30.

161 19 0
                                    

"Buradan."

Hyunjin, felixin eliyle gösterdiği yere ilerledi. Kendi mekanlarını uzun zamandır görmemişlerdi. Büyük üç katlı bir restoranttı. Tenha bir yerde olduğu için fazlasıyla sessiz ve huzurluydu. Hyunjin ilerdeki neredeyse sekiz kişilik olan masaya ilerledi. Bunlar onun devamlı müşterileriydi. Masaya yaklaştığını gören adamların hepsi ayağa kalktı. Hyunjin kendisi ve asistanı için ayrılan sandalyelerin önünde durdu ve herkese selam vererek oturdu. Felix etrafta ki korumaları kontrol etti. Hepsi olması gereken yerlerinde dikkatli bir şekilde duruyorlardı. Ardından o da selam verdi ve Hyunjinin yanındaki boş sandalyeye oturdu.

"Hoşgeldiniz efendim."

Hyunjin başını eğdi.

"Sizde öyle."

Ardından bekletilmeden yemekler ikram edildi. Bazıları aralarında sohbet ediyor bazıları da Hyunjinle. Fakat hyunjinin ilgisini sadece yanındaki adamla flörtleşen adam çekiyordu. Kaşlarını çatmış diğer müşterilerin bile dediklerini duymamıştı.

"Uzun zaman oldu Felix."

"Evet Bay Seo."

"Hadi ama bu kadar uzak olduğumuzu düşünmüyorum. Jung woo diyebilirsin."

Felix başını eğdi bir şey demeden.

"Görüşmeyeli daha da güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim efendim."

Adam güldü ve biraz mızmızlandığında Felix derin bir nefes aldı ve istediği şeyi verdi.

"Jung woo."

Hyunjin kaşlarını çatarak felixe dönmüştü. Çocuğun fark ettiğinin farkındaydı fakat Felix onunla göz göze gelmemek için uğraşıyor gibiydi. Sinirini belli ederek nefes vermiş ve tekrar önüne dönmüştü. Yanındaki adam hyunjine bir şeyler anlatıyordu ve hyunjin ne dediğini bile bilmeden başıyla onaylıyordu onu.

Jung woo Felixin masada duran bileğini tuttuğunda Felix küfretti içinden. Hyunjin bugün bir müşterisini kaybedecek gibi duruyordu.

"Boş bir zamanında seninle bir şeyler içmek isterim. Hm?"

Felix sadece işlerinin iyi gitmesini diledi. Tabii ki onunla bir şeyler içme planı yoktu.
Samimiyetsiz bir gülümseme ile başını eğdi.
Yinede yanındaki bu adam haddini aşmaya başlıyordu.

Jung woon felixin bileğini okşadıktan sonra gülümsedi ve hyunjinin daha da delirmesine neden oldu. Çenesini sıkan adamın bu kadar direnme sebebi eğer bir şey yaparsa felixten işiteceği azardı. Çünkü Felix bu yemek için fazlasıyla uğraşıyordu. Fakat bu sevdiği adama yavşayan bir adama izin vereceği anlamına gelmezdi.

"Ah.. bu arada.."

Felix gözlerini devirdi belli etmeden. Başını kaldırdı ve susmak bilmeyen bu yılışık adamın suratına baktı.

"Hayatında biri var mı?"

Hyunjin bu sefer gerçekten son olduğunu düşündü. Sinirle küfür etti ve yemek bıçaklarından birini eline alarak ayağa kalktı. Felix olacakları bildiğinden dolayı gözlerini kapattı derin bir nefes vererek. Siyah saçlı adam bütün ilgiyi toplamıştı fakat bunu umursamadan ikilinin arasına geçti ve sarışının bileğini tutan eli hızlıca çekerek elindeki bıçağı elinin tam ortasına sapladı.

Herkesin ortasında, hissettiği acı yüzünden bağırmaya başlayan adam, bıçağın masayada saplanmasından dolayı elini hareket ettirememiş sadece tutabilmişti diğer eliyle. Herkes şaşıran ifadelerle onu izliyor ve korkularını belli ediyorlardı.

Dream - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin