Dream - Hyunlix

9.

"Hoşgeldin Felix."

Felix sadece başını salladı ve Do-hwanın karşısına oturdu. Anında önüne gelen menüden tavuklu makarna seçerek teşekkür etti.

Yemekten sıkılmayacağı tek yemek tavuklu makarna olabilirdi. Çok fazla acıktığını fark etti. Sorun yemeği beklemek değildi sadece. Aç karnına yeterince stresli olurken birde karşısındaki adamın dırdırını dinleyecekti.

İçinden buraya geldiği için küfürler ederken tek isteği hızlıca yemeğini yiyip bir tane bahane bularak kalkıp gitmekti. Nede olsa kimsenin onu burada tutmak için bir gerekçesi veya ihtiyacı yoktu.

Bacağını sallamaya başladı.

"Nasılsın?"

"İyi."

Do-hwan onunla konuşmakta zorluk çekiyordu. Gerçekten de dedikleri kadar zor bir insan olduğunu fark etti. Yada soğuk.

"Uzun zamandır Bay Hwangla çalıştığını duymuştum. O nasıl biri?"

Do-hwanın konuşma çabasına karşı derin bir nefes aldı Felix. Her zaman gülen suratı çok gereksiz geliyordu.

"İyi biri. Peki ya Kim Ye-ri?"

Karşısında kimin olduğunu bilmek istedi. Do-hwan da bunu en iyi şekilde açıklayacak birine benziyordu.

Sonunda istediği şeyi elde edince daha çok gülümsedi Do-hwan. Felixin yavaş yavaş açılacağını düşündü.

"Ah.. o mu? O da iyi biri gibi."

"Gibi?"

"Açıkçası işe başlayalı çok olmadı. Şuana kadar gayet iyi ilerledik yinede."

Çok olmamış mıydı?

Felix buna şaşırdı. Yeni olmasını beklemiyordu.

"Anladım."

Aniden yanlarında beliren garsonla Felix şükürler etti. Şuan kalkıp garsona sarılabilirdi bile. Önüne konulan makarnayı büyük bir zevkle izledi.

Do-hwan onun bu hâlini gülümseyerek izliyordu. Kafasını iki yana sallayarak etrafa baktı.

Bir anda karşılaştığı gözlerle irkildi. Resmen alevler yollayan bu gözlere karşı çekinerek baktı. Ardından başını eğdi ve gülümseyerek önüne döndü.

Kolunu masaya koyarak eliyle başını tuttu.

"Felix."

Do-hwanın fısıldamasının ardından Felix ona döndü şaşkınca.

"Bay Hwang neden böyle bakıyor? Bir sorun mu var?"

Felix duyduğu şey yüzünden yavaşça kafasını arkaya çevirdiğinde hyunjinle göz göze geldi. O da aynı Do-hwan gibi irkildi fakat gözlerini çekmedi.

Hyunjin felixin gözleriyle karşılaşınca çatık olan kaşları gevşedi ve ona hayranlıkla baktı. Felixte Do-hwanın yaptığı gibi başını eğerek önüne döndü.

"Seninle alakalı bir sorun yok."

Felix hızlıca yemeğini yemeye başladı. Zevk içinde yemeğini yiyordu. Fakat karşısındaki adam onun bu iştahını bozmak için her şeyi yapıyordu.

Felixin nefret ettiği şeyler. Yemek yerken izlenmek.

"Sende yesene."

"Ah.. evet. Tamam."

O da yemeğini yemeye başladığında Felix daha rahat bir şekilde yedi. Hem makarnanın tadı hemde bir an önce buradan gitme isteği onu hızlandırıyordu.