14. KADERİN OYUNU

1.8K 162 140
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)

            Bu kitapta geçen tüm karakterler
     ve olayların, gerçek kişi ve kurumlarla
    ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.

Keyifli Okumalar

İnsanoğlu kaybetmediği halde yarı yolda bırakıldıkları tarafından eksilirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanoğlu kaybetmediği halde yarı yolda bırakıldıkları tarafından eksilirdi.

Garsonlar, beyaz şarapla doldurulmuş kadehlerin yer edindiği tepsilerle etrafta davetlilere kadehleri ikram olarak sunarken, sahte gülüşmeler, menfaat için yapılan konuşmalar ve kibir dolu cümleler havada uçuşuyordu.

Koca davet alanının içinde tüm bu seslere karışan keman sesleri, birer huzuru andırarak; bulunduğu ortama tezatlığını sunuyordu.

Genç kızın adımları büyük davet alanında bir telaş içerisinde kaçabileceği bir yer ararken, başını eğmiş bir şekilde gözyaşlarını gizliyordu. Siyaha kaçan koyu kahve saçları yüzünü örtmesine yardımcı olurken kolunun tersini gözlerinin üzerine bastırdı. Gözlerinden süzülen yaşların kokusunu alabiliyordu. Metalik bir kokusu vardı. Ne zaman bu kokuyu alsa midesi büyük bir yıkıma uğruyordu.

Genç kız bedeninin bir başka bedene çarptığını hissetti ve peşinden birkaç adım yalpalayarak geriye çekildi. Kolunu hafifçe gözlerinin üzerinden çekti. "Pardon," dedi çatallaşmış sesini gizlemeye çalışarak. Boğazına taş gibi bir yumru oturmuştu.

Çarptığı adam, "Dikkatli ol," dedi babacan bir tavırla.

Genç kız kafasını belli belirsiz sallayarak adamın yanından geçip gitti ve bu sırada adamın karşısında konuştuğu kadının, "Mehmet," dediğini duydu. Çok kısa bir anlığına adamın ismi tanıdık gelse de bunu önemsemedi. Tek istediği şey saklanabileceği ve gözyaşlarını gizlemeden akıtabileceği bir yer bulmaktı.

Genç kız davet alanının arka taraflarına doğru ilerledikçe sesler azaldı ve insanların konuşmaları birer uğultuya dönüştü.

Etrafın sessizleşmesiyle duraksadı ve koluna bulaşan kanları görebileceği bir şekilde kolunu gözlerinin üzerinden uzaklaştırdı. Kolunda kanlı gözyaşları ve gözyaşlarıyla yumuşayıp akan makyajından kalıntılar vardı.

Bu görüntüye karşılık yüzünü buruşturdu ve boşta kalan elinin tersiyle kolundaki kanlı gözyaşlarını temizlemeye çalıştı fakat her şeyi daha fazla eline yüzüne bulaştırdığını fark ettiğinde elini geriye çekti. Kaşlarını çatıp, kendi kendisine kızmaya başlayarak ileriye doğru birkaç adım daha attı.

En sonunda kafasını kaldırıp önüne baktı ve doğrudan önünde olan ahşap kapıya doğru ilerledi. Kapıyı, kanlı kolunun temiz olan eliyle açıp içeriye girdi.

İçeriye girmesiyle gözleri irice açıldı ve kafasını hızla iki yana salladı. "Özür dilerim," dedi titreyen bir sesle. Kulakları utancından kızarmaya başlarken, lavabonun önünde elini yıkayan genç adam doğrudan genç kızın kana bulanmış göz pınarlarına ve yanaklarında yer edinen kanlı gözyaşlarına baktı.

DİKENİN YÜREĞİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin