kan, vahşet, cinsellik ve psikolojik öğe bakımından; aynı zamanda travmaya bağlı davranış bozukluklarının yer aldığı unsurlar bulunmaktadır. Lütfen buna gö...
Akgün Uygaroğlu düşünceli bakışlarla elindeki kağıt parçasına bakarken sol elinde bulunan ve sek rakı ile dolu olan bardağı dudakları arasına yasladı fakat rakıdan yudumunu almadan öylece durdu. İçinde fokurdayan ama açığa vuramayacağı öfkeyle kendi içinde savaşını verirken bakışları karşısında oturan Selis'i buldu. Dudaklarında gülümseme belirdi ve Selis'in endişeyle elindeki kağıda attığı bakışların farkında olarak rakıdan büyük bir yudum aldı. Yüzü dahi buruşmadan bardağı masaya bıraktığında, "Ne ile uğraştığını bilmiyor," dedi Akgün Bey bu komik bir şeymiş gibi dile getirerek.
Selis endişeli halinden ödün vermeden, "Ne yazıyor kağıtta," diye sorduğu sırada Akgün Bey elindeki kağıdı diğer elinin yardımı olmadan, yavaş yavaş Selis'in gözlerinin içine bakarak buruşturup elinde top haline getirdi. "Önemli bir şey değil," deyip yerinden kalktı. Akgün Bey oturduğu sandalyede asılı olan ceketini giydikten sonra daha önce çıkarıp masaya bıraktığı kravatını Selis'i ürküten sessizliğiyle boynuna taktı.
Selis daha fazla dayanamayıp sandalyeden kalktı ve Akgün'e doğru yaklaştı. "Akgün o kağıtta ne yazıyor?" diye sordu tekrar. Akgün Bey'in elinde tuttuğu kağıda uzanmak istediğinde Akgün Bey elindeki kağıdı sağında kalan şöminenin içine attı ve Selis daha başını çevirip şömineye bakamadan Akgün yüzünü avuçları arasına aldı. Selis şaşkın gözlerle ona bakarken bir elini yanağından çekip Selis'in içinde taşıdığı canla büyüyen karnının üstüne bıraktı. "Sen bana güven," dedi Akgün Bey ona masaldan bir satır okur gibi. "Bu gece bir yere gitmem gerekiyor, ben gelene kadar uyanık kalmak gibi bir hata yapma. Kızımızın sağlığı önemli ama en çok sen önemlisin, uyumadığında kendinde olamadığını ikimiz de biliyoruz."
Selis Hanım daha fazla dayanamadan gözlerinin doluşunu hissettiğinde eli başının yanına gitti ve duygu karmaşası yaşayarak, "Çocuklarımıza zarar vermekle mi tehdit etti?" diye sordu; aklına gelen en kötü ihtimali dile getirirken içindeki kabuk bağlamış yaraya kor ateşin bırakıldığını hissetti. Son zamanlarda her şey çok güç geliyordu, inanmak istemeyen tarafı sürekli ağır basıyordu ve bunun bir gün son bulacağını bilerek günleri sayıyordu.