(2) BÖLÜM OTUZ BEŞ: "ZİFTE BULANMIŞ UMUTLAR."

7 1 0
                                    

Selaam, nasılsınız? Bölüm hakkında konuşmuyorum, sözü en sona, size bırakıyorum.

Bölüm Şarkıları;
Sezen Aksu-Kavaklar
Ayşegül Aldinç-Beni Hatırla
Dedublüman-Bunca Yıl

Geriye kalansa, sessizlik.

                         ~Shakespeare

⚖️

Gözlerim beyaz fayanslardaydı. Karşımdaki klima üzerime vurdukça tüylerim diken diken oluyordu. Burada ne kadar durdum bilmiyordum. Asırlar gibi gelmişti sanki.

Yanıma gelen insanlar, telaşlı soruları, cevap alamayışları, sussunlar diye bağıran zihnim...

"Allah'ım ne bu ailenin üzerinde dolanan kara bulutlar?"

"Baba, iyi olacak değil mi?"

"Doktorlar bir şey söyledi mi?"

"Hala, amcam da gitmesin lütfen."

"Nerede bulunmuş?"

"Kaç saattir ameliyatta?"

Başımı kaldırdım. Karşımda Cevdet Baba oturmuş, aynı benim gibi suskundu. Yanında  ilk İstanbul uçağı ile gelmiş İdil Abla, Melek ve Mahfer Hala, Kaan, Sedef ve Bade vardı. Asım Amca ve Güldane Yenge onların yanında ayakta, sessizce duruyordu. Seyran Ege'ye yaslanmıştı. Lorin Rojda'nın yanına, solumuza oturmuştu. Ceylin ve Kenan sürekli telefon ile konuşmak için dışarı çıkıp tekrar dönüyordu. Babam hemen yanımdaydı. Mayda'yı Ali Abi'ye ve Zümrüt Abla'ya bırakmışlardı.

"Niye çıkmadı," dedi dakikalardır hüngür hüngür ağlayan İdil Abla. "Bir şey mi old-"

"Yeter!" Dedim sertçe. "Ağlaşıp durmayın artık. Kafa ütülediniz."

Ölüm sessizliği çöktü ameliyathanenin önüne. Cevdet Baba aferin der gibi baktı bana.

Buradaki bilmem kaç kişinin çoğunun gözyaşlarımın yalan olduğunu anlamıştık artık. Canımı sıkmaya başlamışlardı hepsi. Hiçbiri de gelip Mayda'yı sormamıştı mesela. Burada bekleyince ne geçecekti ellerine?

Görmedin beni, demişti. Anlatamamıştım kendimi. Yemin ederim ki karanlıktı sevgilim diyememiştim. Ben seni bırakmam, bırakamam ki diyememiştim. Bağırdım sana, demişti. Duymadım sevgilim diyememiştim. Hiçbir şey diyememiştim. Acım sessiz çığlıklarla çıkmıştı. O haykırmıştı belki ama aramıza örülen duvarlardan ulaşamamıştı bana.

Küs müydü şimdi bana? Kırgın mıydı? Canı çok mu yanmıştı? Kızmış mıydı bana?

Cevapsız sorularım zihnimde döndü durdu. İleriden Hayat ve Ömür'ü gördüm. Önce Hayat sarıldı bana. Sonra Ömür.

"Nasılmış?" Dedi Ömür.

"İyi olacak," dedim. Halbuki tüm umudum zifte bulanmış, öylece çakılmıştı kalbime.

"Mayda nerede?" Dedi Hayat. "Bizim burada durmamız anca kalabalık eder. İstersen biz Mayda'nın yanına gidelim." 

Yavaşça dolan gözlerimi sildim. Asıl ihtiyacım olan buydu benim. Yanımda durduklarını hissettirsinler istiyordum. Yapmacık olsunlar istemiyordum. Mayda'yı evlat edindiğimiz zaman elin doğurduğuna mı bakacaksınız diye kınayan insanlar, şimdi gelip burda ağlamasındı. Ben bunu istemiyordum.

"Olur," dedim başımı yana eğerken. "Çok güzel olur. Ama n'olur bir şey çaktırmayın olur mu?"

"Olur," dedi Ömür gülümseyerek. Kenan'a buldu gözlerim. Öfkeli bakışları telefondaydı, Ceylin'e bir şeyler söyledi. Ayağa kalkıp onlara ilerledim. Kenan sarıldı bana, öyle bir sıktı ki beni içine hapsolacağımı sandım.

ACININ ASALETİ: HÜZÜNGÂH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin