2.

827 53 14
                                    

Belkide hayatı daha güzel olacaktı.

--

"Lütfen yapmayın - ben ben özür dilerim. Nolur efendim!"

Sarışın çocuk gözlerini devirdi. Buraya gelen herkes aynı şeyleri tekrar edip duruyordu. Fakat bunu bilmelerine rağmen hâlâ ihanet etmeye devam ediyorlardı.

Karşısında acıyla kıvranan adamda, bu beyinsizlerden bir tanesiydi.

Adamın çenesini sıkıca tuttu ve kendi yüzüne yaklaştırdı. Bu adamın nefesini keserken korkuyla sarışın olanın gözlerine odaklandı.

"Tüm bu olanları her gün izlerken şuan bu olayın içinde olmayı beklemiyordun değil mi?"

Sarışın olan gülümsedi. Fakat bu gülümseme pekte iç açıcı değildi.

"Nasıl bu kadar aptal olabilirsin!"

Sesi aniden yükseldiğinde adamın göz bebekleri titredi, aynı vücudu gibi.

"Ama bana iyi bir ders veriyorsun. Artık yanımıza birilerini alırken daha seçici olmam gerekiyor."

Düz ve ciddi bir ses tonuyla konuştu. Bu adamın en korkunç zamanı tam olarak buydu. Ciddi olduğu zamanlar. Gözlerindeki bakış bile karşısında ki insanı kendisini öldürmesine teşvik ediyordu.

"Ben.. çok özür dilerim efendim."

"Siktir!"

Kendi kendine fısıldadığında elindeki bıçağı adamın yüzüne doğrulttu. Fakat hemen arkasından gelen ses onu durdurmuştu.

"Felix!"

Sarışın olan sesin geldiği yöne döndüğünde kıvırcık kahverengi tonlarına sahip olan bir diğer adam ona yalvaran gözlerle bakıyordu.

Felix gözünü devirdi. Hep aynısı oluyordu. Zevkini hep yarıda bırakırlardı.

Sinirle adamın yüzünü bıraktı ve oturduğu yerden kalktı. Elindeki bıçağı odanın bir kenarına fırlatırken vücudunu diğer adamın geldiği yöne döndürdü.

"En iyi şekilde hallet jisung. Yoksa bir dahakine izin vermem."

Kıvırcık saçlı olan kafasını hevesle salladı ve ilgiyle yerdeki bedenin yanına ilerledi.

Bu sırada Felix odanın duvar tarafında bulunan koltuklara ilerleyerek diğer adamın yanına oturdu.

"Her zamanki gibi çok istekli gözüküyor."

"Yinede her seferinde buna izin veremem. Hevesimi kaçırıyor."

Siyahlı gülümsedi ve kafasını sarılının olduğu yere çevirdi, ensesini koltuğa yaslayarak. Bir süre onun yan profilini ve jisungun yerdeki bedeni acıyla inletmesine karşı parıldayan gözlerini izledi.

"İstersen bedenimi sana feda edebilirim."

Felix izlediği şeyi bırakıp yanındaki adama döndü. Gözlerindeki ciddiyeti fark edince içi ürperdi.

"Kalbini veya bağırsaklarını incelememe izin vericeksen neden olmasın Hwang."

Siyahlı gülümsedi yine. Kafasını yanındaki adama daha çok yaklaştırdı ve konuştu.

"Bağırsaklarımı bilmem ama kalbimi zaten yeterince biliyorsundur."

Felix sustu. Buna karşı herhangi bir cevabı yoktu muhtemelen. Karşısındaki adamın rahatlığı onu deli ediyordu, bulundukları bu yakınlıkta.

Hwang Hyunjine karşı her zaman yenilgi içindeydi.

Muhtemelen hayatında sadece ona bu kadar teslim olurdu.

Dream - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin