29.

178 20 2
                                    

"Gerçekten planın beni lunaparka mı getirmekti?"

Felix çattığı kaşlarını hyunjine doğrultarak söylendi. Hyunjin ise onun aksine çok mutlu gözüküyordu. Sarışın olanın elini sıkıca tuttu ve başını sallayarak, mutluluğunu daha da belli etmişti. Onu peşinden sürüklemeye başladığında Felix, uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutlu gözüken adamın gözlerindeki ışıkta kaldı. Çocukluğundan beri lunaparklara hep hevesli biriydi hyunjin ve fırsat buldukça felixi de alıp babasına bile söylemeden lunaparka giderlerdi. Felix ne kadar zor zamanlar geçirmiş ve ruhsuz gibi gözükse de o da çocuktu. Tabii ki böyle renkli aletler onunda ilgisini çekiyordu. Hyunjin onun bu meraklı ve hareketli hâlini gördükçe o lunaparka daha çok gitmeye başladılar.

Şimdide küçüklüğünden beri birçok kez gittikleri lunaparkın girişinde sürükleniyordu Felix. Hyunjin hızlıca gondolun başında durdu. Onun en sevdiği alet her zaman bu olmuştu. Fakat Felix aşağıya doğru inerken, karnına giren ağrıyı sevmezdi. Yine de hyunjin için birçok kez binmişti o da.

Çocukluğuna döndü ikiside. Tam bu anı hatırladılar. İkisininde bu aleti ilk gördüklerinde gözleri aynı şuan da olduğu gibi parlıyordu.

Hyunjin güzel bir gülümseme sunduktan sonra onu sürükledi ve duran aletten inen insanları beklediler. Ellerindeki kartı okuttuktan sonra ikiside hızlıca aynı yere oturmuş ve kemerlerini bağlamışlardı.

Uyuşturucu satıcılığı yapan bir patronun ve insanlara işkence etmekten zevk alan bir asistanın, lunaparkta gondola binmeleri ve bir çocuk gibi heyecanlı olmaları çok komikti. Açıkçası jisung bile onların bu hâline şaşırırdı.

"Hazır mısın!?"

Felix sadece başını salladı ve yanındaki adamın mutluluğunu izledi. Birkaç kişinin daha binmesiyle çalıştırmışlardı.

---

"Hyunjin adama kafa atmak zorunda değildin."

Felix gözlerini devirerek yakındı. Yanındaki adam ise onu umursamıyor ve patlayan kaşını kontrol ediyordu. Felix hyunjinin ellerini kucağında birleştirdi ve yapmaya uğraştığı pansumanı yaptı.

Yaşadıkları ufak bir kavga yüzünden eve dönmüş ve Felix hyunjini tedavi ediyordu.

"Lan biraz daha dursam gözleriyle yiyecekti seni! Hem sana güzelim dedi amına koyayım."

Hyunjin Felixle tanıştığından beri böyleydi. Bu durum Felix'in alışmasını sağlıyordu ama yine de ona bir zarar gelmesi pekte isteyeceği bir şey değildi.

"Yinede dalmana gerek yoktu."

"Üzgünüm bebeğim. Ben buna gerek duydum."

Hyunjin hem gönlünü almak hemde kendisini ezidrmemek adına konuştu. Felix daha fazla uzatmamış ve elindeki yara bandını adamın kaşına yapıştırmıştı.

"Yarın müşterilerle çok önemli bir yemeğin olduğunu biliyorsun. Bu yüzden bandı çıkartıp kapatıcı kullanacağız. Yarın sabah için erkenden yat ve dinlen lütfen."

Felix elindeki ilk yardım çantasını topladı ve ayağa kalktı. Hyunjin ne yapacağını bilemeden sarışın olanın elini yakaladı.

"Sen benim yanımdayken daha rahat uyuyorum."

Felix önündeki adamın yalvaran göz bebeklerine tabii ki de dayanamazdı. Ne de olsa hyunjinin rahatı ve güveni için çalışıyordu. İsteklerine uymak onun göreviydi.

"Yatağa geç."

Hyunjin sırıttı ve ayağa kalkarken kapıya yönelen adamın beline sarıldı arkadan.

"Bu teklifiniz beni çok cezbeddi yalnız. Güzel düşüncelerinizi benimle de paylaşır mısınız Lee Felix."

Felix elindeki yardım çantasıyla birlikte ona döndü ve onun yaptığı gibi sırıttı.

"Sadece koca bebeğimi uyutmaya çalışıyordum Hwang."

----

Hyunjin yavaşça gözlerini açtı. Dünyanın en güzel uykularından birini geçirdiğine emindi fakat yinede uyandığında da onu görmek isterdi. Felix bu. Şimdiden hazırlık yapmaya başlamıştır.

Birkaç dakikada tavanı izledi hyunjin. Onun bu odağını bozan şey kapının çalışı olmuştu. Girmesini söyledi ve bekledi. Sarışın çocuk elindeki bir ton dosya ile içeri girdi.

"Günaydın efendim. Takım elbisenizi koltuğunuza bıraktım. Bu akşam 5 gibi çıkacağız."

Hyunjin başını salladı ve dikleşmiş olduğu yatakta kollarını iki yana açtı. Felix sıkça kendisine edilen bu sarılma teklifini bir kez daha kabul etti ve elindeki dosyaları yatağın ucuna bırakarak sarıldı siyahlıya.

Eğildiğinden dolayı rahatsız olmuştu bu yüzden karşısına oturdu ve kollarını sırtına sardı güzelce. Hyunjinde sarışın adamın kafasını göğsüne bastırdı ve saçlarına gömdü başını. Güzel kokusunu içine çekti ve gülümsedi.

"Seni seviyorum Lee Felix."

Felix kızarmış ve zaten hızlanmış olan kalbinin daha da hızlanmasına neden olmuştu bu söz. Bir şey söylemeden öylece sarıldılar birbirlerine. Felix yeterli olduğunu düşününce kendisini geriye çekti ve ayağa kalkıp üstünü düzeltti.

"5'e kadar dinlenin efendim. Ben müşterilerle ilgili bilgileri buraya bakıyorum."

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dream - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin