-Avengers-
Tony, herkesi ortak alana çağırmış öylece duruyordu. Söze girmesi gerektiğini biliyordu, çok durmadı. "Bizi ne kadar ilgilendirir bilmiyorum ama söylemek istiyorum. Adalie. Adalie'nin olduğu gezegene bir tür saldırı olmuş diyebilirim."
"Daha önce de olmuştu. Başının çaresine bakabiliyor, burada bizi ilgilendiren kısım ne tam olarak?"dedi Wanda.
"Saldırı dedim ama gezegen yok olmuş. Artık kullanılamaz hâlde. Öyle desem daha doğru olur."
"O iyi mi peki?"sorusunu geciktirmedi Natasha. Umarım bir şey olmamıştır diye geçirdi içinden. Neden onu bu kadar önemsiyordu ki?
"Ne olduğunu bilmiyoruz, ulaşmaya çalışmadık. Haberi alınca direkt söyledik zaten."dedi Steve. "Ulaşmak için neyi bekliyorsunuz peki, kendi aramayacağına göre."dedi Clint.
Tony kızın saati olduğunu hatırlamıştı. Şimdi ellerinde pek bir şey yokken ona ulaşmaya çalışıyorlardı. Daha önce hiçbir şekilde onunla iletişime geçmemişlerdi. O yüzden sinyallere ulaşamazlardı.
"Gezegenin etrafından herhangi bir şey bulamaz mıyız?", soruyu soran Steve'di. Bu konularda daha da bilgilenmişti. "Olabilir, muhtemelen çıktıysa bir şey kullanmıştır."
Tüm her şeye bakmışlardı ama ellerinde bir şey yoktu. Ulaşamamış, bir iz bile bulamamışlardı. Tony daha da uğraşacağını söyleyip diğerlerinde ayrılmıştı.
Dışarıdan gelen sesle o tarafa döndüler. Thor gelmişti. İçeriye girdi, ve yanlarına ilerledi. "Ne o, geldiğime sevinmediniz mi?"diye sordu.
"Adalie, ona zarar gelmiş olabileceğinden korkuyorlar. Ne var ise?"dedi Wanda. "Adalie mi? Loki onunla beraberdi."dedi. İçeriye giren Tony, "Onunla mı beraberdi. Ne zaman."sordu.
"Bilmiyorum bana bazı şeyler anlattı. Gezegeni sanırım saldırı altına falan alınmış. Onu bulmuş. Sonra bana buraya, Dünya'ya, geldiğini söyledi."
"Burada mıymış?"
"Evet. Öyle söyledi."
Çoğunda bir rahatlama olmuştu. Artık ona ulaşmaları daha kolay olacaktı. Wanda ayağa kalktı ve odasına ilerledi. Bu konudan hoşlanmadığını biliyorlardı ama sanki ısrarla açılıyor gibiydi. Hiçbiri takmıyordu üstelik.
Düşünmemeye çalıştı, çünkü sinirleniyordu. Bu kız yanında olmasa bile sinirini bozabiliyordu. Ondan nefret ediyordu.
-Adalie-
Buraya geldiğimde bir ev tutmuş ve yerleşmiştim. Bu kadar hızlı olmasında Loki yardımcı olmuştu. Evi ayarladıktan sonra eşyalar kolaydı.
Elimdeki atıştırmalık tabağını masaya koyup pencereyi açmaya gittim. İçerisi fazla sıcak olmuştu. Işıklar kapalı olduğu için içerisi gözükmüyordu. O yüzden perdeyi de açık bıraktım. Arkamı dönüp gideceğim sırada karşı binanın çatısında beliren gölgeye baktım. Sanırım ben yaklaştığımda saklanmıştı ama şimdi yakalamıştım. İyi değil gibiydi sanki, hm?
Takmayıp içeriye geçtim. Tabağı elime geri alıp filmimi izlemeye devam ettim. Filmi bitirince odama geçmiş, uyumuştum.
Sabah kalkınca, duş almak için banyoya ilerledim. Cidden sıcak bir havası vardı. Ferahlamak amacıyla hızlıca suyun altına girmiş, kısa süre sonra çıkmıştım. Saatin çokda erken olmadığını fark ettim. Yani saat bir pek erken değildi. Nasıl bu kadar uyudum, bilmiyorum.
Üstümde bornozum, kafamdaki havluyla saçlarımı kurutuyordum. Telefonumu alıp uğraşırken kapı çaldı. Benim burada olduğumu benden başka Loki biliyor. Ve o da kapı çalmaz. Ayrıca üstümde kıyafet yok!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝐁𝐥𝐚𝐧𝐜 𝐍𝐨𝐛𝐥𝐞 •
FanfictionAdalie, babasının ona bıraktığı izler ile yaşamaya alışkındı. Ama babası olmadan pek değil. Yaptığı şeylerin bir hata olması umrunda bile değildi ama sanırım düzeltmesi gerekiyordu. Bu hataları da Avengers ile düzeltecekti.