7.

230 28 2
                                    

Hyunjin şuan kapıyı kırıp ona geçirmek istedi. Gerçekten şu yılışık yüzünden mi bütün her şey bozulmuştu? Hemde pişkince felixi soruyordu.

"Neden soruyorsun?"

Do-hwan böyle bir soru beklemiyordu. Bu yüzden şaşırdı ve tedirgin oldu.

"Ona bir şey sormak istiyord-"

"Tamam bana sor."

Felix merak edip oturduğu yerden kalktı ve onların yanına ilerledi. Ortam fazlasıyla gerici gözüküyordu. Sinirle bakan bir adet hwang ve şaşıp kalmış bir asistan.

"Ah.. Felix."

Do-hwan, hyunjinin dediğini görmezden geldiğinde hyunjin delirdiğini fark etti. Zaten harika bir anı bozmamış gibi birde onu görmezden geliyordu. Her şeyi bırak. Ne hakla felixi soruyordu?

"Neden gelmiştin Do-hwan?"

Felixin sorduğu soruyla Do-hwan gülümsedi.

Komik bir şey mi vardı?

Hyunjin bu adamın kafasına sıkmak istiyordu. Tam da şuanda. Bunu engelleyen tek şey Kim Ye-ri ile olan anlaşması olabilirdi.
Bu anlaşma hallolduğu gibi şu yılışığı öldürecekti.

"Sana bir şey sormak istiyordum?"

Ne ara bu kadar samimi konuşmaya başladı bunlar?

Hyunjin adama öldürücü bakışlarını yollarken, Felix neden şuan sormadığını anladı.

"Bir dakika."

Felix içeriden ceket almaya gittiğinde, hyunjin hâlâ Do-hwana korkunç bir şekilde bakıyordu. Bu karşısındaki adamı daha da gerdi. Endişeyle ona gülümsedi. Tabii ki karşılık beklemiyordu.

Felix ceketini üzerine geçirirken ayakkabılarını giydi.

"Nereye gidiyorsun?"

Hyunjin bir anda felixin kolundan yakalayınca Felix ona döndü. Ciddi bir ifade. Her zaman ki gibi.

"Konuşmak istiyormuş."

"Tamam konuşsun burada."

Do-hwanın önünde konuşmaları biraz tuhaf olsada Hyunjin bunlardan çekinecek biri değildi.

"Bay Hwang. Hemen gelirim. İzninizle."

Felix başını eğerek selam verdi ve önden gitti. Do-hwan hyunjine tekrar gülümsedi. Fakat bu öncekilerden farklıydı. Hyunjin istemsizce içinde bir hırs dolduğunu hissetti.

Felixin arkasından ona yetişmek adına koştu ve asansöre bindiler.

Hyunjin tüm bu olanlara hayretler içinde bakıyordu. Felix az önce iğrenç bir yılışığın çağırmasına gitti. Hemde onu öylece bırakarak. Tanrım!

Hyunjin olabildiğince sert bir şekilde kapıyı kapattı. Bu sesi bütün otelin duyduğuna emindi fakat umurunda bile değildi. Şuan istediği iki şey vardı.

Felix.

Dohwanın cesedi.

---

"Üzgünüm rahatsız ettiğim için."

"Ne sorucaktın?"

Felixin hızlıca konuya girme isteği Do-hwanı endişeye soktu.

"Ah.."

Felix yine sert bakışlarını ona yolladı. Ne de olsa herhangi bir yakınlıkları yoktu. Sıcak bakmasına da gerek yoktu. Hemen dinleyip gitmek istiyordu.

Dream - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin