Selam! Nasılsınız?
Geçen sene tam da bugün Acının Asaleti Hüzüngâh'ı yayınlamıştım. Bir sene geçti üzerinden, beraber ağladık, beraber güldük, bu bir seneyi beraber geçirdik. İkinci kitabımızı beklerken kısa, mini bir özel bölüm yayınlamak iyi olacaktır diye düşündüm. Ancak bu hepsinden farklı.
Ayrıca bugün güçlü kızımızın, Hazin'imizin doğum günü. İyi ki doğdun savcı hanım. 🤍
!!!!!!!!!!!!
BU BÖLÜM, KARAKTERLERİMİZİN FARKLI BİR EVRENDEKİ HALİNİ KAPSAMAKTADIR. OLAĞAN A.A.H AKIŞININ DIŞINDADIR.Bölüm şarkıları;
Sezen Aksu-Şanıma İnanma
Yaşar-KumralımBir eylül akşamı sev beni. Yıldızlar gökyüzüne yakışsın, sen yanıma.
~Turgut Uyar
⚖️
"Evet anneciğim," dedim kapımı açarken. "Yeni geldim eve, hazırlanıp yemeğe gideceğim."
"Tek mi gideceksin yavrum?" Dedi annem. "Tek gitmeseydin."
Topuklularımı güç bela çıkarıp çantamı askıya asarken "Anne," dedim harfleri uzata uzata. "Korkma, bir şey olmaz."
Telefonumun hoparlörünü alıp çamaşır makinemin üzerine koydum. Annemden cevap gelmedi küçük bir süre. Ellerimi yıkadım hızlıca.
Endişeleniyordu annem benim için. Haklıydı tabii. Benim kızım olsa ben de endişelenirdim.
"Kızım annen seni kolay lokma sanıyor," dedi babam. "Kolay mı benim Efil'ime dokunmak?"
Kahkahayla güldüm buna. Telefonumu yatağıma atıp akşam yemeği için ne giyebileceğime bakmaya başladım. Haklıydı babam. Hiçbir şey olmazdı bana.
Van'dan Artvin'e istemiştim tayinimi. Üç aydır buradaydım ama yoğunluktan gezmeye fırsatım olmamıştı. Bir hafta önce Kenan'da gelmişti buraya. Ancak bugün ekmişti beni şerefsiz.
"Tabii ya," dedim. "Hazin Efil İpekçi'yi yenmek kolay mı?"
"Yürü be kızım!"
Kahkaham yankılandı yine odamda. "Hadi kapatıyorum," dedim. Ardından kahverengi bir elbise çıkardım dolaptan.
"Lorin'i ara!" Dedi annem arkadan. "Dersleri saldı iyice. Bizi sallamıyor, seni umursar."
"Tamaaam," dedim hemen. "Öptüm sizi."
"Bizde seni öptük," dedi ikisi aynı anda. Kırmızı tuşa basıp kendimi sırtüstü yatağa bıraktım.
Yorulmuştum bugün, her yanım ağrıyordu. Evde yemek yapmak çok zor gelmişti, ayrıca bunalmıştım.
"Kalk yavrum kalk," diye mırıldandım kendi kendime. "Yatarsak aç kalacağız."
Doğruldum, ayağa kalkıp üzerimdekileri çıkardım. Hızlıca bir duş aldım ve tekrar odama döndüm. Çıkardığım elbiseyi giydim üzerime. Hava birazcık serindi, üşümemek için siyah blazer ceket aldım üzerime. Eylül ayının ortalarındaydık. Garipti buranın havası. Boğucuydu ama güzel şehirdi.
Arkaya bir Sezen Aksu açıp yaptığım makyajı tazelemeye başladım.
Müziğimi bölen zil sesim oldu. Allığımı hızlı hızlı yanaklarıma sürerken "Efendim," dedim Kenan'a.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ ASALETİ: HÜZÜNGÂH
General Fiction*şiddet ve olumsuz ögeler içerir.* Yakın arkadaşı Kenan'ın yanında olmak istediği için Van'daki görev yerinden ayrılıp Çanakkale'ye yerleşen Cumhuriyet Savcısı Hazin Efil İpekçi; yeni adliyesinde hem meslektaşı hem de üst kat komşusu Kerem Yıldırım'...