Selam, nasılsınız?
Ülkemizde gerçekleşen olaylar nedeniyle hepimiz çok kötü etkilendik. Size söz vermesem bölüm atmazdım, bu dönemde bir şeyleri keyifle yapacağımızı düşünmüyorum çünkü.İkbal Uzuner, Ayşenur Halil ve binlercesi... Unutmadık, unutamadık ve unutmak gibi bir niyetimiz yok.
Bölüm şarkıları;
Deniz Tekin-Sezenler Olmuş
Cem Adrian-Kül
Sertab Erener-İncelikler
Sezen Aksu-Seni Kimler AldıRüzgar yine kokunu getirdi. Anlayacağın, yine canım burnumda.
~İlhan Berk
⚖️
Önümdeki cesede çevirdim gözlerimi. Derin bir nefes verdim.
"Kalbinden tek kurşun ile vurulmuş," dedi adının Aylin olduğunu hatırladığım olay yeri inceleme memuru. Kollarımı kavuşturup arkamı döndüm, toprak yolda arabaya doğru adımladım.
Bitmiş hissediyordum. Saatler geçmişti, gün aydınlanmaya başlamıştı ve Kerem yoktu. İçimde minicik bir umut kırıntısı vardı gece boyu ama şimdi hepsi gitmişti. Kesinlikle bir yerde, birinin yanında zorla tutuluyordu. Halini ahvalini bilmiyordum ama kalbimin tam ortasında bir acı hissediyordum.
"Hazin Savcım."
Gözlerimi silerken arkamı döndüm. Ne zaman yüzünü görsem göz devirdiğim başsavcı bile oldukça telaşlıydı durum için.
"Siz eve gidin isterseniz, Kenan Savcım da, ekipler de uğraşıyor zaten. Ben de başlarındayım. Kızınız tek kalmasın."
Söylediklerini anlamak için bir kaç saniye baktım adama. "Hı," dedim en sonunda kaşlarımı anladım der gibi kaldırırken. "Yok," diye mırıldandım sonra. "Halasıyla dedesi yanında sayın başsavcım. Ben beklerim burada, teşekkürler."
"Bulacağız," dedi kendinden emin bir halde. Güçlükle gülümsedim. Telefonuma gelen bildirim sesi ile umutla telefonumu çıkartırken bir numaradan atılan videoyu gördüm.
"İyi misiniz?"
Dengemi kaybedip bir kaç sarsak adım atarken videonun sesini sona getirdim.
Önce kahve döküldü Kerem'in üzerine. "Yandı savcım," dedi bir adam. Suya soktular kafasını.
"Nefes al," diye fısıldadım. Sanki beni duyabilecekmiş gibi.
Yedi saniye.
Kenan tuttu kolumdan. Başımı kaldırdım, sanki ben dik durursam o da tüm bunlara dayanacakmış gibi.
Sol omzuna bastırdığı sigarayı gördüm. Buradan sonrasına bakamadım. Gözlerimi kapattım ama başını suya soktuklarının sesini duydum. Kerem'in küfürlerini, kahkahaları... Açtım gözlerimi, sudan çıkardılar başını.
On iki saniye.
"Kenan bir şey yap," dedim gözlerimi Kenan'a çevirirken. Çünkü benim hiçbir şey yapacak mecalim kalmamıştı. Kenan tutmasa ayakta durabileceğimi sanmıyordum.
Bağırışlar geldi telefondan. Sonra bir daha sokuldu başı suya.
Saydım.
Yirmi üç saniye.
Başını çıkardıkları an bir silah dayandı başına.
Elimden attım telefonu. Sinirle ayağımı vurdum yere, boğazım yırtılırcasına attığım çığlık ormanda yankılandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ ASALETİ: HÜZÜNGÂH
Ficción General*şiddet ve olumsuz ögeler içerir.* Yakın arkadaşı Kenan'ın yanında olmak istediği için Van'daki görev yerinden ayrılıp Çanakkale'ye yerleşen Cumhuriyet Savcısı Hazin Efil İpekçi; yeni adliyesinde hem meslektaşı hem de üst kat komşusu Kerem Yıldırım'...