Hassas içerik uyarısı ⚠️
(Düzenlenecektir.)
Kitap içerisinde, 18 yaş ve altına uygun olmayan, kan, vahşet, cinsellik ve psikolojik öğe bakımından; aynı zamanda travmaya bağlı davranış bozukluklarının yer aldığı unsurlar bulunmaktadır. Lütfen buna gö...
Bu kitapta geçen tüm karakterler ve olayların, gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.
Keyifli Okumalar
Bu bölümde daha önce yapmadığım bir şey yaparak oy ve yorum sınırı getiriyorum. Sebebi ise okunma sayıları bölüm başına 300'den yüksek olsa bile oyların az olması.
Sınır; 60 Oy + 300 yorum...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"İnsanın evi, anlaşıldığı yerdir," dedi genç adam. Ayakları evin dışından geçen borudayken elleri pencere kenarına tutunuyordu ve karanlığın içerisinde Dimitra'nın kendisine büyümüş gözleriyle bakan gözlerinin tam içine bakıyordu. "Sana geldim, Dimitra."
Dimitra şaşkınlık içerisinde genç adama bakmaya devam ederken, elleri genç adamın ellerine uzandı ve sıkıca tutarak onu pencereden içeriye, odasına çekmeye çalıştı. "Gecenin bu saatinde burada ne işin var, Oğan?" dedi Dimitra soran bir sesle. Kafasını hafifçe camdan çıkarıp etraftaki korumalara baktı. Hepsi Oğan'ı kolayca fark edebilecekken onu neden görmezden geldiklerinin merakıyla, "Hiçbiri sana bir şey demedi mi?" diye sordu bu kez de.
Oğan Dimitra'nın onu içeriye çekmeye çalışan ellerinden ellerini çekti ve pencere pervazına asılarak pencereden içeriye girdi. Dimitra hâlâ bir şeyleri anlamlandıramazken, "Gecenin bu saatinde neden geldin asıl? Kötü bir şey mi oldu?" diye sorup üçüncü sorusunu Oğan'ın önüne bıraktı.
Oğan sorularına cevap vermeden önce bahçedeki korumalara şaşkın gözlerle bakan Dimitra'nın arkasına geçti ve kolunu Dimitra'nın beline sarıp onu geriye çekti. "Seni görmeye gelmem için illa kötü bir şey olmasına mı gerek var. Ben senin için geldim," diye yanıtladı, Oğan. "Tahmin edersin ki Mehmet İtar çok fazla böyle şeylere izin vermez. Abimden bir şekilde izin aldım ve ondan sonra..." Dimitra'nın sırtı göğsüne yaslıyken uzanıp pencereleri kapattı. "Seninle konuşmak için babandan izin aldım."
